Peru'da etkin bir yanardağ ...

Misti,
El volcan Misti,
Putina,
Guagua Putina,
Deniz seviyesinden yüksekliği, 5.822 m. dir. Chachani ve Pichu Pichu yanardağları arasında bulunur. Güney Peru'da Arequipa kenti yakınlarındadır.

Misti volkanı, simetrik konili, karlarla kaplı bir andezit, dasit ve riyolit stratovolkanı'dır. Son olarak 1985 yılında patlamıştır.

Peru'daki diğer stratovolkanlar;
Coropuna,
Misti,
Ubinas.

Stratovolkan-Kompozit volkan, sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşan, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçları ve aralıklı patlamalarıyla bilinirler. Fışkıran lavın akışkanlığı azdır.  Çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Püsküren magma, asidik ya da silika (riyolit, dasit, andezit) içeriklidir. Bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir. Hawaii' deki kalkan biçimli Mauna Loa volkanı yayvandırlar. 

Türkiye'de Ağrı dağı ve Nemrut dağı da stratovolkan tipindedir. 

Puşu, Kenarları saçaklı bir tür başörtüsü ...

Puşu,
Poşu,
Poçu,
Dolama,
Yemeni,
Başörtüsü. 
Kenarları saçaklı bir tür başörtüsü.
Başa sarılan, çevresi saçaklı, ipek örtü. 
Çarşaf giyen kadınların yüzlerine örttükleri peçe. 
Bele sarılan kuşak. 

Başa bağlanan büyük, ipek örtü. 
Başa sarılan yemeni. 
Erkeklerin başlarına bağladıkları büyük yazma ya da yemeni.
Bir tür kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün gibi şeylerden yapılmış baş örtü. 

Vaktiyle omuzlara atılan, başa sarılan kenarları saçaklı ipek örtü.
Başa sarılan ipekten dokunmuş parlak kumaş. 
Bir tür kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb den yapılmış baş örtüsü.  
Kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün ve benzerinden yapılmış bir tür baş örtüsü, dolama.

Artvin'in Arhavi ilçesinde bir vadi ...

Kamilet,
Kamilet vadisi, 
Durguna,
Durguna Vadisi.
Artvin'in Arhavi ilçesinde bir vadi. Kamilet ve Durguna Vadileri, birlikte Kamilet Havzasını oluştururlar. En düşük rakımlı noktası 300 m. ile Çifteköprü, en yüksek noktası ise Karçal Dağlarındaki 3290 metre rakımlı Güldağı Tepesidir. Kamilet Havzası Artvin ili, Arhavi ilçesi sınırları içerisinde kalmakta olup ilçe merkezine 15  km uzaklıktadır. Doğuda Fındıklı Abu-Çağlayan Havzası, batıda Murgul Havzası,  kuzeyde Arhavi Deresinin daha alçak bölgeleri vardır.

Arhavi İlçesi ve Karadeniz batısında olup, güneyinde Murgul Havzası ve Yusufeli Bıçakçılar Havzası vardır. Dünya Doğayı Koruma vakfı (wwf) tarafından Kamilet Vadisi, 1999 yılında Avrupa’nın biyolojik çeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 orman alanı arasındaki bölgelerden biri olarak ilan etmiştir. Kamilet Vadisi’nde Bir Doğa Harikası olan Mençuna şelalesi vardır.

Doğu Anadolu'da yetişen ve "Ters Lale", "Ağlayan Lale" gibi adlar da verilen yaban çiçeği ...

Galör,
Ters Lale,
Ağlayan Lale,
Kan Ağlayan Lale,
Ağlayan Gelin,
Arıcak Lalesi, 
Kerbela, 
Kral Lalesi, 
Yayla Çanı, 

Yere Bakan Lale,
Şemdinli Lalesi.
Kejan Lalesi.
Kürt Çiçeği.
Hakkari Lalesi.
Yayla Kızı.
Zağros’un Gelini.
Hüznün Çiçeği.
Prestika Karagöz Lalesi.

Anavatanı Hakkari'dir. Yüksek rakımda, Cilo Dağları'nda yetişir. Ters Lale renga renk karlı dağlarda çiçekler açar. Dünyanın en nadide çiçeklerinden birisidir. Elazığ, Van, Hakkari' nin Zap, Tiyar, Kaval vadilerinde ve Adıyaman bölgesinde 1000-1300 metre yükseklikte doğal olarak yetişmektedir. 

Ters lale, yılda sadece Mart ve Nisan ayları arasında bir kere çiçek açar. Ters lalenin çan şeklinde kırmızı, turuncu, mor ve nadiren de sarı renkli çiçekleri vardır. Eriyen karın altından çıkar ve çok kısa ömürlüdür. Bu lale 3-4 hafta canlı kalabiliyor. Sembolik olarak bahar müjdecisi olarak bilinir. Yaprakları kiremit şeklinde, dairesel dizilişlidir. boynu bükük durur ve eğik olan başının içinden (bal özü)su damlacıkları oluşur. Bu gözyaşı damlacıkları gibi algılanır. Bu da ağlama olarak betimlenir. Lale soğanları taze iken etrafa kuvvetli bir koku yayarlar, ancak bu koku zehirlidir. Bu nedenle oda içinde yetiştirilmesi uygun değildir ve sağlık açısından da tehlikelidir. 

Bir kitabın kısaltılmış biçimi ve özellikle kısa tarih kitabı ...

Epitome,
Kısa tarih kitabı.
İdeal somut örnek.
Bir kitabın kısaltılmış biçimi ve özellikle kısa tarih kitabı.

Bir özet, bir özet veya minyatür formdur.
Daha büyük bir gerçekliği temsil eden bir örnek.
Epitomite, "derecesine" karşılık gelir.

Epitomist özet çıkaran veya hulasa eden kimse.

Yerküre'nin belli belli bir yerinde, düşey düzlemin ekvator düzlemiyle oluşturduğu açı ...

Enlem,
Latitude,
Dünyamızı enine kesen paralel hayali çizgilerdir. Dünya üzerindeki bir noktanın ekvatora olan uzaklığına denir. Enlem çizgilerinin ilki, Yerküreyi enlemesine 2 eşit parçaya ayırdığı varsayılan Ekvator' dur. Yerküre'nin belli bir yerinde, düşey düzlemin ekvator düzlemiyle oluşturduğu açıdır.

Enlemin etkileri,
Güneş ışınlarını etkiler.
İklim ve bitki örtüsü değişir.
Tarımın yükselti sınırı değişir.
Tarım ürünü çeşitleri değişir.
Hayvan türleri değişir.
Giyim malzemeleri değişir.
Toprak çeşitleri değişir.
Yapı malzemeleri değişir.
Yerleşme sınırı, kalıcı kar sınırı dünyanın dönüş hızı düşer.
Alçak enlemlerden yüksek enlemlere gidildikçe gün süresi uzar.

Boylam, Longitude,
Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın Greenwich ve eksene yapmış olduğu açısal değere denir. Boylamın tek etkisi vardır yerel saat farkıdır. Boylam Yerküreyi dilimlere ayıran hayali çizgilerdir. Boylam çizgileri yerküreyi 360 eşit parçaya böler.
Belirli bir standart oluşturabilmek için tüm dünya ülkeleri tarafından bir başlangıç noktası tespit edilmiştir. Buna göre İngiltere Greenwich’ten geçtiği varsayılan boylam 0(sıfır) derece boylamı olarak kabul edilmiştir. 

Diğer boylam dereceleride Greenwich’e göre hesaplanmıştır. Sıfır (0) derece boylamının doğusunda kalanlanlar Doğu boylamı (E), batısında kalanlar ise Batı Boylamı (W) olarak adlandırılmıştır.

Ekvatoru dik olarak kesen ve kutuplarda birleşen hayali dairelere meridyen daireleri denir.
Aynı enlem üzerindeki merkezlerde ortak özellikler;
  • Ekvatora ve kutuplara eşit uzaklıktadırlar.
  • Güneş ışınlarını aynı açıyla alırlar.
  • Gece, gündüz süreleri birbirine eşittir.
  • Dünyanın çizgisel dönüş hızı aynıdır.
  • Aynı iklim kuşağındadır.
  • İki meridyen arasındaki mesafe aynıdır.

Sibirya bölgesindeki taygalarda bulunan Urallar ile Yenisey Nehri arasında yer alan bir şehir ...

Chita,
Çita,
Rusça, 
Chita (Чита),
Şehir 1653 yılında kurulmuş.
Sonsuz bozkırlar ve Sibirya taygasının buluşma noktasında bulunur. Çita, Rusya' nın, Çin ve Moğolistan'la sınır bölgesindedir. Rusya'dan 900 km. uzaklıkta Irkutsk kentinin doğusundadır.

Chita Şehri Doğu Sibirya'nın 325.000 nüfuslu (2010) en büyük şehirlerinden birisidir. Baykal Gölü'nün doğusunda yer alan Trans-Baykal bölgesinin başkentidir. Rusya'daki en eski ahşap kiliselerden birisi buradadır. Ülkenin en büyük budist tapınağı Aginsky Datsan da Chita şehrindedir.
  

Amazon ormanlarında yaşayan bir halk ...

Yanomamiler,
Amazon ormanlarında yaşayan bir halk;
Kayapolar,
Mapuçiler,
Şaninkalar,
Guaraniler,
Yanomamiler,
İnnular.

Yanomamiler, Amazon' da yaşayan, Brezilya ve Venezuela' nın yerli halkı olarak kabul edilirler. Amerika kıtasının keşfedilmesinin üzerinden 500 yıla yakın süre geçmesine rağmen, tamamı keşfedilememiş olan yerli halkların en büyüğü olan Yanomamiler' dir. Yanonamilerde evlilik, ailelerin uygun gördüğü kişilerle yapılabiliyor. Kadınların çocuklarla ve kamplardaki bahçe işleri ile ilgilendiği, erkeklerin avcılık ve balıkçılık görevini üstlendiği bir hayat yaşıyorlar.


Bu yerli halk ülke yönetiminden, vergilerden ve yardımlardan habersiz yaşamaktadır. Ticaret anlayışının olmadığı, kabilelerde çocukların bakımından, avcılığa herşey ortak. Kabile düzeni toplum içi şiddetin ve ayrılığın önüne geçiliyor. Komşu kabileler ile düşmanca ilişkileri yoktur. Venezuela   hükümet kuvvetleri kaçak madencilerin çalışmalarını engellemek için orman içlerine giriyor.  

Venezuela-Brezilya sınırında dış dünyayla bağlantı kurmamış kamplarda yüzlerce yerel kabile yaşamaktadır. Geleneksel konutlarda yaşayan bu kabile devlet sisteminin tamamen dışında yaşıyorlar. 

Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi ...

Muskat,
 
Müskat,
Fransızca: Muscade,
İngilizce: Nutmeg,
Arapça, muskat.
Latince: Myristicae Fragrans.
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi. Hint mutfağından bizim yemek kültürümüze kadar gelen bir baharat olan küçük hindistan cevizi.

Nutmeg, Myristica cinsi hindistan cevizinin çeşitli türlerinin tohum veya öğütülmüş baharatıdır. Myristica, koyu renkli yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Bu küçük Hindistan cevizi, tohumundan yetiştirilir. Portakal ağacına benzeyen, anavatanı Banda Adaları olan, meyveleri baharat olarak kullanılan tropik bir ağaç cinsi, hint cevizi.

Hint mutfağında önemli bir yeri bulunan muskat, birçok baharatın yapımında yer alır. Avrupa’da ise et yemeklerinde sıklıkla kullanılır. Orta Doğu’da öğütülmüş hali yemeklere eklenir. Yunanistan civarında ise tuzlu yemeklerin pişirilmesine katkı sağlar. Japonya’da köri sosu olarak kullanılırken Karayipler’de içkileri tamamlayıcı bir tat olarak tercih edilir. 

Muskat, son zamanlarda Türkiye'de hemen hemen her yemekte kullanılmaktadır. Zeytin büyüklüğünde olan muskat, bir ceviz çeşidi olarak bildiğimiz kabuklu ceviz ve Hindistan cevizi ile aralarında çok büyük farklar bulunur. Keskin bir tada sahip olan muskat adını Umman' ın başkenti olan Muskat şehrinden almaktadır. Muskatın tazesini yemeklerinize rendeleyerek kullanabilir, tozunu da yemeklerde tatlılarda, içeceklerinizde kullanabilirsiniz.

Muskatın faydaları;
Mide hastalıklarını tedavi eder.
Muskat ölçülü ve yeterli miktarda kullanıldığında, hazmı kolaylaştırır,  mide ülseri ve gastrit problemlerine iyi gelir. 
Muskatın mutluluk hormonunu arttırdığı ve insanlara neşe hissi verdiği de düşünülür.
Muskat cevizi en fazla baharat olarak kullanılır. 
Muskat'ın  çekirdeğinden elde edilen baharat yemeklerin ve sosların lezzetini arttırır. Peynir sosları, sıcak elma suyu ve şarap gibi gurme tatlar için de tercih edilir. Ev ortamında sıcak şarap hazırlarken muskat mutlaka eklenmelidir. Kremalı yemeklerin yapımında muskatın önemli bir yeri vardır. Kremaya eklenen baharat yemeğin çeşnisini arttırır. Patates püresi, haşlanmış makarna gibi yemeklere de muskat ekleyerek lezzetlerini arttırabilirsiniz.

Muskat sözcüğünün başka anlamı:
Umman' ın başkenti: Muskat 

Akad İmparatorluğu'nun ilk kralı ...

Sargon,
Şarrukin
Akkad'ların ilk kralı,
Akkad Kralı,
Kish ve Sümer.
İ.Ö. 2371-2316 yılları arasında hüküm süren Akad kralı.
Sargon'u, annesi rahibe olup, evlenmesi yasak olduğundan, bir sepetle fırat nehri'ne bırakılmıştır. Azupiranu kentinde bir adam tarafından bulunup, bahçıvan olarak yetiştirilmiştir. 
Bir gün İshtar'ın onu görüp aşık olmasıyla hayatı değişmiştir. Kent yöneticisinin sakisi olmuş ve ona yürü ya kulum demiştir.

Akadlar, Arap Yarımada'sından Mezopotamya'ya ilk gelen ve yerleşen Sami asıllı bir kavimdir. Mezopotamya’da ilk imparatorluğunu kuran Sargon, Sümer kralının baş yardımcısı, yani başbakanı iken tahtı ele geçirmiş. Ülkenin kuzey batısında Akad şehrini kurdu. Burada gücünü artırarak öteki Sümer krallarını yendi. Akad‘ı imparatorluk haline getirdi. Sınırlarını İran'ın güney batısından, Türkiye’nin doğusuna kadar genişletti. Devletin başkenti Akad'dır. İlk düzenli ordu sistemini kurmuşlardır. Akad imparatorluğu İ.Ö. 2200 yılına kadar yaşadı. Akad, Dicle ve Fırat nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde Mezopotamya' da, bulunan tarihsel bölgede kurulmuştur. Akad ismi, zamanla Babil kelimesi olarak değişmiştir.

Akad ismi, Sami kökenli I. Sargon'nun (Akad dilinde Şarrukin) MÖ 2300'lerde kurduğu Agade şehrinin isminden gelmektedir. Bu dönemden itibaren Güney Mezopotamya hükümdarları kendilerini Sümer ve Akad kralı diye isimlendirmişlerdir. Akad kralı Sargon, zalim ve güçlü bir yönetim anlayışı ile yaklaşık 55 yıl ülkeyi yönetmiştir. Sargon'un ölümünden sonra devlet zayıfladı ve Sümerliler tarafından ortadan kaldırıldı (MÖ 2100).

Akad Kralları;
Sargon (Şarrukin) 2334-2279
Rimush 2279-2270
Maniştusu 2270-2254
Naramsin 2254-2218
Şarkali Şarri 2218-2193

Kral Sargon, kurduğu merkezi devletiyle asırlar boyu Mezopotamya'da süren teokrat tapınak şehir yönetimine son vermiş ve yerine güçlü bir memur mekanizmasıyla idare edilen bir devlet kurmuştur. Sargon, Mezopotamya'da iktidarı ele geçirmekle beraber sosyal, siyasal ve ekonominin yanında sanatta da değişiklikler yapmıştır.

Sargon; Bir çeşit kılıç balığına da denir.

Uygur Türkçesinin ve Kırgız Türkçesinin özelliklerini taşıyan ağız...

Lop Nur,
Lob Nur,
Lop Nor,
Moğolca Lop Gölü,
Bugünkü Uygur ağızları; 
Lop Nur ağzı 
Hoten ağzı,
Merkezi ağız.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan bir eski bir tuz gölüdür.

Göl, bölgenin güneydoğu kesiminde Taklamakan ve Kumdağ çölleri arasında yer   almaktadır. Tarım Nehri ve Shule Nehri'nin boşaldığı göl, hidrolojik olarak endoriktir yani karaya açıktır ve çıkış yoktur. Kurumuş Lop Nur Havzası, 30-100 cm. arasında bir tuz tabakası ile kaplıdır.

Göl, 1928 yılında göl sistemine su beslemesini engelleyen barajların inşası nedeniyle kurumuş ve sadece küçük mevsimlik göller ve bataklıklar kalmıştır. 
Lop Nur, bir nükleer test sahası olarak kullanılmaktadır. 1990 yılında potasyum madeni işletmesi yapılmaktadır. Bu nedenle bölgede askeri yönetim ve kültürel kalıntılar koruma  altında, halka açık olmayan kısıtlı alanlar bulunmaktadır.

Lop Nur

Tanrı bağışlamasından yoksun kalma ...

Lanet,
Beddua, 
Arapça, لعنت
Tanrı bağışlamasından yoksun kalma.
Nefret. 
Tiksinti. 


Allah'ın rahmetinden mahrumiyyet.
Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua,
Kötü, berbat, çok kötü,
Lanet bir adam. 
Bir ilenme sözü.

Kışın soğukta hayvanları öldüren felaket ...

Yut,
Ölet,
Kıran,
Moğolca cut,
Kar izdihamı,
Kışın soğukta hayvanları öldüren felaket.
Yut, felaket, bela, afet anlamındadır. Esas anlamı kıtlık demektir. Kışın soğukta hayvanları öldüren felaket yani kıtlık, kıran şeklinde tanımlanır. Yutluk için kıtlık yılı da denir.

Yut, şiddetli soğukta hayvanları öldüren felaket, salgın hastalık kıtlık olarak tanımlanır.  Türkçede yut, cut, jut, çut olarak söylenir.  Şiddetli soğukta hayvanları öldüren felaket, salgın hastalık olarak tanımlar. Soğuğun şiddetinden hayvanların kırılması, salgın, kıtlık denir.




Akdeniz'de hapishanesiyle ünlü Fransa'ya bağlı küçük bir ada ...

İf,
Le Chateau D’if.
İf Adası Şatosu,
Akdeniz'de bir Hapishane,
Fransa'ya ait bir ada hapishane.
Fransa Marsilya’da bir ada hapishanesi.
İf adası, Alexander Dumas tarafından yazılan Monte Cristo Kontu romanına konu olmuş. 

Adada, 1634 yılından XIX. yüzyıl sonlarına kadar dinsel ve politik suçlular hapsedilmiştir. Hapishanede mahkumların belli bir soyluluk ünvanı veya zenginliği olanlar diğerlerine oranla daha iyi muamele görürdü. 1890 yılında askerden arındırılan ve sivil ziyaretçilere açılan ada, dünyadaki en meşhur hapishanelerden biridir.

Fransa'nın ünlü diğer ada hapishaneleri, Salut ile Venezuella'nın El Dorado adası. 
Saint-Laurent'den 500 km. uzaklıkta yer alan Salut adalarının en büyüğü Royele'dir. Dışarıyla bağlantısı kesilen hücre mahkumlarının konulduğu ada Saint-Joseph, en küçüğü ise Şeytan adını taşıyor. Genelde siyasi mahkumlar gönderildiği Şeytan adası Hapishanesi de Fransaya aittir. El Dorado hapishanesi ise nehrin ortasında bir ada. Ama bu adadaki hapishane nehir içindeki et yiyen balıklar tarafından korunuyor.

Meşhur Ada Hapishaneler;
Nargin: 
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün karşısında, Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası'nın Ruslar tarafından ağır suçluların konulduğu bir ada hapishanedir.

Asinara: 
İtalya'nın tarih içinde sürgün ve karantina yeri olarak kullanılan bir ada hapishanesir. Asinara'nın Sardunya Adası yakınında, 33 kilometrekare alana sahip bir hapishanedir. Su kaynağı bulunmayan Asinara Adası'nda da birçok esirin bakımsızlıktan ölmüştür.

Malta: 
İngilizlerin I. Dünya savaşı sırasında Malta Adası'nı hapishane olarak kullanılmıştır.

Solevest: Solevest Adaları'nın da 1930'lu yıllarda Ruslar tarafından hapishane olarak kullanılmış.

Sahalin Adası: 
Ruslar Ohotsk Denizi'nde bulunan Sahalin Adası'nı hapishane olarak kullanmışlardır.

Malaya: 
Malaya Çin Hindi yakınlarındadır. İngilizler tarafından hapishane olarak kullanmışlardır.

Elbe adası: 
Fransa imparatoru Napolyon da 1813 Ekiminde müttefik güçler karşısında aldığı Leipzig yenilgisinden sonra, senato tarafından tahtan indirildikten sonra, Toscana açıklarındaki Elbe Adası'na sürüldü. Tirren Denizi'ndeki Elbe Adası'ndan kaçmıştır.

Yassıada: 27 Mayıs 1960 tarihinden sonra, Demokrat Parti ileri gelenleri Yassıada'ya getirilerek burada kurulan mahkemelerde yargılandı. Mahkeme sonunda, dönemin başbakanı Adnan Menderes ile bakanları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildiler.

Gulag adaları: Ruslar tarafından kurulan ve Aleksandr Soljenitsin'in tarafından kaleme alınan ‘‘Gulag Takımadaları’’ romanıyla tanınan hapishanedir.

Alcatraz: ABD'nin California eyaletinde San Francisco Körfezi'nde kayalık bir ada hapishanesidir. Bir çok filme konu olan Alcatraz, 1868 yılında askeri cezaevi olarak kullanılmaya başlandı. 1934 yılından 1963 yılına kadar hapishane olarak kullanıldı. Bu hapishane de Alcatraz'da 54 yıl hapis kalan ve kendini kuş yetiştiriciliğine veren Robert Stroud'un hayatını konu alan Alcatraz Kuşçusu filmi, gişe rekorları kırdı.

Türkiyeden bir ada,
İmralı Adası,
İmralı'nın tarihteki en eski adı Aigaion olup yüzölçümü 10 kilometrekaredir. 
Osmanlı denizcisi olarak tarihe geçen Emir Ali Bey tarafından fethedilmiş ve Cezire-i Emir Ali adı verildi.

İmralı adası, 1933 yılında adadaki bir harabe kiliseden hapishaneye çevrilmiş ve 11 Ağustos 1935 tarihinden beri kullanılmış. Adada İstanbul ve Bursa'dan nakledilen cinayet suçluları kalmış. 


Eski başbakanlardan Adnan Menderes, bakanlardan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan' da adada kalmışlar. Yılmaz Güney, Ressam İbrahim Balaban ve Rum Ressam Angulos Stafonodis, Türkiye'nin ilk banka soyguncusu Necdet Elmas'da İmralı hapishanesinde kalmıştır. Halen hapishane olarak kullanılmakta olup adada Apdullah Öcalan yatmaktadır. Bugüne kadar 24-71 yaşları arasında 247 hükümlü hapis yatmış, son olarak Avrasya feribotunu kaçıran Çeçen mahkumların firarıyla da ünlenmiştir.

Soluk yeşil renk ...

Seladon,
İng. celadon,
İng. Pale Green,
Uçuk/soluk yeşil (renk)  
Soluk yeşil renk.
Renk tayfında üç ana renk var. 
Mavi, sarı ve kırmızı.

Herkes ana renkleri sayarken işin içine yeşili de dahil eder. Oysa yeşil maviyle sarının bir araya gelmesinde oluşan bir ara renktir. Ama yeşilin bir çok tonu o kadar çok kullanılır ki gerçekten onun bir ana renk gibi değerlendirilir.

Osmanlı padişahları, zehiri belli ettiği için Saraylarındaki yemek takımlarında kullanılmıştır.

Yeşil, Orman yeşili, Seladon, Kelly yeşili,  Çağla yeşili, Acı yeşil,  Hakiye çalan yeşil, Zümrüt yeşili, Fıstık yeşili, Su yeşili, Mint yeşili, Petrol yeşili, Eğrelti yeşili, İran yeşili, Limoni, Jade, 

Çabukluk, hız, sürat ...

İvinti,
Hız,
Çabukluk, hız, 

Şeremetpresto, 
Sürat.
Arapça, سورة

Tembellik ...

Atalet,
Tembellik,
Arapça, عطالت
İşsizlik, işsiz kalma. 
İşlemezlik.
Durgunluk,

(Utlet) Boş durma. 
Atalet, Tembellik,  İşsizlik anlamından başka Hurma salkımı manasındadır.


Hindu felsefesinde, "sen busun" anlamına gelen ve bireyle mutlak arasındaki ilişkiyi belirten ünlü ifade

Tat Tvam Asi,
Devanagari: तत्त्वमसि
Hindu felsefesinde, "sen busun" anlamına gelen ve bireyle mutlak arasındaki ilişkiyi belirten ünlü ifade.
Sanskritçe bir cümle, "sen, sen, sen, sen, ya sen, ya sen, ya sen, ya sen, o, sen, sen, sen, sen, ya sen, ya sen, o, sen, sen, sen, sen, sen, o, sen, sen, ya da sen, o, sen, sen, sen, sen, o, sen, sen, o, sen, sen, o, sen, sen, ya da sen Vedantic Sanatana Dharma'daki Mahavakyas.

Tat Tvam Asi, Sanskritçe ifade, Sen sanatı olduğunu biridir.
Madhvacharya Dvaita - Sanskritçe Sa atmaa-tat tvam asi aslında atma-atat tvam asi ya da atman, sen sanat değil' dir. Mayavada sata dushanin reddedilmesinde, tat tvam asi olarak tercüme edilir. Sizler Yüce' nin (Vishnu) hizmetkarısınız.

Advaita'da
Tat tvam asi, Chandogya Upanishad'dan Mahavakya'dır.

Vishishtadvaita'da
Vedalar, Hinduizm'deki her şey için temel kaynak metnini oluştururlar.


Hindu Felsefesi, Tat Tvam Asi

Avrupa'da 1501'den önce basılan kitaplara verilen ad ...

İncunabula,
İncinabulun,
Avrupa'da 1501'den önce basılan kitaplara verilen ad. 1501 yılından önce basılan kitaplara, Latincede beşik ya da doğum yeri manasına gelen incunabula deniyordu. 1450 yılında 50.000 adet kitabın olduğu söylenir ve bu kitapların basılma amacı büyük ölçüde dindir. Tahminlere göre, bu kitapların üçte biri resimliydi ve elle boyanıyordu.

1501 öncesinde Avrupa'da basılmış olan kitapları, sayfaları veya resimleri belirtmek için kullanılan bir terimdir. Latince anlamına uygun olarak 1501 yılından önce basılmış bütün kitaplar matbaanın beşiğini temsil eder. 

1501 yılından önce baskı işi, takip eden üç yüz elli yıl boyunca Gutenberg’ in 1458 yılında geliştirdiği hareketli harflere dayalı baskı tekniği fazla değişmeden devam etti. Bununla birlikte, kitaplarda zaman içerisinde değişiklikler oldu. Yazar adlarını taşıyan sayfalar eklendi, kitapların bitiş tarihi yazıldı. Hatta kitapların sonunda ufak dualar yer almaya başladı. 16. yüzyılın başından itibaren de sayfa numaraları ortaya çıktı. İlk basılan kitap İncil oldu.

Gutenberg’ in baskı makinesinden çıkan ilk basılı belgeler, Papalığa ait dokümanlardı. Gutenberg’ in en büyük projesi olan Latince İncil geldi. Bunun için 100 bin kadar karakter dökmüş; iki yıl boyunca, 180 adet basılmış ilk İncil için geceli gündüzlü çalışmıştı. 

Gutenberg’ in bu tekniği bilgide devrim yarattı ve kısa zamanda yayıldı. Avrupa'da Köln, Basel ve Hamburg gibi şehirlerde ilk matbaalar kuruldu. İtalya'da ise Venedik’ te Aldus Manutius, edebiyat klasiklerini, cepte rahatlıkla taşınabilir boyutta ucuza basmış. İtalyan yayıncının hedef kitlesi, Avrupa’ daki entelektüel kesimdi. O devrin en iyi matbaacıları ve  ressamaları  bir araya toplamış. Klasikleri elden geçirip, düzelterek basmış. Manutius, bugün antigue diye bilinen ve Avrupa’ya yayılan yazı karakterinin de babası olmuştu. Gutenberg’in ilk basılı kitaba imza atmasının ardından 20 yıl sonra Avrupanın her yerinde matbaalar açılmış ve günde bin yeni kitap piyasaya çıkıyordu. Kitaplar ucuzlamış, tabana yayılmış. 

Matbaanın, Avrupa'da kullanılmaya başlandığı tarihten 268 yıl sonra, ilk kez 1726 yılında Osmanlı Devleti'nde İbrahim Müteferrika vasıtasıyla kullanılmaya başlandığı biliniyor.

Grönland'ın başkenti ...

Nuuk,
Grönland'ın başkenti.
Grönland, Greenland.
Başkent Nuuk, 690 km² 'lik yüzölçümü, 17,036 (2015) nüfusu ve 5 m lik rakımı ile  ülkenin güneybatı sahilinde küçük bir şehirdir. Büyük fiyort sistemi dahilinde şelaleler, kambur balinalar ve buzdağları ile tanınır. 

Sermitsiaq dağı ile ünlü, Grönland, Ulusal Müzesi, Katuaq kültür merkezi, mumyalar, Inuit derisi tekneleri, film, konser ve sanat sunmaktadır. Nuuk Grönland'da nüfusun en kalabalık (17,796 kişi) şehri ve başkentidir.
  • Grönland’ın yerli Kalaallit dilindeki ismi İnsanın Ülkesi anlamında Kalaillit Nunaat.
  • Dünyanın en büyük adası olarak kabul edilir.
  • Grönland’ın yaklaşık yüzölçümü 2.166.000km2 dir. Adanın yaklaşık %82’si buz altında. 
  • Antarktika’dan sonra en büyük buz örtüsü Grönland’dadır.
  • Grönland buz örtüsü erir ise, dünya denizlerinin seviyesi yaklaşık 7 metre yükselir.
  • Balina ve fok avcılığı, balıkçılık ve avcılık halkın en önemli geçim kaynağıdır.
  • İç işlerinde bağımsız ama dış işlerinde ve parasal konularda Danimarka’ya bağlıdır.
  • Ülkenin devlet başkanı Danimarka Kraliçesi II. Margaret. Kopenhag’daki Folketing adlı Halk Meclisi’ne 2 temsilci gönderiyor.
  • İnuit halkının anavatanı Orta Asya’dır. Dolayısıyla günlük yaşamlarına baktığımızda, başta şaman gelenekler olmak üzere çok sayıda Asya izleri bulabiliyoruz.
  • Kayak, igloo ve anorak kelimeleri, İnuit dilinden diğer dillere geçmiştir.

Arası kesilmeksizin sürme ...

Tevali,
Arapça, توالی
Kesintisiz sürme,
Birbirini izleme.
Aralıksız,
Arası kesilmeksizin sürme.
Art arda gelme, ardı arası kesilmeme, sürüp gitme.

Eritre’nin başkenti …















Asmara,
Asmera,
Eritre’nin başkenti.
Asmara, 2011 yılı sayımına göre 400.000 nüfuslu bir kent olup,  St. Joseph Katedrali gibi İtalyan sömürge binaları ve art deco yapılarıyla bilinir.

Eritre'nin diğer önemli şehirleri;
Keren, 
Akordat,  Assab,
Mitsiva, Nakta


Eritre Cumhuriyeti;
Kızıldeniz kıyısında bir kuzeydoğu Afrika ülkesidir. Etiyopya, Sudan ve Cibuti ile sınırları paylaşıyor. Massawa'daki İtalyan, Mısır ve Türk mimarisi, liman kentinin renkli tarihini yansıtır. Burada dikkate değer binalar arasında St. Mariam Katedrali ve İmparatorluk Sarayı bulunmaktadır.
Devlet Başkanı, (2018) Isaias Afwerki' dir .  
Eritre'nin 1993 yılında bağımsızlığından beri sahip olduğu ilk Cumhurbaşkanıdır. Eritre Halkının Kurtuluş Cephesi'ni Mayıs 1991 yılında zafere götürdü ve böylece 30 yıllık Eritre Bağımsızlık Savaşı'nı sona erdirdi. Ülke nüfusu, 5.415 milyon ve yüzölçümü 117.400 km2  dir. Ülke nüfusunun ortama yaşam ömrü 47 yıldır. 
Ülkede konuşulan diller: Tigrigna, Arapça ve İngilizce'dir.

Eritre 1555-  1889 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetinde kalmış, 1889 yılında İtalyanların eline geçmiştir. Roma döneminde Kızıldeniz' e verilen Mare Erythracum  isminden esinlenerek Eritre adını verdiler. 

İngiltere, Süveyş kanalını açmak için Fransızların desteği ile 1941 senesinde Eritre topraklarını ele geçirdi. İkinci Dünya Savaşından 1952 yılına kadar İngiltere hakimiyeti altında kalan Eritre aynı yıl özerk bir bölge olarak Etiyopya'nın oluşturduğu federasyona katıldı. Eritre 1960 yılında Etiyopya'nın eyaleti haline getirildi. Bunun üzerine, Eritre Kurtuluş Cephesi adlı gerilla teşkilatı kuruldu ve Etiyopya'dan ayrılarak bağımsız bir devlet kurmak gayesiyle gerilla savaşlarını başlattılar. 1993 yılının Nisan ayında yapılan halk oylaması sonucunda Eritre bağımsızlığını kazandı ve Eritre Halk Kurtuluş Cephesi lideri İsayas Afewerki başkanlığında geçici hükümet kuruldu.

Çekiştirme, yerme, kötüleme,

Kov,
Dedikodu,
Yerme,
Kötüleme,
Çekiştirme,
Arkadan çekiştirme,
Arapça, Gıybet, غیبت
Nemime.

Arkadan çekiştirmek.
Hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak.
Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek.

Rize ilindeki Kaçkar Dağları'ında bir yayla ve buzul gölü ...





























Mezovit,
Öküz çayırı,
Rize ilindeki Kaçkar Dağları'ında bir yayla ve buzul gölü.
Kaçkar kütlesinin hemen yanında yer alan kule şeklindeki dağ, mezovit'tir. 
Kaçkar dağlarının kuzey yamacında bulunur. Yukarı kavrun yaylasına birkaç saatlik yürüyüş mesafesindeki zirve öncesi kamp alanıdır. Fırtına deresinin bir kolu burdan doğmaktadır. Çevresinde yaklaşık olarak beş veya altı tane göl vardır. Kamp kurulan alandan kaçkar dağları net bir şekilde gözükür. Havanın güzel olduğu anlarda aniden etrafı kaplayan sisiyle ve saatlerce süren yağmurlarıyla ünlüdür. 

Dağ tırmanışlarında kamp alanı olarak kullanılır.

Mezovit,


Kasırga, Fırtına ...

Talaz,
Kasırga,
Fırtına.
Fransızca: Trombe,
İngilizce: Hurricane,
Arapça: Kasırga (إعصار).
Tufan,
Hortum.

Şiddetli fırtına.

Mardin yöresinde kızartılarak hazırlanan içli köfteye verilen ad ..

Irok,
Kızartılmış İçli Köfte - Mardin
İkbebet,
İgbebet
Haşlanmış İçli Köfte - Mardin
Basmavat 
Haşlama içli köfte.
Mardin yöresinde haşlanarak hazırlanan içli köfte.


Malzemeler:
Bu malzeme ile 30-40 tane ırok oluşur, 6 kişilik. 
1 kg yağsız dana kıyma 
5 adet kuru soğan 
300 gr çiğ köftelik et 
1 demet maydanoz 
1 tatlı kaşığı karabiber 
1 tatlı kaşığı yeni bahar 
1 tatlı kaşığı kişniş 
1 çay kaşığı tuz 
1 yumurta 
1 kg ince bulgur (ismeyt)
1 su bardağı sıvı yağ 

Hazırlanışı: 
Soğanlar ince doğranıp bir tencerenin içinde pembeleşinceye kadar yağda kavrulup üzerine kayma eklenip birlikte kavrulur. ateşten alınır içine tuz, karabiber, yenibahar, ve kıyılmış maydanoz konulur. Diğer taraftan ince bulgur bir leğenin içinde iyice yoğrulur. İçine dövülmüş et, kişniş, tuz, ve 1 yumurta eklenip yeniden yoğrulur. Mandalina büyüklüğünde top haline getirilip içi oyulur. İçi doldurulduktan sonra da elle yuvarlatıp tepsiye dizilir. Daha sonra kızgın ateşte kızartılır ve servis edilir.

Kiliçe,
Dobo,
Bello,
İkbebet, Basmavat,


Soğurulan iyonlaştırıcı ışınım dozu birimi ...

Rad,
Gray,
Soğurulan iyonlaştırıcı ışınım dozu birimi.
Soğurulma Doz Birimi
Özel Birim : Rad
SI Birimi : Gray ( Gy )

Rad: Işınlanan maddenin 1 kg’ına 10-4 joule’lük enerji veren radyasyon miktarıdır. Soğurulan enerji parçacık veya foton olabilir.
 
Gray (Gy): Işınlanan maddenin 1 kg’ına 1joule’lük enerji veren radyasyon miktarıdır.
1 Rad = 10-4 Gy
1 Gy = 100 Rad

Radyasyon, yaşamımızın doğal bir parçası olan enerjidir. 
Radyasyon kaynaklarının özellikleri;
  • ALFA : İnce bir kağıt tabakası veya cildimiz tarafından soğurulur.
  • BETA : İnce bir metal tabakası tarafından soğurulur.
  • GAMA : Giricilik özelliği daha fazla olup kurşun ve beton gibi yoğun malzemelerde soğurulur.
  • NÖTRON :Parafin, beton, su gibi hidrojence zengin ortamlarda soğurulur.
Radyasyon Birimleri;
Aktivite Birimi
Özel Birim : Curie ( Ci )
SI Birimi : Becquerel ( Bq )

Curie: Saniyede 3.7x 1010 parçalanma veya bozunma gösteren maddenin aktivitesidir.
Bequerel: Saniyede 1 parçalanma n yapan çekirdeğin aktivitesidir.
1 Ci = 3.7x1010 Bq
1 Bq = 2.7x10-11 Ci
Örnek: 50 Ci - Ir-192 = 50x3.7x1010 Bq = 1.85 TBq

Işınlama Birimi 
Özel Birim : Röntgen ( R )
SI Birimi : Coulomb/kg ( C/kg )

Röntgen: Normal hava şartlarında havanın 1 kg’ında 2.58x10-4 C’ luk elektrik yükü değerinde pozitif ve negatif iyonlar oluşturan x ve gama ışını miktarıdır.

1 R = 2.58x10-4 C / kg
1 C/kg = 3.88x103 R

Doz Eşdeğer Birimi
Özel Birim : Rem
SI Birimi: Sievert ( Sv )

Farklı tip radyasyonlardan soğurulan enerjiler eşit olsa bile biyolojik etkileri farklı olabilir.
Rem = Soğurulan Doz x Faktörler
Sievert: 1 Gray’lik x ve g ışını ile aynı biyolojik etkiyi meydana getiren radyasyon miktarıdır.
1 Rem = 10-2 Sv n 1Sv = 100 Rem = 1 J/kg

Alüvyon ...

Lığ,
Fr. alluvion,
İng. alluvion, alluvium 
Alüvyon,
Talus,
Dere malzemesi,
Tüvenan,
Su kaynaklarındaki balçık ve kil benzeri çok ince taneciklerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın. 

Alüvyon, Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, lığ.

Selin, akarsuyun getirdiği ince çamur, tortu, birikinti, bataklık, çamur, akarsuların, getirdiği çamur tabakası.
Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakıl karışımıyla oluşan yığın. 
Akarsuların, yatağı boyunca taşkın zamanlarında kapladığı alanlarda, deltalarda, göllerde ve dağ eteklerindeki yığınlarda çökelttiği kil, kum, çakıl gibi tortul maddeler.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ