Yunan kebabı ...

Souvlaki,
Yunanca: σουβλάκι,
Yunan kebabı.
Yunanistan'da keyifle yenen bir kebabtır. Kebabla genellikle pita ekmeği servis edilir. 
Souvlaki,
Suvlaci, 
Kuşbaşı et parçaları ve sebzelerle bir şiş üzerinde yapılan ızgaradır.


Yunan fast food yemeğidir. 
Pide ekmeği, patates kızartması, limon ve soslarla servis edilebilir. Ama kebab tadında tek yenir.
Genellikle Yunanistan ve Kıbrıs'ta kullanılan et domuz etidir, ancak tavuk, sığır eti ve kuzu eti de kullanılabilir. 

Souvlaki Kebabı (6 şiş) için yapılışı;
500 gr. kuşbaşı et.
5 yemek kaşığı zeytinyağı
3 yemek kaşığı beyaz üzüm sirkesi
1 orta boy soğan
2 diş sarımsak
1 çorba kaşığı taze biberiye
1 çorba kaşığı taze kekik
1 limonun kabuğu
Tuz, karabiber

Souvlaki kebabını tavuk, kuzu veya dana etleriyle yapmak mümkün. Önerilerim, tavuk yapılacaksa but eti, kuzu sırt veya but, dana ise bonfile, kontrfile gibi ızgaralık kesimler kullanılması. Etleri hazırlarken, 2-3 cm’lik kuşbaşı doğramak gerekiyor.

Etinizi hazırladıktan sonra, zeytinyağı, sirke, ince kıydığınız sarmısak, ince kıydığınız biberiye ve kekik yaprakları, limon kabuğu rendesi, tuz ve karabiberle karıştırın. Eğer taze kekik ve biberiye yoksa bir tatlı kaşığı kuru kekik ve yarım tatlı kaşığı kimyonla da deneyebilirsiniz. Soğanı dörde bölün, sonra her bir çeyreği tekrar enine bölün, iri soğan parçaları elde edin, ve bu iri parçaları da kabın içerisine alın. Kabın üzerini bir streç filmle kapayın ve buzdolabında en az bir saat, mümkünse 2 ila 4 saat arası marine edin.

Sonra bir parça et, bir parça soğan olacak şekilde şişlerinizi hazırlayın. Her bir şişe 6 parça et dizebilirsiniz. Soğan haricinde biber, mantar, domates gibi sebzeler de koyabilirsiniz. Bir ızgara tavasında ya da mümkünse mangalda güzelce pişirin. Pita ekmeği içerisinde kuru cacık ve domates ekleyerek servis yapın. 

Not: Evde bambu şişler kullanacaksanız, 6 adet şişi ilk önce en az bir saat su içinde bekletin. Böylece çubukların yanmalarını engelleyeceksiniz.


Pita ekmeğinin yapılışı;

320 gr. un
160 ml. süt
80 ml. su
2 çay kaşığı kuru maya
1 çay kaşığı deniz tuzu
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 fiske toz şeker.


Mayayı süt, su ve şekerle karıştırın. Su ve sütün oda sıcaklığında, hatta mümkünse 30 derece sıcaklıkta olması tercih edilir. Tuz ve unu bir kaba alıp iyice karıştırın. Eğer elinizde varsa içerisine biraz taze kekik yaprağı da ekleyebilirsiniz.

Mayalı karışımı 5-10 dakika bekletin, biraz köpürecek, üzerine zeytinyağı da ekleyin ve un karışımınızın üzerine ekleyin. Hamur bir araya gelmeye başlayana kadar bir kaşıkla karıştırın. Sonrasında hafifçe unladığınız bir yüzeyde elinizle 5-10 dakika kadar yoğurun. Hamurun elastik ve pürüzsüz bir hal alması gerek. Bu noktaya geldiğinizde, zeytinyağı ile hafifçe yağladığınız bir kaba alın, mayalanması için üzerini streç filmle kapayın ve bir saat ılık bir mekanda bekleyin. Sürecin sonunda hamurunuzun büyüklüğü 2 katına çıkacak.  Hamurunuzu alın, altı parçaya ayırın, tüm parçalardan küçük bezeler yapın. Üzerlerine elinizle veya bir fırça ile biraz zeytinyağı sürün.

Tezgahınıza da yine el veya fırça ile biraz zeytinyağı sürün ve bezelerinizi elinizle açın. İsterseniz merdane de kullanabilirsiniz, hamuru çok aşırı inceltmeden, yaklaşık 20 cm. çapında daire şeklinde açın. 

Sıcak bir teflon tavaya az miktarda zeytinyağı damlatın, hamurları sırayla, her bir yüzünü 2-3 dakika kadar pişirin. Çok fazla pişirmeyin, ekmeğinizi kurutmayın.

 Arapların mutfağından eksik olmayan bir ekmek türüdür. Ankarada da çoğunluk gobit ekmek diyorlar.

Hindistan kökenli bir bekçi köpeği cinsi ...

Alangu,
Alangu Mastiff, 
Indian Mastiff
Sindh Mastiff olarak da biliniyor.
Hindistan kökenli bir bekçi köpeği cinsi.
Savaş zamanlarında kullanılmış, uzun, büyük, güçlü bir köpektir. Sahiplerinin koruyucusu olup sadıktırlar. Keskin içgüdüleri ve koruma becerileri vardır. Hindistan Bully köpeğinin  halefidir. Baskın ve potansiyel olarak agresifler.

Anavatanı, Hindistan ve Pakistan'ın Sind bölgesidir. Güney Hindistan'da, çoğunlukla Tanjavur ve Trichi kentlerinde bulunurlar. Alangu Mastiff'in kökeni Punjab’ın Bahawalpur bölgesidir. Sağlam ve korkusuzdur. Köpeklerle savaşmak ve korunmak için kullanılıyorlar.

Hint Köpek Irkları;
Tazi veya Taji
Kaikadi Köpeği
Jonangi Soriala Tazı
Bengal Tazı, Himalaya
Mastiff Alangu
Mastiff Dhole,
Keşmir Çoban Köpeği
Chippiparai veya Shippiparai Köpek
Dhangri veya Maharashtrian Çoban Köpeği
Soneri Kutta

Nonel, Bir patlayıcı madde takımının elektriksiz ateşleme düzeneği ...

Nonel,Bir patlayıcı madde takımının elektriksiz ateşleme düzeneği.
Nonel, Per-Anders Persson öncülüğünde İsveç şirketi Nitro Nobel tarafından icat edildi ve kullanıma sunuldu. Genellikle tüneller, madenler ve taş ocaklarındaki kayaların patlatılmasında, binaların yıkılmasında kullanılmak üzere, patlamaları başlatmak için tasarlanmış bir şok tüpü patlatıcıdır. Elektrikli teller yerine içi boş bir plastik tüp, ateşleme darbesini ateşleyiciye iletir. Böylece elektrik akımıyla ilgili tehlikelerin çoğu önlenmiş olur.



Nonel, ateşlendiğinde toz patlamasına benzer şekilde düşük enerjili bir sinyal yayar. Reaktif patlayıcı bir bileşikle kaplanmış, küçük çaplı, üç katmanlı bir plastik borudan oluşur.

Ekstazi, Keyif verici bir hap ...

Ekstasi,
Ekstazi,
Ecstasy,
MDMA, metilendioksimetamfetamin.
Keyif verici bir hap.
Mutluluk hapı da denilen, keyif verici bir hap. Piyasada üst kısımlarında resim bulunan ve ağız yoluyla alınan renkli tablet veya kapsüller halinde satılmaktadır. 

Ecstasy, temelde beyindeki mutluluk hormonu olan serotoninin aşırı dozda salgılanmasını sağlayan kimyasalları içeren bir haptır. Beyindeki bu serotonin, mutluluk duygusunu hissetmemizi sağlayan bir hormondur. Salgılanan serotoninler, beynimizde bu mutluluk hormonunu algılayan reseptörler tarafından algılanır ve mutluluğu hissettirir.

Ekstazi,   bazı ülkelerde oldukça sık kullanılan bir uyuşturucu madde haline gelmiştir ve 1980 yılından beri kullanılmaya başlamıştır. Ekstazi'ye bağlı ölümler olmaktadır. Bunun ana sebebi hiponatremi denen su zehirlenmesidir.  Yani aşırı su alımı sonucu beynin şişmesi demektir. Ekstazi kullanımında sodyumlu sıvılar, soda gibi tüketmek gerekir. Su içmekten kaçınırsanız bu sefer dehidrasyon söz konusu olabilir ki bu da hipertermi riskini ölümcül kılar. 

İzmir yöresine özgü ıspanak ve çeşitli otlarla yapılan bir tür börek ...

Çalkalama,
Çaykama,
Afar,
İzmir yöresine özgü ıspanak ve çeşitli otlarla yapılan bir tür börek.
Çalkalama Böreği; Egenin otlarla yapılan meşhur Çalkalama adı verilen böreği genelde normal un ile yapılıyor. Mevsimine göre farklı otlar kullanılarak yapılan bu böreğin tarifi şöyle;

Malzemeler;
Hamuru için:
2 su bardağı tam buğday unu
1 su bardağı mısır unu (Tercih edilirse)
1 çay bardağı sızma zeytinyağı
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı su

İçi için:
½ kg. lor peyniri
1 bağ ıspanak (pazı, ısırgan otu, gelincik otu olabilir)
3 adet taze soğan (yeşil saplarıyla birlikte yıkanmış, doğranmış)
3 adet taze sarımsak yeşil saplarıyla birlikte (veya 2-3 diş ince doğranmış kuru sarımsak)
3 çorba kaşığı dereotu (yıkanmış, kıyılmış)
2 çorba kaşığı taze fesleğen (yıkanmış, kıyılmış)
2 çorba kaşığı taze nane (yıkanmış, kıyılmış)
Tuz
Karabiber

Yapılışı:
Ispanağı veya kullanmak istediğiniz sebzeleri temizleyip yıkadıktan sonra ince ince doğrayınız. Bir kapta peynir hariç iç malzemelerini tuz ve baharatla birlikte sulandırmadan karıştırınız. Fırınınızı 180 derecede ısıtınız. Fırın tepsinizi yağlayınız. Bir kaseye hamur malzemelerini koyup çırpma teli ile çırpınız. Hamurunuz krep hamuru kıvamında olacaktır. İnceltmek isterseniz eşit miktarda su ve süt kullanarak inceltebilirsiniz.

Hazırladığınız hamurun yarısını tepsinizin tabanını kaplayacak şekilde ince bir tabaka halinde dökünüz. Hamurun üzerine sebzeleri yayınız. Sebzelerin üzerine lor peynirini dağıtınız. Kalan hamuru malzemelerin üzerine yaydırınız. 180 derecede ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin

Çaykama Böreği, 
Muğla – Milas yöresine ait bir ot böreğidir..
Bunun tarifi ise şöyledir.
Malzemeler;
300 gr kadar ıspanak 
1 bağ pazı 
1/2 (yarım) demet taze soğan 
100 gr dalagan -ısırgan otu
100 gr gelincik otu 
1/2 (yarım) demet 
Arap saçı veya dereotu 
3 su bardağı un 
½ su bardağı zeytinyağı 
2-3 yemek kaşığı yoğurt 

Yapılışı;
Un, yeterince su ve çok az tuz ile koyu kek hamuru kıvamında bir hamur yapıyoruz. Çaykamayı pişireceğiniz fırın tepsisini tereyağı yada herhangi bir katı yağ ile yağlıyoruz. 
(Püf noktası kesinikle sıvı yağ ile yağlamıyoruz katı yağ çünkü hamur cıvık bir hamur olduğu için katı yağ hamuru tutuyor).
Yumuşak hamurun yarısından biraz daha fazlasını elimizle tepsiye yayıyoruz. Güzelce yıkayıp süzdüğümüz ve ince ince doğradığımız otların içine tuz, biraz zeytinyağı, çökelek peyniri ve karabiber ilave edip elinizle güzelce harmanlıyoruz. 

Ot karışımını yumuşak hamur bulunan tepsiye bolca ve yavaşça yayıyoruz.  Kalan hamuru krep hamuru kıvamında olacak şekilde su ve süt ile biraz daha yumuşatıyoruz ve bu yumuşak sulu hamuru da otların üstüne kaşıkla gezdirerek yada elimizle ince ince döküyoruz.  Otların bütün yüzeyinin hamurla kaplanmaması, ot yeşilllerinin görünmesi gerekiyor bu işin başka püf noktalarından biri. 

Daha sonra 2-3 kaşık yoğurdu bir çay bardağı kadar zeytinyağı ile karıştırıp kaşıkla gezdirerek çaykamanın üzerine döküyoruz.  Çaykama normalde taş fırınlarda yada ekmek fırınlarında pişirilir. Ama tabi taş fırın olmadığı yerlerde, evlerde pişiriyorsak 225 derecede iyice ısıtılmış fırının orta katında 30 dakika kadar pişiriyoruz.  Altı ve üstü kızardıktan sonra sıcak sıcak yemenizi tavsiye ederim. Hem kıtır kıtır daha lezzetli olur hele bide yanında ev yoğurdunuz varsa yoğurda bandıra bandıra yiyebilirsiniz tam usulüne uygun.

Göbelek, içi kıymalı bir tür börek.
Afar, ıspanak ve benzeri sebzelerle yapılan börek.
Yunan mutfağına özgü bir börek, kanyotiko,
Kuşbaşı etle yapılan bir börek, kötebe.
Peynir ya da kıymayla sacda yapılan bir börek, kıstırma.
Kıyma ve soğanla yapılan bir börek, kaytaz.
İçine malzeme konularak sac üstünde pişirilen börek, katmer.
Rulo yufkaya peynir, mercimek, patates konarak pişirilen bir börek, dolama.
Çaykama Böreği, Muğla-Milas yöresine ait bir ot böreği.

Arap edebiyatında mesleği gereği ezbere şiir okumak olan kişi ...

Ravi,
Arap edebiyatında mesleği gereği ezbere şiir okumak olan kişi.
Arapça Ravi, (ﺭﺍﻭﻯ)
Rivayet eden. 
İnsanlara haberleri nakleden.
Anlatan, hikaye eden. 
Hadis nakleden.
Söyleyen, anlatan.
Rivayet eden, haber veren.
Rivayet yani söylenti anlatana verilen ad.
Rivayet eden, söz nakleden,
Hadisi kendisinden sonrakilere aktaran kimse.
Arapça rivayet, bir sözü nakletmek kelimesinden türetilmiş.
Rivayet eden, anlatan, nakleden kimse.
Senetlerini zikrederek hadis nakleden kimse.

Raviyan, (ﺭﺍﻭﻳﺎﻥ) 
Arapça Raviyan, Raviler, rivayet edenler, nakledenler, anlatanlar. 

Küçük bataklık ....

Cimbiz,
Aynaz,
Azmak,
Becenelik,
Vuhul,
Küçük bataklık,
Azmak, Küçük su birikintisi, gölcük.
Bataklık, Vahalgah,
Bataklık, Aynaz.


Bara,
Mırık,
Çipil,
Coc, Çoç,
Corma,
Çipil, Çoç, Çörek,
Bıngıldak,
Çökek, Merzaga,

Ün, şöhret ...

Angı,
Balıkesir ve yöresinde verilen ad.
Ün, şöhret.
Şan, şöhret, ün, 
Lakap.

Ses, yüksek ses, nida, avaz, sada. 

Aa, Delikli ve köpüklü lav akıntısı ...

Aa,
Köpüklü lav akıntısı. 
Genellikle bozulmamış bazalt türünde delikli, köpüklü lav akıntısı.

Cudam, Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse ...

Cudam,
Umaysız,
Beceriksiz, güçsüz, 
Görgüsüz kimse.
Kötü adam, 
Aşağılık adam.

Cudam sözcüğü, cüzzam ve sakat, çirkin anlamında da kullanılmaktadır.


İba, Çekinme, razı olmama...

İba,
Çekinme, 
Arapça, iba, (ﺍﺑﺎﺀ)
Çekinme, razı olmama.
Çekinme, kaçınma, razı olmama, içtinap ve imtina etme.

İba kelimesi çiğ, nem anlamında da Isparta ve Denizli yörelerinde kullanılmaktadır.

Skuba, Sualtı solunum aygıtı kullanarak yapılan dalışlara verilen ad ...

Skuba,
İngilizce: scuba
Sualtı solunum aygıtı kullanarak yapılan dalışlara verilen ad.
Basınçla sıklaştırılmış hava içeren ve su altında nefes almaya yarayan alet.
Scuba terimi sualtında bağımsız taşınabilir, kendi kendine yeterli solunum sağlayan araç anlamına gelmektedir. 


Uygun bir basınçta bu ekipmanla deniz altını keşfetmeye Scuba Dwing denilmektedir. Hızlı düşünme, yardımlaşma, koordinasyonu gerektirmektedir. 

Anayurdu Kuzey Amerika olan gösterişli bir ördek cinsi ...

Karolin,
Carolin,
Anayurdu Kuzey Amerika olan gösterişli bir ördek cinsi.
Carolin ördeği mandarin gibi gösterişli bir ördektir.
Ana vatanı kuzey Amerika'dır. Göl ve nehir kıyılarındaki ağaçlık alanlar da yaşarlar. Karolin ördeğin erkeğinin yeşil renk ve tonları daha fazladır.



Bu ördekler nisan-mayıs aylarında kuluçkaya yatarlar . Kuluçkada 10 ile 13 yumurta yaparlar. Kuluçka süresi 28-30 gündür. Karolin ördeklerinin bakımı kolay olup dayanıklıdırlar. Çiftler halinde beslenirler. Diğer hayvanlarla çok rahat uyum sağlarlar. Uçma yetenekleri oldukça iyi bir ördek ırkıdır.  Yumurta yemi dışında, buğday, mısır gibi tohumlar ,ve bolca yeşillik ile beslenirler. Bu ördeklere de mandarin ördeklerindeki gibi yuva sistemi uygulanabilir. İyi bitkilendirilmiş havuzlu 9 m2 kafes içinde çift olarak beslenir. Çok iyi uçarlar bu nedenle kafeslerin üstü kapatılmalı ya da kanat kesimi uygulanmalıdır.

Timur'un "aksak, topal" anlamındaki lakabı ...

Leng,
Farsça, leng  لنگ
Topal, aksak. 
Yolcuların bir yerde iki gün kalması. (Farsça)
Tenasül organı. (Farsça)

Aksak, topal. (Farsça)
Timur'un "aksak, topal" anlamındaki lakabı.

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde tabiatı koruma alanı kapsamına alınan göl ...

Saka,
Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde tabiatı koruma alanı kapsamına alınan göl.
Kırklareli, Demirköy .
Saka Gölü Tabiatı Koruma Alanı Marmara Bölgesinde, Kırklareli ili, Demirköy ilçesi, Sivriler köyü sınırları içerisinde yer alır. Yüzölçümü 1345 Ha. büyüklüğündedir.  Demirköy'e 26 km. mesafededir.  Bir lagün gölüdür.

Saka Gölü Longozu, yılın belirli zamanlarında denizle birleşiyor ve bu durum eşi benzeri olmayan bir doğal kaynak oluşturuyor. Doğal bir hayvanat bahçesi olarak tanımlanabilecek olan Saka Gölü Longozu'nun büyük bir kısmı sazlıklarla kaplıdır. Çok sınırlı yayılışa sahip, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan subasar ormanları nadir ve eşsiz bir örneği ile zengin bir yaban hayatını ihtiva edtmektedir. Sulak saha ve orman ekosistemlerinin özelliklerini oluşturmaktadır. 

Kızılağaç, karaağaç, dişbudak başlıca ağaç türleri olup, ayrıca meşe, gürgen, kayın, karakavak, akkavak, sögüt, ıhlamur ve ceviz bulunmaktadır.  
   
Geyik, karaca, tilki, kurt, tavşan, domuz, yaban kedisi, kuğu, yaban ördekleri, yaban kazları, çulluk , tahtalı, engerek, kör yılan, sazan, mercan, su yılanı, faunayı oluşturmaktadır.

Konglomera, Bir firmanın çok çeşitli mallar üreten kuruluşlarla birleşerek büyümesi ve genişlemesi ...

Konglomera,
Conglomerate,
Fransızca conglomerat,
Yığışım.
Çakıl kayaç.
Bir firmanın çok çeşitli mallar üreten kuruluşlarla birleşerek büyümesi ve genişlemesi.

Konglomera'nın esas anlamı; 
Konglomera, kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zaman içinde sertleşmesi sonucu oluşan kütlelerdir. 
Molozların çimento durumuna dönüşmesiyle oluşan kütle.

Konglomera, çapı 2 mm'den daha büyük kayaç türüdür. 
Granüller, çakıl taşları ve kayaçlar, köşeli çakıl boyutlarındaki yuvarlatılmış önemli bir fraksiyondan oluşan kaba taneli bir kırıntılı tortul kayaçtır. Çakılların konsolidasyonu ve çapı 1 cm olan konglomera sıvılaşması ile konglomeralar oluşur. Konglomeralar tipik olarak daha ince taneli tortul içerir, örneğin, kum, silt, kil veya bunların kombinasyonu, jeologlar tarafından matris olarak adlandırılır, boşluklarını doldurur ve genellikle kalsiyum karbonat, demir oksit, silika veya sertleştirilmiş kil ile çimentolaşır. 

Vera, Haramdan kaçınma, din buyruklarını yerine getirme ...

Vera,
Arapça vera,  (ﻭﺭﻉ)
Haramdan kaçınma, din buyruklarını yerine getirme.

Takva,
Allah’tan korkup haramdan, günahtan, kötülüklerden sakınma, dini buyrukları titizlikle yerine getirme, takva.

Borga, Eski Türklerin törenlerde, savaşlarda ve tehlike zamanlarında haber vermek için çaldıkları bir çeşit uzun boru ...

Borga,
Borgu, 
Borguy,
Borauy, sözcüğü, Üflenecek öttürülen boru anlamındadır. 
Eski Türklerin törenlerde, savaşlarda ve tehlike zamanlarında haber vermek için çaldıkları bir çeşit uzun boru.
Borauy kelimesinin başka anlamı ise içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir anlamındadır.
Eski Kıpçakça’da bu kelime  borgu, borga olarak geçer.
Borga, eski Türkçede boru anlamında kullanılmıştır. Sözcük borgu, borguy biçimlerinde, de ikinci anlamını karşılamak üzere geçmektedir. 

Çarların şehri olarak bilinen, Bulgaristan'ın eski başkenti ...

Tırnova,
Veliko Tırnovo,
Çarların şehri.
Bulgaristan'ın eski başkenti .
Tırnova, Çarevets Kalesi ile Çarların şehri olarak anılıyor.
Çarevets aynı zamanda Bulgar onurunun güçlü bir sembolü. Yantra Nehri'nin yukarısındaki sarp kayalıkların üzerinde yer alır. 

Çarların Şehri, Orta Çağ Bulgar krallarının eski eviydi. Burası surlar, gözetleme kuleleri, zindanlar, kraliyet sarayı, 400 hane ve 18 kiliseden oluşuyor. Birkaç kilometre ötede, eşsiz Balkan ve Osmanlı mimarisinin bir karışımı olan koruma altındaki Arbanasi köyü yer alıyor.

Veliko Tırnovo, Bulgarlar için ömürlerinde bir kez buraya gelmek, hac yolculuğu yapmak gibi bir anlam ifade ediyor. Bulgaristan'ın denize birden erişimi olduğu bir yer. 

Angola ile Namibya sınırı üzerinde bulunan doğa harikası bir şelale ...

Epupa,
(Monte Negro),
Epupa Şelaleri,
Angola'da Epupa şelalesi, Monte Negro şelalesi olarak da bilinir. 
Epupa Şelaleleri, Namibya sınırındaki unene Bölgesi'nin Kaokoland bölgesinde, Angola ve Namibya sınırındaki Kunene Nehri tarafından yaratılmıştır. 

Diğer Şelaleler;
Epupa Falls 
Ruacana Falls
Popa Falls



Genellikle kibrit çöpleriyle ve iki kişi arasında oynanan oyun...

Marienbad,
Nim,
NIM (Marienbad Oyunu)
Genellikle kibrit çöpleriyle ve iki kişi arasında oynanan oyun.
İki kişilik bir strateji oyunudur.
Oyunun Çin kökenli olduğu tahmin edilmekte. Avrupa'da da 16. yüzyıl itibarıyla oynandığı bilinmektedir. Oyunun adı muhtemelen Almanca almak anlamına gelen Nimm, veya aynı anlamlı eski İngilizce'deki Nim'den gelmektedir. Ayrıca NIM sözcüğü, WIN'in takla attırılmış halidir.

Oynamak için 16 adet küçük nesne, kibrit çöpü, bozuk para, kesme şeker, vb ile bunların üzerine dizilebileceği bir yüzey, masa, yer yeterlidir. 16 nesne bir yüzey üzerine sırasıyla 1, 3, 5 ve 7'li dört sıra oluşturacak şekilde dizilir. Sırası gelen oyuncu, tek bir sıradan olmak kaydıyla istediği sayıda nesneyi alır ve sıra diğer oyuncuya geçer. En sona kalan nesneyi alan oyunu kaybeder. Bir turu birkaç dakika sürer. Oyunculardan biri belli sayıda galibiyet elde edene veya oyuncular sıkılana kadar oynanır.

Marienbad

Karadeniz kıyılarında yaşayan halkın geleneksel giyeceği olan dar paçalı potur ...

Zıpka,
Ağı geniş, paçaları dar bir çeşit şalvar. 
Bir çeşit pantolon.
Dar paçalı potur.
Potur pantolonun atası sayılan, dış don.
Zıpka, Karadeniz bölgesinde giyilen dar parçalı potur
Zıpka, Karadeniz bölgesinde giyilen dar parçalı potur, arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolona zıpka denir. Halk arasında dar kesimli bir pantolon giyildiği zaman benzetmeyi "ne o zıpka gibi" diyerek konuşulur.

Karadeniz yöresine ait bir giysi. Laz donu da denir. Bacakları dar ve vücuda yapışık şekilde yapılan, arkası körüklü bir çeşit şalvardır. 
Bacakların ön ve arkası ile diğer ek yerleri kaytanlarla işlidir. Bele uçlarla bağlanır. Zıpka da yeleğin kumaşındandır.

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde bir mağara...

Ayıini,
Ayıini mağarası.
Isparta'nın Yalvaç'ın yaklaşık 15 km. kuzeydoğusunda bulunuyor. Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Nazilli Deresi'nin yukarı bölümünde, vadi tabanından 20-30 m. yukarıdadır.  Toplam uzunluğu 407 m. dir. Romalılar veya Bizanslılar tarafından büyük olasılıkla sığınak olarak kullanılmış, su depolamaya yarayan küçük bentler ve sarnıçlar vardır. 

Jeoloji ve jeomorfoloji bakımından karbonifer yaşlı, kristalize kireç taşları içinde oluşmuş ve mağara tabandaki bu geçirimsiz tabakalar nedeniyle yatay bir biçimde gelişmiştir. Mağarada yarasalar yaşamaktadır.

Isparta Mağaraları;
Delikönü Mağarası (Atabey), 
İntepe Mağarası (Isparta Merkez), 
Yayla Obruğu (Isparta Merkez), 
Kapıkaya Mağarası (Isparta Merkez), 
İnönü, Damlataş, Kocakır, Kapızini, Culak İni, Su İni Mağaraları (Eğirdir), 
Zindan, Sorgun , Gümüşini, Erenler ve Cıv Mağaraları (Aksu), 
Kuz, Taşkapı, Şahne ve Kadı Deliği Mağaraları (Sütçüler), 
Ayı İni, Değirmenönü ve Akar-Donar Mağaraları (Yalvaç), 
Öşekçi, Salur ve Gollü Mağaraları (Şarkikaraağaç), 
Güvercinlik Mağarası (Keçiborlu), 
Uluborlu Obruğu (Uluborlu), 
Peynir İni (Senirkent). 
Kuyukuyu, Karataş mağaraları (Dedegöl Dağı)
Pınargözü Mağarası, (Yenişarbademli)

Teknelerdeki hamuru kazımaya yarayan araç ...

Isıran,
Iskıran,
İysiran, 

Eysiran,
Isirani, Sirani,
Teysıran,
Eğesiran ,


Teknelerdeki hamuru kazımaya yarayan araç.
Fırında ekmek, börek, çörek çevirmeye yarayan bir çeşit kürek. 
Hamur kesmeye yarayan demir araç.
Teknelerdeki hamuru kazımak ve hamur kesmek için kullanılan demir araç.
El sıyıran bizim spatula dediğimiz alet. 
Hamur teknesini ve eli hamurdan temizlemek için kullanılır. 
Aslında demirden yapılır. 
Afyonda eysiran, Ankara' da ısirani, Aksaray' da sirani olarak bilinir. 
Hamur kesmeye yarayan demir araç.
Teknelerdeki hamuru kazımaya yarayan araç. 
Ateş küreği. 


Sinir hücrelerinde bulunan protein...

Tau,
Sinir hücrelerinde bulunan protein.
Yunanca harfinden sonra gelen τ proteini.
Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi sinir sistemi patolojileri ve demansları, nörofibriler yumaklar adı verilen hiperfosfor ile çözünmeyen agregalar haline gelen tau proteinleriyle ilişkilidir. Tau proteini hücre iskeletini oluşturan mikrotübüllerin düzenlenmesinde rol oynayan bir proteindir. Proteinin bu görevi, yapısına fosfor eklenmesi ile kontrol edilir. 

Beyin hücrelerinde, vücut hücrelerine oranla daha fazla bulunmaktadır. Bu yüzden beyin için önemli bir protein olduğu tahmin edilmektedir. Genellikle yaşlılıkta yapısına gereğinden fazla fosfor eklenmesi neticesinde işlevini kaybeder ve beyinde birikmeye başlar. Bu birikmenin Alzheimer hastalığı gibi bazı nörodejeneratif hastalıklarda nörofibriler yumak oluşumuna neden olduğu bilinmektedir.

Rate, Yaşamını ya da kariyerini boşa harcamış kimse ..

Rate,
(Fr. raté).
Yaşamını ya da kariyerini boşa harcamış kimse.
Türlü nedenlerle başarı gösteremeyen.
Başarısız, 
Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse).

Almanca Ratte, Büyük fare.

Pişmekte olan et ya da tavuk suyundan elde edilen kahverengi sos...

Jü,
Jus,
Pişmekte olan et ya da tavuk suyundan elde edilen kahverengi sos. Fransızca, Au jus, meyve suyu anlamına gelen Fransızca mutfak terimidir. Et pişirilirken, et tarafından salgılanan sıvılardan yapılmış hafif bir et suyu veya et suyu ile hazırlanan veya servis edilen et yemeklerine atıfta bulunur. 

Fransız mutfağında yemek pişirmek, özellikle tavuk, dana eti ve kuzu eti gibi yemeklerin lezzetini arttırmanın doğal bir yoludur. Amerikan mutfağında, terim çoğunlukla yemek tarifleri için servis edilebilen veya daldırma için yan tarafa yerleştirilebilen sığır eti tarifleri için hafif bir sos anlamına gelir.  

Pişerken etten veya tavuktan, pişme kabına akarak sertleşen (sük) yemek suyunun sulandırılmasıyla elde edilen sulu, kahverengi sos; et fırında kızartıldıktan sonra etin piştiği tepsiye biraz aromatik malzeme ve su konup kısa süre kaynatılır ve sıvı süzgeçten geçirilerek etin yanında verilir, bu sos koyulaştırılmaz. 





Bir cismin düşey kesiti ...

Yanay,
Profil,
İngilizce: profile, 
Fransızca: profil
Bir cismin düşey kesiti .
Bir cismin düşey kesiti, profil.

Bir nesne, yapı ya da tabanın düşey doğrultudaki kesiti 
Uçak kanadının boylamasına kesidi. 
Silmenin çeşitli, bölümlerinin birbirine göre girinti çıkıntı ve eğikliğini gösteren enine kesit. 
Katmanları gösteren kesit.

Tanrıların kralı sayılan Mısır tanrısı...

Amon,

Gök Tanrısı.
Tanrıların kralı sayılan Mısır tanrısı.
Mısır Tanrı ve Tanrıçaları
Atum - İmparatorluk Tanrısı
Anubis - Ölüler Tanrısı
Sekmet - Savaş Tanrısı


Hator - Neşe ve Aşk Tanrıçası
Horus - Gök ve Işık Tanrısı
Thoth - İlim Tanrısı
Pta - Sanatçıların Tanrısı
Osiris - Yeraltı ve Ölüler Tanrısı

Büyük tencere ...

Harana,
Horana, Harani, Hereni,
Guşhane, Guguma,
Avrana,
Kaynatma,

Guşane,
Kaçarula,
Büyük tencere.
Osbar,
Çokali,
Levid,
Çok büyük tencere.

Finlandiya'nın resmi adı ...

Suomi,
Finlandiya, 
Finlandiya'nın resmi adı, Suomi,  (Plaka Kodu, SF)
Parlementer demokrasi ile idare olunan Doğusunda Rusya, kuzeyinde Norveç, Batıda İsveç ile komşu olan ülkede fince ve İsveççe konuşulmaktadır. Ülkede 338,145 km2 yüzölçümünde yaşayan 5,307,578 kişilik nüfusun dini genel olarak Hıristiyan (Luteryen)' dır.

Ediskunta, Finlandiya parlamentosuna verilen isim.
Finlandiya'da bir dağ: Pallas-Haltia(En yüksek dağı).
Finlandiya'da bir göl:Saimaa-İnari-Nafi-Kalla-Kianta
Finlandiya'nın başlıca nehirleri:Kemi- Livi-Ounas-Ivap-Siika

Önemli Şehirleri;
Alavus, Akaa,
Espoo, Ekenäs,
Forssa,
Helsinki (Başkent), Hanko, Hamina,
Jyväskylä,
Kuopio, Kauniainen, Kaarina, Karis, Kem, Kerava, Kokkola, Kotko,
Lahti, Lapua, Lohja,
Mikkeli,
Nivala, Nurmes,
Oulu, Orivesi,
Pori, Porvoo, Pargas, Paimio,
Rauma, Raahe,
Siuntio, Somero,
Tampere, Turku(En eski şehri), Tornio
Ulvila,
Vantaa, Vaasa, Virrat,

Cinsel ilişkiye girme korkusu ...

Koitofobi,
Coitophobia.
Cinsel ilişkiye girme korkusu.
Cinsel birleşmeden aşırı korkmak.
Erkek kadın arasındaki, cinsel ilişki korkusu.
Genofobi,
Seks korkusu,
Eretofobi,
Seks yapmaktan korkmak. 

Genç yaşta cinsel saldırıya maruz kalanlarda ve vajinismus mağdurlarında bulunan fobi. Cinsel birleşme veya cinsel ilişkiden fiziksel veya psikolojik olarak korkmak.
Genofobi, cinsel birlikteliklerden veya cinsel ilişkiden fiziksel veya psikolojik olarak korkmaktır. Genofobiye aynı zamanda koitofobi adı da verilir. 

Vajinismus,  
Cinsel ilişkiye girme korkusu,
Kadında ilişkiye girme korkusu,
Az gelişmiş ülkelerde görülen Cinsellik Korkusu, cinselliğin bu kültürlerde bir tabu olarak görülmesinden, cinsel konularda eksik ve yanlış bilgilendirmeden, gelişmemiş toplumlarda cinselliğin tabu olması olarak görülmesinden, cinselliğin günah veya yasak olarak algılanmasından, cinsellikle ilgili bilgilerin genelde yanlış kişilerden alınması kaynaklanır.

Allah'ın lisanı ..

Lisanullah,
Kuranı Kerim.
Lisanullah, Osmanlı döneminde kullanılan bir kelime olup Allahın lisanı demektir.


Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ