Dünya çapında muhasebe ilkelerini yönetime uygulayan, ABD' li bir danışmanlık firması ...

McKinsey & Company, 
James O. McKinsey 
(1889-1937),

Anonim ortaklık, Incorporated partnership.
World Trade Center, New York City. Dünya çapında, 127 ofis ile hizmet vermekte.
Kevin Sneader (Global Managing Partner).
Gelir; $10+ billion (2018)
Çalışan Sayısı; 27,000 (2018)
Dünya çapında bir yönetim danışmanlığı firmasıdır. 

1926 yılında muhasebe ilkelerini yönetime uygulamak için James O. McKinsey tarafından kuruldu. Yönetim, kamu ve özel sektör genelinde mali, muhasebe yönetim kararlarını değerlendirmek için nitel ve nicel analiz yapar. 

McKinsey, 1964 yılından beri McKinsey Quarterly'yi yayınlıyor. McKinsey Global Institute araştırma kuruluşuna para veriyor. Yönetim konularıyla ilgili raporlar yayınlıyor. Yönetime birçok etkili kitap yazmış. Gizlilik uygulamaları, iş pratikleri ve kurum kültürü üzerindeki etkisi, kutuplaşmayı önleyici bir deneyime sahiptir.

Şirket kurucusu McKinsey 1937 yılında öldü. 

Şirket, 1939 yılında  modern McKinsey & Company olarak yapılandırıldı. Marvin Bower, 1930 yılında avukat Marvin Bower, McKinsey'nin kültür ve uygulamalarını kurmakla tanındı. McKinsey, deneyimli yöneticiler yerine, yeni üniversite mezunlarını işe alan ilk yönetim danışmanıydı. Son yıllarda, firma uluslararası olarak genişledi ve yeni uygulama alanları kurdu. 2000 yılından sonra Kinsey'in danışmanlığı, iş dünyasının birçok normunu oluşturmaya yardımcı oldu. McKinsey & Company, modern çağda iş dünyasındaki önemli başarıların ve başarısızlıkların çoğuna katkıda bulundu.

Tanzimat Dönemi Kültür yaşamında önemli bir oynayan ve Moliere'den yaptığı uyarlamalarla tanınan yazar ve devlet adamı ...

Ahmet Vefik Paşa, 
(D. 1823 İstanbul - Ö. 1891 İstanbul),
Osmanlı tiyatro ve devlet adamı, 
Yazar, uyarlamacı, tiyatro yönetmeni.
Tanzimat tiyatrosunun başlıca temsilcilerindendir.
Tanzimat Dönemi Kültür yaşamında önemli bir oynayan ve Moliere'den yaptığı uyarlamalarla tanınan yazar ve devlet adamı.

Öğrenimini Paris'te tamamladı, yurda döndüğünde Tercüme Odasına girdi; Tahran, Paris elçisi, iki kere Maarif Nazırı, Meclisi i Mebusan Reisi, Bursa Valisi, iki kez de Sadrazam olarak Osmanlı Devleti'nin en üst düzey görevlerinde bulundu.

Tercüme ve adaptasyon tarzında eserler vermiştir. Moliere'den çevirdiği ve Zor Nikah, Zoraki Tabip adını verdiği Türkçeye adapte edilmiş eserleriyle büyük başarı sağlamıştır. Ali Bey, Kokana Yatıyor, Misafir-i İstiskal gibi birer perdelik komedileri yanında Moliere'den adapte ettiği Ayyar Hamza ile tiyatromuza katkıda bulunmuştur. Bursa'da valiliği sırasında, Bursa Tiyatrosunu (1874-1882) kurmuştur. 

Eserleri;
Zor Nikah (1869), 
Zoraki Tabib (1969), 
Tabib-i Aşk, 
Dekbazlık, 
Meraki, 
Azarya, 
Yorgaki Dandini.

Farklı olarak, Adamcıl, Tartüf, Savruk, Kocalar Mektebi, Kadınlar Mektebi, Okumuş Kadınlar; İnfial-i Aşk, Don Civani, Dudu Kuşları gibi oyunları küçük değişikliklerle düzyazıya aktardı.

Ayrıca, Fenelon, V.Hugo ve Sage gibi yazarlardan çeviriler yapmış olan Ahmet Vefik Paşa'nın Arslan Avcıları yahud Hak Yerini Bulur (1887) adlı bir de oyunu vardır.

Çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede ya da bölgede borçların ertelenmesi ...

Moratoryum,
Fransızca moratorium, 
İng. moratorium 
Erteletim, 

Latincedeki geciktirme anlamına gelen mora ve moratorius sözcüklerinden alınmıştır.
Vadesi gelmiş borçların kanunla, mahkeme kararıyla ve antlaşma ile ertelenmesine moratoryum denir.

Çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede bir bölüm ya da tüm borçlardaki ödeme zorunluluğunun geri bırakılması, borçların ertelenmesi.  
Çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede ya da bölgede borçların ertelenmesi.


Organ …

Uzuv,
Organ,
Örgen,
Arapça, Udv, uzuv, عُضْو‏.
Frn. Organe,
İng. Limb.
Üye, 
Aza,
Aygıt.
Bir canlının vücud yapısının kısımlarından herbiri.
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Latince, alet, araç anlamına gelen organum sözcüğünden türemiştir. 

Yunanistan’da Korint körfezinde Navpaktos kasabasının Osmanlılar dönemindeki adı...


İnebahtı,
Epakto,
Lepanto,
Navpaktos,
Yunanistan’da Korint körfezinde Navpaktos kasabasının Osmanlılar dönemindeki adı.

Günümüzde İnebahtı küçük bir liman ve turizm merkezi haline gelmiştir. Surların içindeki eski büyük yerleşme alanı şimdi bahçelerle ve meyve ağaçlarıyla kaplıdır. Kaledeki II. Bayezid Camii’nin minaresinden bir parça hala ayaktadır. Öte yandan Amcazade Hüseyin Paşa Camisinin kalıntıları, çeşmesi ve özellikle hamamı da durmaktadır.

Korint körfezi girişinde, Mora yarımadasındaki Patras (Balyabadra) şehrinin karşısındadır. Bugün 8000 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri, limandır. Ekonomik ve kültürel bakımdan körfezin en dar yerinde feribotla bağlantı kurulan Patras şehrinin gölgesinde kalmıştır.

Bu nokta, eskiden Rumeli ve Mora Kesteli denilen iki Osmanlı kalesiyle kontrol altına alınmıştır. 1829 yılında Osmanlıdan Yunan idaresine geçtiğinde adı antik dönemdeki Navpaktos’a çevrilmiştir. Kasabanın etrafındaki Osmanlı ve Venedik surları bugüne ulaşmıştır. Uzun tarihi boyunca önemli bir kale, liman ve antik adının etimolojisinin dayandığı tersanesiyle ön plana çıkmıştır.

Navpaktos, milattan önce VII. yüzyılda Lokris halkının bir tersanesi olarak kuruldu. MÖ. 183 yılında Roma İmparatorluğu’nun topraklarına katıldı. Daha sonra Bizans hakimiyeti altına girdi. 431 yılından beri burası bir piskoposluk merkezi olarak tanınmış.

204 yılından sonra Bizans İmparatorluğu’nun Haçlılar tarafından parçalanmasının ardından Epirus Despotluğu toprakları içinde kaldı ve adı da Epakto olarak değiştirildi. 1294 yılında kısa bir süre Anjou Frenk Prensliği’nin eline geçtiyse de 1407’de Venedikliler tarafından alınmaya kadar Arnavut Shpata Prensliği’nin hakimiyeti altında kalmış.

1334-1348 yılları arasında Aydınoğlu Umur Bey, gemilerini Atina körfezine sokup Isthmus (Germe) berzahını aşarak Korint körfezine girdi ve burayı kuşattı. Çok kısa bir süre Umur Bey’in kontrolü altında kaldığı tahmin edilen kasabaya 1499 yılına kadar bir asır boyunca Venedikliler hakim olmuş. Venedik idaresi zamanında kasaba surlarla tahkim edildi. Tepede bir kale, buradan aşağıya bayır boyunca surlar (Ortahisar) yapıldığı gibi liman kısmı da duvarlarla (Aşağıhisar) çevrildi.

Osmanlı-Venedik savaşları sırasında Osmanlılar 1463 ve 1477’de kasabaya saldırdılarsa da başarılı olamadılar. Büyük bir hazırlıktan sonra II. Bayezid’in emriyle Rumeli Beylerbeyi Mustafa Paşa kumandasındaki kuvvetler 1499 yazında burayı kuşatma altına almış. Bizzat padişah da yakın bir yerde otağ kurmuş. İnebahtı açıklarında Venedik donanmasıyla çarpışan Osmanlı donanması da denizden kuşatma kuvvetlerinedestek olmuş. Bu kuşatmaya karşı koyamayacaklarını anlayan kaledeki Venedikliler 26 Ağustos 1499 yılında kasabayı Osmanlılar’a teslim etmişler. Osmanlılar buraya bir kadı ve sancak beyi tayin etmiş.

II. Bayezid’in emrince yabancı gemilerin geçişini önlemek ve burayı kontrol altına almak üzere körfezin girişine karşılıklı iki kule yapıldı ve bunlar Mustafa Paşa ile Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa’nın nezaretinde çok kısa bir süre içinde tamamlanmış.

Kent yaşamına alışamamış, taşralı kimselere argoda verilen ad …

Keko,
Kent yaşamına alışamamış, taşralı kimselere argoda verilen ad.
Kek,
Keko,
Aptal, bön.
Taşralı, köylü, Kent yaşamına alışamış(kimse).
Taşralı köylü kent yaşamına alışamamış (kimse).
Aşırı saf, süzme insan modeli.

Zonta, Argo'da görgüsüz, kaba saba kimseye verilen ad.
Tiki, Marka düşkünü olan züppe kimseye argoda verilen ad.

Hindistan'a özgü, tefe benzer vurmalı bir çalgı ...

Kanjira,
Hindistan'da diğer vurmali çalgılar.
Zarb,
Tabla, (Arap davulundan türemiştir.)
Tzuzumi,

Kanjira,
Hindistan'nın güney bölgelerinde kullanılan Tef ailesinden vurmalı bir çalgıdır. Ağaçtan yapılmıştır. Bir kasnağa on adet ikişerli on zil takımı, sıra halinde takılmıştır. Ağaçtan yapılan  bu kasnak 10-15 cm. çapında olup üzerine yılan ve kertenkele derisi geçirilmiştir. 

Kanjira yaklaşık 1880 yılından bu tarafa kullanılmaktadır.1930 yılından sonra  Hint klasik müziğinde kullanılmaya başlanmıştır.

Perküsyon olarak da bilinen vurmalı çalgılar, müzikte ritim yapısı kurulmak için kullanılır.  Ritim, eski Yunanca’da akış anlamına gelmektedir. Vurmalı çalgılar ezgiye dayalı değildir. Müziğin ritmine dayalı bir enstrüman olup tef, bongo, konga, bendir, tipani, Pakhwaj örnek  gösterilebilir.

Tabla(Dayan, Dagga, Bayan);
Sufi Aziz Ameer Khusrau’nun eski bir perküsyon enstrümanı olan Pakhwaj davulunu ikiye bölerek tabla adlı vurmalı çalgıyı geliştirdiğine inanılır. Tabla parmak uçları ile ve avuçları açık tutarak çalınır. 

Hint müziğinde önemli yeri olan iki başlı davul şeklindeki Pakhwaj, Mridang antik bir enstrümandır. Dhrupad şarkıcılarına eşlik ettiği ortaçağ döneminde çok popülerdi. Bu günkü isminin Moğol döneminde kullanılan bir çeşit davul olan Awaj'dan türemiştir.

Vurmalı çalgılar (perküsyon aletleri) üzerine elle, başka bir cisimle vurularak, çalkalayarak , sürtülerek veya ovularak ses elde edilir. 

Yoz beğeni, zevksizlik …

Kiç,
Kitch,
Yoz beğeni, 
Zevksizlik.
Zevksiz olma durumu.

Kiç, yoz beğeni, ucuzlatma, kişiliksizleştirme, kötü zevk, karşı sanat, karşı estetik,  sanat tarihinde hiçbir estetik değere sahip olmayan veya beğenilmeyen imajlara veya objelere işaret etmek için kullanılan bir terim. 


Kısaca, kitsch estetik düzeyi düşük sanat yapıtı değildir, sanatın yozlaşması da değildir. Apayrı bir kategori olup, anlamlarından soyutlanmış simgelerden oluşan bir karışımdır.

Farklı kültürlerin bileşenleri gelişigüzel biçimde yeni bir bütün oluşturduğunda bu yoz beğenidir. Entellektüel ve yeni olmayan, içli, aşırı duygusal ve acıklı olan her şey için kullanılan bir kavramdır.

İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça ...

Nipel,
Fr. nipple,
İng. shoulder, nipple,
İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça.
Nipel, iki ağızı da dış dişli,tek tarafı dış dişli veya redüksiyon dişli olan metal boru bağlantı elemanıdır. 

Çelik, siyah veya galvaniz paslanmaz çelik ve pirinç, (sarı) ve plastik esaslı malzemelerden imal edilmektedir. Çapları 1/2", 3/4", 1" ve 5, 10 cm boyunda kullanılmaktadır.

Siyah paslanabilir ama doğalgazda mecburi olarak kullanılır. Galvaniz siyah malzemenin elektrolizle çinko kaplanmış halidir. Ayrıca paslanmaz ve plastik olanları da mevcuttur. Küçük çaplı hatlar üzerinde vana, çekvana, pislik tutucu vb. Büyük çaplı Hatlar üzerindeki branşman bağlantılarında, vana, emniyet vanası, ölçme enstrumanları vb. elemanların bağlanması sırasında kullanılan hayat kurtarıcı elemandır.

Hisse senetlerinde temettu kuponlarının dışında kalan ana bölüm ...


Talon,
Hisse senedinin kuponlarından oluşan kısmına verilen isimdir.
Hisse senetlerinde temettu kuponlarının dışında kalan ana bölüm.
Şirket varlıklarının belirli bir süre içinde zorunlu satışı ile sağlanabilecek değerden tüm borçlar ödendikten sonra kalan miktarın, hisse senedi  sayısına bölünmesi sonucu bulunan değerdir.
Hukuk'ta yenileme vesikası anlamındadır.
Sahibine yeni faiz kuponları ve temettü kuponları verilmesini sağlayan kıymetli evrak.
Hisse senedinin kuponlarından oluşan kısmına verilen isim.

Borsa Terimleri;
Talon (Talon), 
Hisse senedinin kuponlarından oluşan kısmına verilen isimdir.

Repo, 
Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe satılıp, bitiş valöründe geri alınmasıdır.

Temettü ya da kar payı, (Dividend),
Şirket ortaklarının bir dönem içinde işletmenin elde ettiği kardan nakit veya hisse senedi olarak pay alma hakkı anlamına gelmektedir. Şirketlerin ödeyeceği temettü, o şirketin yıllık net dönem karından vergiler ve diğer giderler çıkarılarak belirlenmektedir. Temettü genelde yalnızca nakit ya da yalnızca hisse senedi olarak dağıtılsa da bir bölümü nakit, bir bölümü de hisse senedi olarak da dağıtılabilir.

TÜFE (Consumer Price Index), 
Tüketici fiyat endeksi,tranş,
Temlik (Alienation, Assignment), 
Alacağın Devredilmesi.
Ters Repo (Reverse Repo), 
Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe alınıp, bitiş valöründe geri satılmasıdır (Menkul kıymetin geri satım vaadiyle alımı).

Hedging (Hedging), 
Nakit piyasada bulunulan bir pozisyondan oluşan risklerden diğer piyasalarda (futures, options vs.) pozisyon alarak korunmadır.

Teminat (Collateral),
Borsa üyelerinin, borsa işlemleri dolayısı ile müşterilerine ve borsaya verebilecekleri zararlara karşılık olmak üzere, Borsa tüzel kişiliği adına yatırdıkları meblağa denir.

Temellük (Acquisition), 
Alacağın devralınması.

Temerrüt (Default), 
Borsa’da yapılan işlemler sonucunda, taahhütlerin gerektirdiği ödeme veya menkul kıymet teslimatlarının belirlenen süreler içinde gerçekleştirilmemesi sonucu oluşan durumdur.

Eski yapı ya da kent kalıntısı ...

Ören,
İng. ruin,
Frn. ruines,
Arapça, أطلال
Yıkıntı,
Eski yapı ya da kent kalıntısı.
Şehir ya da ev yıkıntısı, kalıntı.
Yapı kalıntısı, harabe. 

Eski yapı veya kent kalıntısı. 
Kent, şehir.
Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane. 
Tarihi yıkıntı ve kalıntıların bulunduğu yer,
Arkeolojik değeri bulunan yerlere verilen ad.
Eski çağlardan kalma yıkıntı.
Köy. 
Bitek ova. 
Ormanlık yer.

Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olan yer.

Avustralya denizlerinde yaşayan ve dünyanın en zehirli canlısı olan denizanası …

Irukandji,
Irukandji denizanası, 
Box Jellyfish .
Dünyadaki en küçük ve en zehirli denizanalarıdır. Avustralya denizlerinde yaşayan ve dünyanın en zehirli canlısı olan denizanası. Minik deniz katilleri olarak biliniyor.

Irukandji deniz anası adını Cairns şehrinin kuzeyinde bulunan kıyı şeridinde yaşayan Irukandji halkından almıştır.

Yaklaşık 1cm boyunda olan Irukandji, deniz anaları Avustralya  sahillerinde yaşıyor. Zehrini dokunaçlarındaki mikroskobik iğnelerde taşıyor. Zehir, deniz anasının dokunmasından 20 dakika içinde vücutta dayanılmaz ağrılara sebep olur. Yüksek dozlu morfin dahi ağrıları dindiremez. Deriye bırakılan iğneler patladıysa kurbanın kurtulma şansı yok. Panzehiri bulunmuyor. Sadece bir Irukandji denizanasının taşıdığı zehir, ortalama bir plajdaki herkesi öldürmeye yeter. Ölüm tehlikesi oranı %90 dır.

Avustralya denizi kıyılarında görülen bu canlılar, bilinen beş Irukandji türü vardır: 
Carukia barnesi, 
Malo kingi, 
Mala maximus, 
Malo filipina,
Malo bella.

Ünlü toksikolog Dr. Jamie Seymour bu denizanası hakkında Katil Denizanası adlı bir belgesel yapmıştır.





Dünya'nın Güneş etrafında dönerken 21 Mart ve 22 Eylül günlerinde bulunduğu noktaları birleştiren ve Güneş merkezinden geçen eksenin iki ucu ...

İtidaleyn,
Arapça, ( اعتدالين )
İng.: precession  
Fr.: precession  
Alm.: Präzession 
Arapça Takdüm-i itidaleyn.
Dünya'nın Güneş etrafında dönerken 21 Mart ve 22 Eylül günlerinde bulunduğu noktaları birleştiren, Güneş merkezinden geçen eksenin iki ucu .

Devinme olayı;
Yerin dönme ekseninin tutulum düzleminin normali çevresinde bir koni çizecek biçimde (hani topacın kafa sallamasını andıran bir koni devimi yapması gibi) çok yavaş olarak dönmesi, presesyon. 

İtidaleyn; Eski dilde gökbil. 
Takadüm-i itidaleyn.
Presesyon.
Ekinoksların presesyonu,
Yerin dönme eksenin ortalama kutup çevresinde ağır ağır, çok yavaş bir koni hareketi yapması nedeniyle oluşan hareket.
Astronomi'de güneş etrafındaki mahrekte 22 Eylül (itidal-i harifi) ve 20 Mart (itidal-i reb) tarihlerinde bulunduğu noktaları birleştiren güneşin merkezinden geçen nazari mihver ve bunun iki ucu. Bu mihvere, mihver-i sagir denir.

Ekinoks.
Fr. equinoxe 
İng. equinox
Gün tün eşitliği.

21 Mart - 23 Eylül,
Farsça, Altı aylık fasılalarla gece ve gündüzün eşit oluşu.
Yıl içinde gece ile gündüzün eşit olduğu zaman ekinoks kelimesi ile ifade edilmektedir. Bu zamanda Güneş ışınları ekvatora dik gelmektedir (21 Mart-23 Eylül günleridir).

Eski dilde başlangıç noktası, ilk, evvel, kök, esas, kaynak ...

Mebde,
Arapça, Mebde, ( مبدأ ).
Başlangıç noktası.
Eski dilde başlangıç, ilk, evvel.  
İlk unsur, ilke, prensip.  
Kaynak, kök. 
Bilgilerin ya da bilimin ilk kısmı.  

Baş taraf, Başlangıç, Başlama.
Kaynak, Kök, Temel, Esas.
İlk unsur, ilmin ilk kısmı, kaynak, kök.

Dinde, bir salikin Tanrı gerçeğine erişmek için hareket ettiği başlangıç noktası.

Mebde ü maad, gelinen ve gidilecek olan yer, insanın doğumu ve ölümü. 
Mebde-i arz, enlemi belirtmek için başlangıç olarak alınan ve dünyayı iki eşit parçaya ayıran paralel dairesi (ekvator dairesi).

Harfleri bilip kelime okuyamamaya yol açan patolojik okuma güçlüğü, bozukluğu ....

Disleksi,
Fransızca dyslexie,
İngilizce dyslexia,
Harfleri bilip kelime okuyamamaya yol açan patolojik okuma güçlüğü.

Kişinin normal veya üstün zeka düzeyinde olmasına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşamasına sebep olan özel öğrenme bozukluğudur. Okuma bozukluğu şeklinde gözlemlenir. Dikkat ve hafızayı da etkilemektedir. Disleksi, esas sorun,  hafıza ve dil ile ilgilidir. Disleksi olan kişiler her şeyi unutur. Disleksi' nin en belirgin özelliklerinden biri harflerin ve kelimelerin karıştırılması ve tersten algılanmasıdır. Normal bir insan okuma, yazma ve anlama gibi eylemler için beyninin sol ön lob'unu kullanırlar. Disleksi olan kişiler sol ön lob'u kullanmakta zorluk yaşar. Bundan mutevellid disleksi olan kişiler, sayısal zekayı çok iyi kullanırlar. Eğitimde matematik ve fizik konularını çok severler. Buna karşı sözel konuları beceremezler. Disleksi olan çoğu kişinin en büyük düşmanı kitaptır. Bazıları bir kitabı anlamak için aynı kitabı 5-6 kere okur. Disleksi olan insanlar üstün zekalı insanlardır ve bir kısmı ise dahidir. 

Disleksi ilk olarak, 1896 yılında bir İngiliz doktor olan W. Pringle Morgan tarafından keşfedildi. Görme ile ilgili problem olarak görülen bu bozukluğun okuma güçlüğü olduğunu bulmuştur. Bir hastasını incelemiş, her zaman akıllı ve zeki bir tutum içinde olduğunu, yaşıtlarına göre oyunlarda hızlı olduğunu ve arkadaşlarından geride kalan hiçbir yönü olmadığını, ancak okuyamadığını belirtmiştir.

Dünyanın en önemli sulak alanlarından biri olan, Kırşehir'in 35 km. doğusunda bulunan kuş cenneti olarak bilinen, tektonik göl ...

Seyfe,
Seyfe gölü,
Kırşehir'in 35 km. doğusunda, Mucur'a 20 km. olan sığ, tektonik göl. Denizden yüksekliği 
1080 m. olan göl, Seyfe ovasında bulunur. Göl alanı 1550 hektardır. Gölün derinliği, kıyıdan 4-5 m. olup maksimum 10-12 m. dir. Kapalı havzada bulunan gölün uzunluğu 10 km, genişliği 5 km, çevresi 26 km. dir.

Dünyada nesilleri azalan flamingo kuşlarının konakladığı bir yer olan ve kuş cenneti olarak bilinen Seyfe Gölü kapalı bir havza olduğu için suyu, durdukça tuzlanır. Bu tuzlu suyu eskiden var olan Tekel İşletmesi tuz üretimi için kullanmış. Seyfe Gölü ve çevresi 1990 yılında, 600 binden fazla çeşitli türden kuşlar konakladığı için Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmiştir. Göl aynı zamanda birinci derece Doğal Sit Alanıdır. Uluslar arası Kuşları Koruma Konseyi ( ICDP) tarafından, Seyfe Gölü’nde yaşayan 27 tür kuşu koruma listesine almıştır. Nesilleri azalan bu kuşlar, Türkiye’nin de taraf olduğu Bern sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır. Ancak her zaman olduğu gibi av mevsiminde avcılar tarafından vurulan kuşların nesillerinin azalmaması için önlemler alınmış ama uygulanmamıştır.

Seyfe Gölü,  Kırşehir'de Ramsar Sözleşmesi’ne dahil olan ve Milli Park niteliğinde korumalı bölge statüsüne sahiptir.  Seyfe Gölü Kuş Cennetinde önemli ve radikal kararlar alınamadığı gibi alınan kararların da bir türlü uygulamaya sokulmaması üzerine göl, 2006 Aralık ayında tamamen kurumuştur.

Göl suyu tuzlu olduğu için su içi bitkilerine rastlanmaz. Göldeki en önemli canlı grubunu su kuşları oluşturmaktadır. Göl suları tuzlu ve sodyumlu olduğundan balık türlerine rastlanmaz. Göl tabanı sakarca kazı, suna, angıt, çamurcun ve sakarmeke gibi kalabalık kuşların beslenmesi bakımından son derece önemli olan, chironomidae larvaları ve kabuklular bakımından çok zengindir.

Seyfe Gölü ve havzasında, flamingo, ak pelikan, kaşıkçı, küçük ak balıkçıl, macar ördeği, uzun bacak, kılıç gaga, mahmuzlu kız kuşu, akdeniz martısı, karabaş martı, gülen sumru kuluçkaya yatan önemli kuş türleridir. Seyfe Gölü , Tuz gölünden sonra flamingonun ülkemizdeki en önemli üreme alanı gölün doğusundaki adalarda yaklaşık 2000 çift flamingo kuluçkaya yatar. Göl, sonbaharda yüzbinlerce ördeğin konaklama alanıdır. Göl ve çevresi sonbaharda hacı leyleklerin önemli toplanma alanıdır.

Göl çevresindeki halkın temel uğraşısını tarla tarımı ve hayvancılık oluşturmaktadır. Buğday, şeker pancarı, arpa, mercimek, nohut, fasulye, yulaf ve ayçiçeği tarımı yapılır. Meyve ve bağ tarımı da yapılmaktadır.


"Kanlıca" da denilen yenebilen bir mantar cinsi ...

Elicek,
Elicek Mantarı,
Kanlıca Mantarı,
(Lactarius salmonicolor).
Bolu, Kastamonu, Boyabat, Duragan, Vezirköprü, Gerede, Tosya gibi yörelerdeki yaylarda, ormanlarda yetişir. Kanlıca mantarı, nemli ve yağışlı bölgeleri sever. Genellikle ekim ayında ortaya çıkar. Kanlıca mantarının rengi kırmızımsıya çalar. Çamlıklarda, düz arazilerde olur. Turşusuna kadar yapılır. En lezzetlisi mangalda, közde pişirilerek yenilendir.

Kanlıca mantarına çeşitli yörelerde verilen isimler;
Ebişek,
Ebişke,
Melki,
Çıntar ,
Çam Mantarı,
Elicek.
Kanlıca.

Mantar bilimine Mikoloji denir.
Mikoloji, (Yunanca fungus, mantar).

Balda ve birçok meyvede bulunan şeker ...

Levüloz,
Fruktoz,
Meyve şekeri,  
İng. fructose, laevulose, fruit sugar. 
Balda ve birçok meyvede bulunan bir tür şeker, meyve şekeri, levüloz, fruktoz.

Fruktoz, Früktoz.
İng. fructose,
Fr. lévulose, 
İng. levulose ,
Latince fructus, meyve.
Meyve şekeri, C6H12O6.
Sükroz, glukoz ve fruktozun bir araya gelmesiyle meydana gelen bir disakkarittir. Fruktoz, birçok besin maddesinde bulunan altı karbonlu bir monosakkarittir. Fruktoz sık sık sağlık sorunlarına yol açabildiği iddia edilen bir şekerdir. İnsan karaciğeri devamlı olarak fruktozu yağa çevirir. Bundan dolayı metabolik sendrom oluşur. 

Levüloz, Fr. lévulose .
Latince,  laevus, sol. 
Meyve şekeri; C6H12O6. 
Levüloz, tatlı meyvelerde ve balda bulunan, renksiz, iğne biçimi örütleri olan bir karbonhidrat. Fruktoz'un en sık izomeri levüloz, birçok besin maddesinde bulunan altı karbonlu bir monosakkarittir. 

Fruktoz, genellikle meyvelerde bulunan ve yapısında altı karbon atomu içeren, beyaz katı görünümlü, bir çeşit şeker molekülüdür. Suda çok kolay çözülen fruktoz, ağaç meyveleri, kavun, karpuz gibi meyveler, dut ve benzeri meyveler, bazı köklü sebzeler ve balda bulunur. Çay, sükroz (çay şekeri) içerir. Mısır şurubu, glukoz ve fruktoz karıştırılarak elde edilir.

Osmanlı mutfağına özgü kuzu etiyle yapılan bir yemek ...

Mutancana,
Toprak kapta pişirilmiş anlamına gelen XV-XVI. yüzyıl, şekerli, meyveli bir Saray Yemeğidir.
Osmanlı mutfağına özgü kuzu etiyle yapılan bir yemektir. 
14 Haziran 1469 yılında II. Mehmed' in yemekleri arasında görüldüğü gibi, XVI. yüzyıl saray menülerinde bir kış yemeği olarak menüde yer almıştır.


Malzemeler:
1,5 kg but kısmından az yağlı kuzu kuşbaşı
1 kase arpacık soğan
2 yemek yaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı bal
10 adet kuru kayısı
10 adet mürdüm eriği kurusu
Badem.

Yapılışı:
Orta ocak ateşine büyük boy tencere konularak yağ konulmadan önce ısıtılır ki yağ yanmasın. İçerisine 2 yemek kaşığı tereyağı eklenerek eritilir. Ardından 1,5 kg az yağlı kuzu kuşbaşı eti tencereye koyarak kavrulur. 1 kase badem sıcak suya konularak kabuklarının yumuşaması sağlanır. 10 adet kuru kayısı ve 10 adet mürdüm eriği küçük küçük doğranır. 1 kase arpacık soğanlar soyulup temizlendikten sonra bütün halde bırakılır. Etin kendi suyunda daha iyi pişmesi için tencerenin kapağı kapatılır ve kavrulmaya devam edilir. Ortalama 5 dakika sonra suyunun kalınlaşması için 1 yemek kaşığı un eklenerek harmanlanır ve 1 kase arpacık soğan eklenerek 30 dakika kadar pişirilir. Ardından mürdüm eriği, kayısı, 1 yemek kaşığı bal eklenerek 10 dakika kadar daha pişirilir. 1 avuç kabuğu soyulmuş badem orta ocak ateşinde ki küçük boy tavada kavrulur. Kavrulan bademlerde yemeğimize eklenerek servis tabağına alınır. Yemeğin yapılış süreci ortalama 45 dakika olup 6 kişilik servis edilebilir.

Osmanlı mutfağına özgü yemekler;
Mutancana - Kuzu eti, arpacık soğan, kırmızı üzüm, bal ve badem.
Nırbaç - Kuzu eti, kişniş, tarçın, zencefil, damla sakızı
Ayva Kalyası - Nohut, kuzu eti, havuç, ceviz, pekmez, ve ayva yemeği
Kabaklı Burani - Kuzu eti (But), kişniş, tarçın, soğan, balkabağı, kimyon
Soğanlı Kabuni - Kuzu eti, kimyon,tarçın,soğan,tereyağ, pirinç, nohut.
Çeşidiye, (Terkibi Çeşidiyye),
Sura, Koyun ya da kuzu kaburgası içine pirinç doldurularak yapılan bir yemek.
Lalanga,
Fırında bıldırcın dolması,
Mahmudiye,
Sefire,
Muzhir kebabı,
Gendüme,
Osmanlı kebabı,
Erikli yahni,
Merserem,  Osmanlı mutfağına özgü, koyun etiyle yapılan bir yemek.

Derinliğin bittiği yer …

Dip,
Derinliğin bittiği yer.
Taban,
Fransızca: Base,
İngilizce: deep.
Filet, Derinliği aynı olan sığ su alanı.
Sığ, Derinliği az.
Derinlik, 
İngilizce: depth,
Fransızca: profondeur.
Arapça, Umk, (عمق)
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı.
En duyarlı nokta.
Amaka, 
Amakat, 

Maakat, 
Kaaret, 
Jerfi, 
Jersa, 
Gıyabe.


ABD, Kaliforniya'da kurulmuş dünyaca tanınan dev arama motoru ...

Google,
Kuruluş yeri ve tarihi: 4 Eylül 1998,
Menlo Park, Kaliforniya, ABD
Hisse senedi adı: GOOG (NASDAQ)

CEO: Larry Page
Kurucular: Larry Page, Sergey Brin.
Mountain View, Kaliforniya, CA, ABD


Google, 4 Eylül1998 yılında bir garajda Stanford öğrencileri olan Larry Page ve Sergey Brin tarafından kurulmuştur. Google Guys olarak adlandırılan kurucular, google' un doğum gününü 27 Eylül’de kutluyor. Dev arama motoru Google' un en önemli dönüm noktalarından biri de 19 Ağustos 2004 tarihinde halka arzıdır. Larry Page ile Sergey Brin tarafından kurulan Google'ı birçok kişi sadece arama motoru hizmetiyle tanıyor. Ancak başka hizmetleri de vardır. Mail hizmeti, gmail, reklam ağları, Adsense ve Adwords, dünyanın en büyük video sitesi Youtube, harita hizmeti Google Maps ve Blogger Blogspot gibi hizmetlerdir.

Google'ın kuruluşundan bu yana misyonunun dünyadaki bilgiyi organize etmek ve bunu evrensel olarak erişilebilir ve kullanılabilir hale getirmek olduğunu belirtiliyor.

Ekonomide durgunlukla enflasyonun bir arada yaşanması durumu ...

Stagflasyon,
Frn. Stagnation, stagflation 
İng. Stagflation
Durgun şişkinlik. 
Slumpflasyon.
Ekonomide durgunlukla enflasyonun bir arada yaşanması durumu. Stagflasyon, resesyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. 

Ekonomide durgunluk ortamında yaşanan enflasyon, diğer bir deyişle işsizlikle enflasyonun birlikte yükselmesi.
Fransızca “durgunluk” anlamına gelen “stagnation” ile “şişkinlik” anlamına gelen “inflation” sözcüklerinden oluşturulmuş bir sözcüktür.  Stagflasyonda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. Klasik İktisat teorisinde, enflasyon ve işsizlik oranı arasında ters orantı vardır. Paradoksal bir durum olarak biri düşerken diğeri yükselir. Ancak stagflasyon ortamında her ikisi de yükselmektedir. 

Gelişmekte olan ülkelerde, kronikleşmiş bir düşük istihdam görülür. Dolayısıyla bu ülkeler, tam istihdamda olmasalar bile, sonuç itibarıyla tam istihdam koşullarında bir ekonomi gibidirler, talep artışı, enflasyonist bir etki yaratır. Stagflasyon ortamında, ülke ekonomisi, hem gelişmekte olan ekonominin, hem de gelişmiş ekonominin tepkilerini vermektedir.

Afganistan'daki Taliban yönetimine karşı mücadelesiyle efsaneleşen, Penşir Aslanı olarak tanınan komutan ...

Ahmet Şah Mesut,
Ahmad Shah Massoud,
(02.09.1953 Bazarak, Afghanistan - 09.09.2001 Takhar Bölgesi, Afghanistan)
Lion of Panjshir,
Panjshir Aslanı,
Penşir Aslanı,
(شیر پنجشیر),
Ahmed Şah Mesud Afgan siyasi ve askeri lider.
XX. yüzyılın en büyük gerilla liderlerinden biri olarak tanımlanmıştır.
Burhaneddin Rabbani hükümetinde Savunma Bakanı olarak görev yaptı.

Afganistan, Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin emriyle Ulusal Kahraman ilan edilmiştir. Öldürüldüğü gün Massoud Day olarak anılmakta olup, ulusal tatil ilan edilmiştir.

Kabil'in kuzeyindeki Penşir Vadisi'nde doğmuş. Babası asker olup, Kral Zahir Şah’ın ordusunda albay olarak görev yapıyordu. Çocukluğu Kabil’de geçti. Kabil'De İstiklal, Fransız Lisesini bitirdi. Kabil Politeknik Okulu’nda mimarlık okudu. Okulu bitiremedi. 1970 yılında İslami harekete katıldı. 1973 yılında İslami hareketin ileri gelenleri arasına katıldı. 1974 yılında diğer liderler gibi Kral Davud rejiminin baskıları sonucu Pakistan’ a gitti ve 1975 yılında ülkesine geri döndü.

Gürcistan'ın güneyinde, Kura Nehri'nin sol kıyısında, Erusheti Dağı'nın yamaçlarından bir mağara manastır ...

Vardzia
Gürcüce,  ვარძია,
Gürcistan'ın güneyinde, Aspindza'dan 30 km uzaklıktaki Erusheti Dağındadır. Vardzia manastırı, Kura nehrinin sol kıyısında yer alır. Bu mağara manastırda  halen beş keşiş yaşar. Halen her sabah, manastırın çanını çalarlar.  XII. yüzyılda yapılmış manastır mağaraları beş yüz metrelik uçurum boyunca inşa edilmiştir. 

Dormition Kilisesi, duvar resimleri ile süslenmiştir. Vardzia-Khertvisi bölgesi, Unesco, Dünya Miras listesinde yer alır. Rivayete göre Dormition Kilisesi'nde Tamar'a, Giorgi ile avlanırken mağaralarda kaybolmuş. Onları arayan amcası tarafından çağrıldığında, Ben buradayım, amcam, Gürcüce: აქ ვარ ძია- ac var dzia diye cevap verir. Böylece bu mağara manastırının adı Vardzia denir.

Sovyetler Birliği döneminde yapılan kazılarda, Vardzia bölgesinin Tunç Çağı'nda yaşandığı ve Trialeti kültürünün erişimini gösterdiği kanıtlanmıştır. Kura Nehri boyunca en azından M.Ö. V. yüzyıldan beri bilinir. Gürcü Hıristiyanlık  tarihinde kaya kesme mimarisi M.S. VI. yüzyılda Zedazeni ve Garedzhi'de uygulanmış. Vanis Kvabebi, Cholta ve Margastani'de aynı olmuş.

Gürcistan'ın Tarihi olarak bilinen kronetlerin toplanması, Tamar'a manastırı Üst ve Zeda Vardzia'dan transfer etmeden önce, kampanyalarında ilahi yardım aldıktan sonra Vardzia Bakiresi'nin simgesi olan bir kiliseyi inşa etmek anlamına gelir.  Gürcistan Tarihi, Vardzia' nın 1290 yılında, Moğol istilasından kurtarıldığını ve Büyük İskender'in duvarı olarak kabul edilmiştir. Vardzia Gospel'deki yakın tarihli bir notta, Osmanlıların 1578 yılında gelişinden sonra keşişler bu manastırdan ayrılmışlar.

Ana alt alan, deniz seviyesinden yüzonüç yüz metreden daha yüksek bir rakımda, uçurumun merkezi tüföz breş tabakasından oyulmuştur. Dormition Kilisesi tarafından doğu ve batı kısmına ayrılmıştır. 

Kompleksin doğu kısmında, sekiz katlı, altı şapel, Tamar Odası, bir toplantı odası ve eczane,  resepsiyon odası ve yirmi beş şarap mahzeni olmak üzere toplam 242 oda, yetmiş dokuz ayrı mağara yapılmıştır.

Zemine gömülü 185 şarap fıçısı, bağcılık, manastır ekonomisine ayrı bir önem verir. Çan kulesinin ötesindeki kompleks, bir mezarlığa gider. Basamaklarla on dokuz kata yükselir.

Latin Amerika'da serbest seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanı ve Şilili devlet adamı ...

Allende,
Salvador Allende Gossens,
D. 26 Haziran 1908, Valparaiso, Şili 
Ö. 11 Eylül 1973, Santiago, Şili, 
Şilili devlet adamı, 
(4 Kasım 1970 - 11 Eylül 1973)
29. Şili Devlet Başkanı,
Şili Senatosu Başkanı, 
Şili Sosyalist Partisi başkanı.
Latin Amerika'da 1970 yılında iktidardaki Eduardo Frei Montalva yerine, seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanıdır. İstanbul, Ataşehir'de Mustafa Kemal Atatürk ile yan yana bir heykeli vardır.

Salvador Allende göreve başladıktan üç yıl sonra bir askeri darbe ile devrildi ve darbe esnasında intihar etti. 1973 yılından 1990 yılına kadar Şili'yi dikta rejimi ile yöneten general Pinochet iktidara geldi.

Valparaiso'da varlıklı bir ailenin oğlu olan Allende, liseyi bitirdikten sonra Tıp eğitimi gördü. Solcu politik gruplarda çalıştı. Öğrenci lideri oldu. Diktatör Carlos İbanez'e karşı mücadele etti. Tutuklandı ve 1932 yılında tıp diplomasını aldı. Bir yıl sonra arkadaşlarıyla Komünist Parti'nin Marksist alternatifi olarak Partido Socialista (Sosyalist Parti)'yi kurdu. 1937 yılında milletvekili oldu. Allende, devletin çeşitli sağlık kurumlarında çalıştı. Valparaiso Üniversitesi' nde öğretim üyeliği yaptı. Hükumet başkanı Pedro Aguirre Cerda, Allende'yi 1939 yılında Sağlık Bakanlığı'na atadı. 1943 yılında Sosyalist Parti Genel Sekreterliği'ne seçildi. 4 eylül 1970 tarihinde Sosyalistler, Komünistler, Liberaller ve Hristiyan Demokratlardan ayrılmış olanların birleşmesiyle kurduğu Unidad Popular'ın (Halk Birliği) adayı oldu. 1952, 1958, 1964 yıllarında seçimlere katıldı, kazanamadı. 1970 yılında dördüncü girişiminde, Senato Başkanı olan Allende mutlak çoğunluğu (oyların % 36,3'ü) alarak Başkan oldu. 

Öncelikle, ABD'lerine ait olan bakır madenlerini ve birinci derecede yabancı işletmeleri devletleştirdi. 1970 Kasım'ında Küba ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması, ABD ile ayrıca bir sürtüşme nedeni oldu. ABD'nin desteğiyle 1973 yılında bir askeri darbe yapıldı. Bu darbe esnasında Başkanlık Sarayı'na yapılan saldırılar sırasında teslim olması çağrısı yapıldı. Fakat Allende askerlere teslim olmayı reddetti ve intihar etti. Resmi duyuruda otomatik tüfek ile intihar ettiğini ilan edildi. Fidel Castro' nun Allende' ye hediye ettiği, K-47 marka silahla ölü bulundu. Darbe sonunda Pinochet anayasayı geçersiz kılarak askeri bir diktatörlük kurdu.

1973 Ağustos'unun sonunda Allende tarafından silahlı kuvvetlerin başkomutanlığına getirilen General Augusto Pinochet ülkenin karışık durumundan yararlanarak 11 Eylül 1973 tarihinde bir darbe girişiminde bulundu. Bunu yaparken CIA'in yoğun desteğini gördü. 
Latin Amerika devletlerinde serbest seçimlerle iktidara gelen Marksist bir devlet başkanına yapılan tek antikomünist darbedir.

Pinochet,

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ