Türkiye' de doğal olarak yetişen meşe türlerinden biri ...

Pırnal,
Meşe türleri;
Akmeşe, 
Çoruh Meşesi, 
Herdem Yeşil Meşeler 
İspir Meşesi, 
Istranca Meşesi, 

İran Palamut Meşesi, 
Kasnak Meşesi, Kermes Meşesi, Kırmızı Meşeler, 
Lübnan Meşesi, 
Macar Meşesi, Makedonya Meşesi, Mazı Meşesi, 
Pırnal Meşesi, 
Saçlı Meşe, Saplı Meşe, Sapsız Meşe, 
Tüylü Meşe, 
Yalancı Tüylü Meşe.

Farklı özellikteki fıçıların şaraplarının harmanlanması işlemine erilen ad...

Kupaj,
Paçal,
Farklı özellikteki fıçıların şaraplarının harmanlanması işlemine kupaj denir.
Farklı üzümlerin harmanlanmasıyla oluşan şaraplara verilen genel ad.
Farklı üzümlerden üretilen şarapların, şişeleme aşamasına geçilmeden önce birbirine karıştırılıp harmanlanmasını ifade eden bir şarap terimidir.

Paçal:
Farklı aromalar elde etmek için belirli oranlarda yapılan işlemlerdir. 

Monosepaj:
Tek üzüm cinsi ile yapılan şaraplar.

Davul...

Köbürge,
Küvgür,
Tuğ,
Tavul,
Tabıl-Babl,
Davul.

Afrika kökenli bir dans...

Bambula,
Caz Dans,
Tap,
Salsa,
Afro-Kuba
Çaça,
Rumba,
Samba,
Candombe,

Dibe çökme, tortulanma, çökelme ...

Teressüp,
Arapça: teressüb,
Arapça, dibe çökmek anlamındaki rusub kelimesinden türetilmiştir.
Rusub,
Rüsubat,
Dibe çökme, tortulanma, çökelme.
Dibe çökmek. 
Tortulanmak, ayrılmak. 
Durulmak. 
Süzülmek.

Akarsular tarafından biriktirilen tortulara, çökeltilere rüsubat denir.
Arapça. rüsubat,
Rusub sözcüğünün çoğulu, rusubat kelimesidir.
Tortular, çökeltiler.

Adana yöresinde halk dilinde hayvanlara yem verilen tekne adı...

Abara,
Adana yöresinde halk dilinde hayvanlara yem verilen tekne adı.
Avlağa: 
Hayvanların yemlerini yemek için yapılan tekne.

Abara sözcüğünün diğer anlamları;
Su değirmenlerinde suyun basıncını çoğaltmak için yapılan, büyük bir huni şeklindeki hazne.
Tarlalarda bir taraftan bir tarafa su geçirmekte kullanılan tahta oluk.
Çift demiri ve pullukla açılan su yolu.
Çift demirin açtığı çizgi, saban izi.
Su oluğunun iki başından üstüne oturduğu duvar.
Köy evlerindeki tavanlarda iki direk arasındaki boşluk.
Toprak, kum ve saman elemeğe yarıyan iri delikli kalbur.
Tünel.
Buğday ambarı.
Hayvan yemliği.
Buğdayla karışık saman.
Dara,

Hayvan yemi elenen iri delikli kalbur.

Abara,
Kalbur,
Sarat,
Abara,
Kalbur,
Gözer,
İri delikli, büyük kalbur.

Macar av köpeği...

Vizsla,
Vizsla köpeği,
Vizsla köpeği, çok eski bir cinstir.
Macar av köpeği olarak da bilinir. Macar halkı; yok olma düşüncesi ve endişesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu yüzden II. Dünya Savaşı esnasında ülkelerinde ortaya çıkan karışıklık sebebi ile bu köpek ırkını da yanlarına alıp, Avrupa' nın başka yerlerine kaçtıkları belirtilmektedir. 

Bu sayede bu ırk; yok olma tehlikesinden kurtulup günümüze kadar soyunu sürdürmüştür. Günümüzde ise çok pahalı olarak bilinen bir köpek cinsidir.

Macaristan' a özgü başka hayvanlar;
Muraköz atı,
Macar boz sığırı,
Camız.
Racka koyunu.
Mangalica domuzu
Kendermagos benekli tavuğu.
Komondor köpeği.
Puli köpeği
Taksokutu,
Macar ördeği.
Kaz.


Biberlerin acılık miktarını ölçmek için kullanılan ölçek...

Scoville,
Kapsaisin değeri.
Biberlerin acılık birimidir. 
Biberlerin acılığını ölçmek için bu acılığa sebep olan kimyasal capsaicin (kapsaisin) değerini ölçen skaladır. 

Kapsaisin içeren meyveler acı biber olarak ifade edilir ve Scoville ölçümü de kapsaisin oranının hesaplanması esasına dayanır. 
1912 yılında Wilbur Scoville isimli farmakolog tarafından geliştirilen, bir test metodudur. 

Afyon, Sandıklı' da bir kaplıca...

Hüdai,
Afyon, Sandıklı.
Kaplıcalar:
Afyon-Gazlıgöl, 
Ağrı-Diyadin
Ankara-Kızılcahamam,
Ayaş içmeceleri, Karakaya, 

Haymana,
Balıkesir-Güre(Edremit), Gönen
Bursa-Çekirge, Oylat(İnegöl)
Denizli-Pamukkale
Edremit, Balıkesir

Eskişehir-Sakarı, Hasırca, Kızılinler, Alpanos, Hamam Karahisar, Yarıkçı,
Konya-Ilgın(Ilgın), İsmil(İsmil)
Muğla-Sultaniye(Köyceğiz)
Nevşehir-Kozaklı,
Yalova-Yalova




Bağcılılk Bilimi...

Vitikültür,
Bağcılık bilimi ve uygulamasına verilen addır.
Bağ, üzüm bitkisi yetiştirilen bahçe.  
Üzüm bitkisine asma denir. 

Bağların bulunduğu iklim ve toprak koşulları, coğrafi bölgeye uygun üzüm çeşidinin seçimi, bağların tesis edilmesi, aşılama, hastalıklara karşı mücadele ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Asma, çelikle üretilir. Yapılan araştırmalara göre üzümde A, B, B2 ve C vitaminleri vardır. Üzüm sofralık tüketimi ve şarap olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kurutmalık, şaraplık, şıralık, konservelik ve asma yaprağı olarak da kullanılmaktadır. Asmanın kökleri derinlere gittiği için diğer bitkilere oranla daha az yağış alan yerlerde de yetişebilir.

Şarap ve şarap yapımıyla ilgilenen bilim dalına Enoloji, Önoloji (İng. enology) denir.

Türkiye'de Güneydoğu Anadolu'da Dicle nehrinin kollarından biri olan ırmak ...

Habur,
Habur Çayı, 
Habur Suyu olarak da bilinir.
Doğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Dicle Irmağı'nın kollarından biridir. Güneydoğu Toroslar'da Hakkari Dağlarından çıkan küçük akarsuların birleşmesiyle oluşur. Zaho'da Hezil Çayı (Nizil) kolu ile birleşir. Yaklaşık 20 km doğu batı doğrultusunda Türkiye-Irak sınırını çizer. 

Şırnak'ın Silopi ilçesinden Türkiye-Suriye-Irak sınırlarının birleştiği noktada Dicle ırmağına karışır. Türkiye ile Irak arasındaki Habur Sınır Kapısına da adını vermiştir.

Türkiye'deki Nehirler, Irmaklar;
Akarçay, Alata, Aras, Arda, Asi
Botan, Büyük Menderes
Ceyhan
Çekerek, Çine, Çoruh
Delice, Devrez, Dicle
Ergene
Fırat
Gediz, Gerede, Gökırmak, Göksu-Seyhan, Göksu-Kilikya
Habur,
Karpuzlu, Kelkit, Kızılırmak, Körsulu, Kura, Küçük Menderes,
Manavgat, Melet, Menderes, Mercan, Meriç, Murat
Piri, Porsuk, Posof,
Oltu,
Sakarya, Salaçor(Doğu Karadeniz), Salur(Güneydoğu Anadolu), Seyhan, Susurluk,
Tunca,
Yeşilırmak,
Zamantı, Zap,

Asya' da bir nehir ...

Ceyhun,
Afganistan, Türkmenistan, Tacikistan(Ceyhun).
Azerbaycan (Aras), 
İravadi, Saluen ve Sittang (Birmanya-Burma-Myanmar.).
Seyhun (Tacikistan).
Hotan, Muzat, Sarı Irmak, Amur, Toşkan,Tekes, Tarım, Kumarık, Çerçen, İrtiş, İli, Yarkent, Yurungkaş, Yangtze, Keriye, Kaşgar, Kaydu, Karakaş Ermenistan, Debed, Aras, Hrazdan Filistin, Şeria.

Gürcistan(Çoruh, Rioni, Kura), 
Hindistan (İndus, Ganj, Debed),
Hong Kong (Brahmaputra, Şing Mun) 
Irak (Dicle, Fırat, Şatt-ül-Arap)
İran (Aras, Şatt-ül-Arap).
Kazakistan (Seyhun, İli, Çu, Ural, İşim)
Kırgızistan (Kara Derya, Kumarık, Çu, Narin, Toşkan)
Lübnan(Litani, Asi)
Malezya (Rejang, Kelantan)
Moğolistan (Orhun, Selenge, Yenisey)
Özbekistan(Ceyhun, Seyhun, Kara Derya)
Pakistan (İndus)

Rusya (Abakan, Amur, Angara, Daugava, Dinyeper, Don, İdil, İrtiş, İşim, İzma, Lena, Narova, Neman, Neva, Obi, Oka, Selenge, Soj, Şahe, Turka, Ural, Voronej, Yenisey)

Suriye, Dicle, Fırat, Şeria, Asi.

Bir Likör çeşidi ...

Şartröz,
Moka,
Acıbadem, Ahududu, Çilek - Vişne,
Gül - Nane,
Bindallı - Hare -Altın
Portakal - Kayısı
Turunç - Limon
Mandalina

Anisette-Anasondan yapılan tatlı ve şeffaf likör
Kürasol-Acı portakal kabuğundan yapılan likör

Mercanköşk' de denilen güzel kokulu bir saksı bitkisi...

Şile
Mercanköşk, Oregano çeşidir. 
(Origanum majorana)
Amarak (Halk dilinde)
Farsça, merzengüş.
Arapça,  merzencüş,

Mercanköşk, Mercan köşkü,
Mercenguş, Merzengüş, Merzencuş, Merzenguş.
Yayla kekiği, 
Güveyotu, 
Keklikotu,
Origanum majorana,

Marjorana hortensis. 
Aromatik, hoş kokulu, lezzeti ve kokusu kekiğe benzemeyen bir bitkidir.
Mercanköşk de denen ıtırlı bir bitki.

Numune ...

Mostra,
Örnek,
Sample.

Nohutla yapılan bir yemek...

Falafel,
Nohut köftesi,
Nohutla yapılan bir yemek.
Ortadoğuya özgü, baharatlı nohut ezmesinin yağda kızartılmasıyla yapılan lezzetli bir yemek.

Falafel.
Nohutla yapılan bir yemek.
Ortadoğu' ya özgü, nohutla yapılan bir yemek.

Osmaniye ilinde bir kuş cenneti.


Kırmıtlı,
Kırmıtlı Kuş Cenneti - Osmaniye
Kırmıtlı, Kastabala Vadisi’ nde bulunan kuş alanlarından biridir. Osmaniye iline bağlı bir köydür. Kırmıtlı Kuş Cennetinde tespit edilmiş 250 kuş türü bulunuyor. 

Bölgede gözlemlenen önemli türlerden bazıları şunlardır: Gece Balıkçılı, Yalıçapkını, Alaca Yalıçapkını ve İzmir Yalıçapkını. 

Kırmıtlı,  Köy, 1925 yılından beri aynı adı taşımaktadır. Köy, Osmaniye-Kadirli yolu üzerinde olup Osmaniye il merkezine 15 km uzaklıktadır. Köyün etrafında Kastabala antik kentin yıkıntıları bulunur.

Ödeme...

İta,
İfa
Tediye.
Ödeme.
Ödemek işi; ifa, tediye.
İngilizce: payment, 
Fransızca: paiement

Latince: payment
Gerçekleşen bir alacağın para ile ödenmesi.
Bir borcun kısmen ya da tamamen, parayla ya da ayni olarak kapatılması.

Öç ...

Sar,
İntikam.
 
Arapça, ѕer, ѕar,  (ﺛﺎﺭ). 
Öç, intikam
İntikam.
Kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve işi, intikam.
Yapılan bir kötülüğün acısını çıkarma arzusu ve işi, intikam.

Radyoaktif bir element...

Radon
Fransızca: radon.
(Rn) 
Renksiz, kokusuz, tatsız ve doğada bütünüyle radyoaktif bir gaz olup, -62 °C' de kaynar; -71 °C' de erir.

Hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan, renksiz, radyoaktif element.

Toryum, 
(Th)
Kurşun renginde, havada bozulmaz,
Atom enerjisi kaynağı olarak kullanılır.

Trityum,
Radyoaktif hidrojen.
Trityum atmosferde, hidrojenin 1018 de biri kadar bulunur. 
Hidrojenin radyoaktif izotopudur. Trityumun sembolü 3H veya T' dir. 
Kimyevi özellik bakımından hidrojene benzer. Fakat fiziki özellikleri hidrojeninkinden farklıdır. Trityum atmosferde, hidrojenin 1018 de biri kadar bulunur. Yeryüzünün mevcut trityum miktarı yaklaşık 1 kg tahmin edilmektedir.

Rahat, huzur, dinlenme...

Aram,
Erinç,
Farsça: aram, (ﺁﺭﺍﻡ). 
Durma, dinlenme.
Durma, dinlenme anlamında eski sözcük.
Rahat, huzur, dinginlik,
Rahat, huzur, sükun, istirahat.
Bir yerde kalma, karar kılma.
Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu.

Aram sözcüğünün diğer anlamları;
Fırsat, uygun zaman.
Aralık, fasıla.
Çölde işaret için konulan taşlar.
Çölde, sahrada konulan hususi nişan

Osmanlı ordusunda atlı ve piyadelerden kurulu dört yüz kişilik kıta.

Ceyş,
Osmanlı ordusunda atlı ve piyadelerden kurulu dört yüz kişilik kıta.
Osmanlı ordusunda atlı ve piyadelerden kurulu dörtyüz kişilik kıtalar.
En az dörtyüz nefer süvari ve piyadeden müteşekkil bir askeri kıta.
Arapça, (ﺟﻴﺶ), ceyş.
Asker, ordu.

Ceyş kelimesinin diğer anlamları;
Dolup taşmak.  
Ses, sada.  

Mutluluk hormonu...

Serotonin,
İngilizce: serotonin.
Mutluluk hormonu.
Formülü C10H12ON2 olan, triptofandan oluşan düz kaslar üzerine hormonlar gibi etki eden bir madde.
Memelilerde ve merkezi sinir sistemi olan diğer canlılarda bulunan, kan pulcukları ve mast hücreleri tarafından meydana getirilen, uyanıklık ve ağrı duygularının düzenlenmesinde rolü olan, düz kası uyararak kan damarlarının büzülmesini sağlayan bir nörotransmitter. 

Ölüm ilanı

Mena,
Ölüm ilan.
İngilizce: obituary
Bir kişinin ölümünü duyuran resmi bir bildiri veya ilan.
Bu ilanlar, ölümün duyurulmasının yanı sıra cenaze töreni, taziye ziyaretleri ve diğer önemli bilgileri içerebilir.
Ölüm ilanı, bir kişinin ölümünü üzerinden kısa süre geçmişken bildiren ve genellikle kişinin hayatına ilişkin açıklama ile yapılacak cenaze törenine ilişkin bilgi içeren kısa haber.
Ücret karşılığı yayımlanan ölüm ilanı.

Mena sözcüğünün başka anlamı:
Halcampidae familyasına bağlı bir hayvan cinsidir.

Dalkavukluk etme birinin her dediğini her yaptığını onaylama, yalakalık, etek öpme, kavuk sallama, koşulsuz kabullenme .

Tekapu,
Eskiden Dalkavukluk etme, birinin her dediğini, her yaptığını onaylama.
Farsça tekapu, (ﺗﻜﺎﭘﻮ).
(Farsça, tek a puy),
Dalkavukluk etme, birinin yaptığı her işi onaylama.
Öteye beriye koşarak araştırma, koşuşturma
Dalkavukluk etme, birinin her dediğini her yaptığını onaylama,
Yalakalık, etek öpme, kavuk sallama, koşulsuz kabullenme .

Fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar...

Manifatura,
İtalyanca: manifattura,
İngilizce: dry goods
Manifatura alıp satan kimse, bezzaz.
Fabrika yapımı her türlü kumaş, bez vb. dokuma; yırtım
Fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar.
Fabrika ürünü olan kumaş, iplik vb. şeyler.
Manifatura satılan dükkan.
Fabrika işi olan her türlü kumaş, bez, iplik vb.nin ortak adı.
El işi.
Purti,

Manifatura, kumas dokuma demektir.
Kumas ve bez dokuma yapan ya da bunları satan kimselere manifaturacı denir.
Fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar.

Garnitür yada kapama parçası olarak kullanılan deri yada kumaş bant...

Pat,
Garnitür yada kapama parçası olarak kullanılan deri yada kumaş bant.
Giyside üst üste binen pay.

Pat sözcüğünün başka anlamları;
Bu çiçek biçiminde elmas iğne.
Birleşikgillerden, kasımpatına benzeyen bir çiçek.
Deri üzerine uygulamaya özgü hamur kıvamında ilaç.
Kasımpatı çiceğine benzetilerek yapılmış elmas iğnesi.
Kasım patına benzer bir çiçek.
Ressam tarafından kullanılan boya hacmi.
Yassı bir şeyle vurulunca çıkan ses.
Basık, yassı.

Sakarya iline özgü bir tür tatlı...

Üre,
Kocaeli ve Sakarya yöresine özgüdür. Bayram ve düğünlerde çok yapılır. Ana maddesi darı olan sütlü bir tatlıdır. Bu tatlı için kullanılan darı, yörenin köylerinde yetiştirilir ve değirmenlerde öğütülür. Darı şekil olarak çok küçük taneli bir tahıldır ve kuşyemine benzerliğiyle bilinir. Üre yapımında kullanılacak olan darı büyüdükçe bir leğende soğuk suyla birkaç defa yıkanır. 

Yıkanmış olan darılar bir tencere içinde kaynamakta olan sütün içine yavaş yavaş konur ve koyulaşıncaya kadar sürekli karıştırılır. Koyu kıvamına gelen üre ocaktan alınmaya yakın şekeri konur. Tencereden daha küçük kaselere boşaltılarak soğutulur ve servis yapılır. İsteğe bağlı olarak üzerine gül suyu da dökülebilir. Darı, az miktarda kullanılmasına karşın pişince çok miktarda üre tatlısı yapılmış olur.

Kuzey Amerika yerlilerinin doğaüstü güçlere verdikleri ad ...

Wakan,
(Wakan Tanka),
Manitu,
Orenda,
Maka,
Inyan, Han,

Sioux ve Lakota kabilelerindeki inançlarında doğaüstü güç.
İki kabilede de Wakan Tanka isimli, bazen Büyük Gizem ya da Büyük Ruh diye çevrilen, her şeyin içindeki evrensel ruha benzeyen bir varlığa erilen ad.
Wakan Tanka’ nın Han isminde bulutlu, kara bir boşluğun içinde durduğu söylenir. İlk varlık Inyan, kaya formunda dünyaya gelir. Enerjisini denizlerin mavi kanı biçiminde akıtır ve kendisinden dünya tanrıçası Maka’ yı yaratır.

İştah açmak amacıyla yemekten önce yenilen hafif yiyecekler veya içkilere verilen ad...

Aperitif,
Aperatif.
Appetizer.
Fransızca: aperitif.
İngilizce: aperitif.
Ön içki.
İştah açıcı, 
Açar,
İştah açar düşüncesiyle yemekten önce içilen içki.
Alkollü içecekler, açar, aperitif, ön içki.
Yemekten evvel içilen iştah açıcı içki.
Yemek öncesinde yenen çerez vb. yiyecek.
Yemekten önce, genellikle tuzlu çerezle alınan, çoğunlukla damıtık alkollü içki.
İştahı açmak için yemekten önce içilen içki, açar.
İştahı açmak için ya da böyle düşünülerek, yemekten önce içilen, genellikle hafif alkollü içki.

En bilinen aperitif içkiler, vermut, şampanya, pastis, cin, rakı, fino, amontillado veya kuru sherry ve diğer kuru, açık beyaz şarap türleridir.

Kıbrıs' ta antik bir kent

Ledrai,
Amathus ,
Chytroi.
Idalion 
Ledra, Lefkosia 
Kition 

Kerynia, Kurion 
Lapithos 
Marion 
Paphos 
Salamis, Soli 
Tamassos.


Lodos, güneyden esen yel ...

Kabayel,
Akyel, 
Bozyel, 
Aşağıyel, 
Lodos.
(Rumca, notos )
Güneyden veya güneybatıdan esen kuru, sıcak ve bazen de yağış getiren yerel rüzgardır. 

Halk arasında Kabayel, Bozyel, Aşağıyel, Akyel olarak da bilinir. Baş ağrısı yaptığı için Kabayel denmiştir.

Avusturya mutfağına özgü, rulo biçiminde sarılan ince yufkadan yapılan elmalı bir tatlı ...

Strudel,
Avusturya mutfağına özgü, rulo biçiminde sarılan ince yufkadan yapılan elmalı bir tatlı.
Malzemeler;
2 su bardağı kadar un
1 tutam tuz, 1 yumurta
4-5 çorba kaşığı ılık su
2 çorba kaşığı sıvıyağ
2 çorba kaşığı pudraşeker

İç malzeme:
3 golden elma
1 kahve fincanı file badem
1 kahve fincanı kuru üzüm
1 çorba kaşığı rendelenmiş limon kabuğu
1 çay kaşığı tarçın
1 çay bardağı tozşeker
3 çorba kaşığı eritilmiş margarin

Üzeri için:  
1 yumurta sarısı
1 çorba kaşığı pudraşeker

Hazırlanışı;
Unu derin bir kaba alıp bir tutam tuz, sıvıyağ, su, pudraşeker ve yumurtayı ilave edip pürüzsüz ve elastiki bir kıvama gelene kadar yoğurun. Hamuru streç folyoya sarıp 15 dakika dinlendirin. Fırını 190 dereceye ayarlayıp ısıtın.

Elmaları soyup 4?e kesin ve çekirdekli kısımlarını temizleyin. İnce ince dilimleyin. Kuru üzümü ılık suda yumuşatıp süzün. Elma dilimlerini bir kaba alıp eritilmiş 2 kaşık margarini ekleyin ve karıştırın. Badem, tozşeker, limon kabuğu, kuru üzüm ve tarçın ekleyip harmanlayın.

Hamuru bir kez daha yoğurup unlanmış zeminde merdane ile 1-2 mm kalınlığında açın. Kenarlarını keserek dikdörtgen bir hamur elde edin. Hamurun geniş kenarına hazırladığınız iç malzemeyi yayıp rulo yaparak sarın. Kalan 1 kaşık margarinle tepsiyi yağlayıp ruloyu yerleştirin. Üzerine çırpılmış 1 yumurta sarısı sürün. Sıcak fırına verip pembeleşene kadar pişirin. Soğuyunca üzerine pudraşeker serpip dilimleyerek servis yapın.


Meydana gelme, teşekkül etme

Oluş,
Sayruret.
Tekevvün,
Teşekkül,
Olmak işi, vuku.
Oluşma işi, tekevvün.
Meydana gelme, teşekkül etme.
Bir durumdan öteki duruma geçiş.
İngilizce: becoming, genesis,
Fransızca: devenir, genese,
Almanca: werden, genesis,
Yunanca: genesis,
Değişme süreci.
Olma işi veya biçimi, vuku.
Oluşma, teşekkül, tekevvün.
Meydana gelme, oluşma, varlık kazanma.

Osmanlı döneminde kullanılan paralardan biri ...

Marbaş, 
Marbaş; On para değerindeki sikke.

Osmanlı döneminde kullanılan paralar; 
Metelik (on para)
Adli altın
Akçe
Eşrefi, 
İslambol, 
Firade,
Hayriye Altını,
Kaime (para),
Kara kuruş, Kuruş
Osmanlı lirası,
Mangır,
Memduhiye,
Sultani,  Surre Altını
Mahmudiye,
Zolta.

Kuşun kanat tüyü...

Telek,
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy.
Kuş, tavuk vb. hayvanların kanat kalemleri.

Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik ...

Ezinti,
Fr. Contusion, Ecrasement .
Üzüntü, Sıkıntı.
Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik.
Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı.

Padişaha sunulmak üzere mesir macununa benzeyen bir tür tatlı...

Nevruziye,
(Nevruziyye)
Farsça: nevruziye, (ﻧﻮﺭﻭﺯﻳّﻪ)
Padişaha sunulmak üzere mesir macununa benzeyen bir tür tatlı.
Nevruz günü yenmek üzere hazırlanan ve bir yıl boyunca yiyeni bazı marazlardan koruyacağına inanılan macun.

Başka anlamları:
Nevruz günü için yazılan ilkbaharı kutlama kasidesi.
Nevruz gününe ait olan. 
Hususan o gün için yazılan, söylenen manzume

Bitlis yöresine özgü bir kebab ...

Büryan,
Büryan kebabı,
Biryan,
Perive, 
Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş ete kebab denir. Kebab arapça Kebap' tan gelmektedir. 

Bingöl, Siirt yöresinde ama genel olarak doğu-güney doğu anadoluda kuyu içinde pişirilen bütün yarım kuzudan yapılan kebablara verilen ad. Büryan, biryan kelimesinden türemiş yani etin bir yanı demek. 

Yörenin başkaca ünlü yemekleri;
Avşor: Oğlak etinden yapılır.

AVŞOR ÇORBASI

Ayvanet: Ceviz büyüklüğündeki hamurlar kızartıldıktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yenen bir yemek.

Çorti aşı: Büyük bir tencereye kemikli etler sıralanır, salamura lahana turşusu, dövme ve su ile pişirilir.)

Tutmaç aşı: Bulgur ve et karışımıyla hazırlanan fındık büyüklüğündeki köfteler (glorik), kurut ayranıyla pişirilir. Daha sonra erişte eklenir.

Diğer yemekler;
Kılorik - Şekalok - Ciğer toplaması - Turşi aşı - Kari aşı - Katıklı dolma - Gebol
Mışefşi - Kengerli pilav - Şirin kayğanak - Mıkaşarlı pilav

Diyotlu aydınlatma yönteminin kısa yazılışı...

LED
 
(Light Emitting Diode) 
Işık Yayan Diyot,
Diyotlu aydınlatma yönteminin kısa yazılışı.
LED, yarı iletken, diyot temelli, ışık yayan bir elektronik devre elemanıdır.
1907 yılında İngiliz deneyci  H. J. Round, Laboratuvarlarında elektrolüminans etkisini keşfetmiş. 

1920 yılında Rus Oleg Vladimirovich Losev adlı bir radyo teknisyeni ilk LED'i bulmuş. 
1962 yılında pratik kullanım için General Electric Company firmasından Nick Holonyak Jr. LED 'in babası olarak bilinir. 

Osmanlı İmparatorluğu' nda zabıta görevlisi...

Böcekbaşı,
Zabıta-ı Hafiye.
Zamanımızda bu görevi yürüten zabıta görevlileridir.
Osmanlı Devletinde zabıta görevlisi.
Osmanlı İmparatorluğunda zabıta görevlisi.
Osmanlı Devletinde güvenlik ve gizli haber alma işleri ile görevli zabıta amiri.

Failleri ortaya çıkarılamayan suçları takib etme, suçluları yakalama ve diğer gizli zabıta işleri ile vazifeli amire Böcekbaşı denirdi.

Osmanlıda haber alma istihbarat işleri ile uğraşan Çuhadar denilen memurlar aracılığı ile kanun ve nizamlara aykırı davranışlarda bulunanlara önceden müdahale edilirdi. Böcekbaşı tarafından yakalanan suçlular, Ağakapısı, İhtisap Nazırlığına veya Baba Cafer zindanına gönderilirdi. Suçu kesinleşenler dayak, kulak kesme, idam ve hapis gibi cezalara çarptırılırdı. Eski kulağı kesik deme buradan türemiştir. Ancak eskiden köpeklerinde kulakları kesilirdi. Aynı ifade oradan da gelmiş olabilir. Böcekbaşları, siyah kuzu derisi üzerine yeşil kalpak, dar ve uzun cepken, mavi şalvar, kırmızı çizme giyerlermiş.

Osmanlı Sarayında bostancı, baltacı ve kapıcıların giydikleri kırmızı çuhadan veya keçeden yapılmış, yukarısı geniş ve kıvrık, boyu uzunca başlık...

Barata, 
(İtalyanca Barretta).
Bilim doktorlarının ve kardinallerin giydikleri dört köşe külah veya başlık.
Osmanlı sarayında genellikle bostancıların, baltacı ve kapıcıların giydikleri, kırmızı çuhadan yapılmış, ucu kıvrık, uzunca başlık.

Padişahların her yıl yeniçeri ağası başta olmak üzere ocak ağalarına dağıttıkları yazlık giysi veya kumaş...

Bahariye,
Padişahların her yıl yeniçeri ağası başta olmak üzere ocak ağalarına dağıttıkları yazlık giysi veya kumaş.
Padişahlarının her yıl yeniçeri ağası başta olmak üzere ocak ağalarına dağıttıkları yazlık giysi veya kumaş
Osmanlı padişahları tarafından yeniçeri ve ocak ağalarına, yeniçeri kâtibine verilen yazlık elbiselik.
Divan edebiyatında bahar tasviriyle başlayan kasidelere verilen isim
Divan edebiyatında, bahar tasviri ile başlayan kaside.
Birini övmek için yazılan ve bahardan söz ederek başlayan kasidenin baharı anlatan bölümü.

Padişah ya da vezir kavuklarında bulunan tüy ya da püskül biçimindeki sorguç ...

Otağa,
Otaga, 
(Farsça otağa). 
Moğolca, otuga.
Tuğ, çelenk.
Eski Türkçede, Tuğ, çelenk, sorguç.
Eskiden Padişah ya da vezir kavuklarında bulunan tül ya da püskül biçimdeki sorguç.
Padişahların kavuklarına taktıkları tüy ya da püskül şeklindeki süs.

Padişah ya da vezir kavuklarında bulunan tüy ya da püskül.
Padişah ya da vezir kavuklarında bulunan tüy ya da püskül biçimindeki sorguç.

Toz durumuna getirilmiş meyvesi tatlılara güzel koku vermek için kullanılan tımanıcı bir bitki

Vanilya,
Frn. 
Vanille.
Alm. Vanille.
İng. Vanilla,
Yunanca, Vanilia.
İtalyanca, Vaniglia.

Latince,Vanilla planifolia,
Japonca, Banira.
Rusça, Vanil.
İspanyolca, Vainilla.

Vanilya Orchidaceae familyasından bir bitki türüdür. Birçok tropikal ülkede yetiştirilir. Vanilyayı ilk olarak Aztekler kullanmışlar. Kurutulan meyveleri kullanılmaktadır. Vanilin maddesi fermentatif kurutma neticesinde oluşmaktadır. Vanilyaya tadını ve kokusunu veren temel madde vanilindir.

Madagaskar-Bourbon, Meksika ve Tahiti olarak bilinen 3 çeşit vanilya vardır. Piyasada en kolay bulunan, ucuz olan ve pasta, kek ve sütlü tatlılarda tercih edilen çeşidi Madagaskar-Burbon vanilyasıdır. Tahiti vanilyası en pahalısı olup çok baskın bir aroması ve lezzeti vardır. Vanilya tadının çok öne çıktığı dondurmada ve meyveli gıdalarda tercih ediliyor. Meksika vanilyasının kahve gibi içeceklere çok yakışan daha baharatlı bir aroması vardır. Vanilya toz veya çubuk halinde satılmaktadır.

Endonezya, Madagaskar, Tahiti, Meksika dünyadaki vanilya ihtiyacını karşılayan ülkelerdir.

Musluksuz su borusu...

Lüle,
Boru.
Musluksuz su borusu.
Su akan musluksuz boru.
Çeşme ağzı,
Farsça: lüle, ( لوله ).
Çeşme, musluk gibi şeylere takılan küçük boru. 
Osmanlı İmparatorluğu zamanında çeşmelere takılan ve belli bir süre içinde belli ölçüde su akıtan boru.

Lüle sözcüğünün başka anlamları:
Gıvrım,
Saç kıvrımı,
Dürülmüş şey.
Halka gibi dürülmüş şey. 
Bükülmüş, dürülmüş şey.
Lüle, kağıt külah. 
Kağıdın boru gibi sarılmış durumu.
Yapağı buklesi.
Tüfek ya da çiftenin namlusu,
Demirci körüğünün borusu.
Baldırdaki içi boş kemik.
Çaydanlık ve demliğin ağzı, ibriğin emziği.
Pipo.
Namlu.
Tütün çubuğunun ucuna takılan balçıktan tütün yuvası.
Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuva.
Eskiden kullanılan bir akarsu ölçü birimi.

Küdüs' te , islam' ın bazı kutsal emanetlerinin saklandığı ünlü mescit ve ziyaret yeri...

Mescidi Aksa,
Mescid-i Aksa,
Arapça: mescidi aksa, (المسجد الأقصى), Müslümanlarca kutsal kabul edilen yapı.
Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan yapı. Yapı Kudüs' ün doğusundaki Eski Şehir bölgesindedir. Tapınaklar Tepesi (Morya) diye bilinen alanda olup yüzölçümü yaklaşık 144 dönümdür. Mescidi Aksa İslamiyet dinindeki en önemli üçüncü kutsal mekan sayılır.

Mescid-i Aksa, Kubbet-üs-Sahra yanında bulunur. 17 kapı ve 4 minareden oluşur.

Sivas, Şarkışla ilçesinde bir kaplıca...

Alaman,
Alaman çermiği,
Kangal balıklı çermik.
Akça ağıl çermiği,
Orta bucak çermiği,
Soğuk çermik,
Sıcak çermik,
Sivas, Şarkışla ilçesinde bulunan bir kaplıca.

Endonezya’ nın Cava ve Sumatra adalarıyla güney Hindistan’ da yaygın bir tür gölge oyunu...

Yalamandapika,
Endonezya’ nın Cava ve Sumatra adalarıyla güney Hindistan’ da yaygın bir tür gölge oyunu.
Endonezya ve Güney Hindistan' a özgü bir bölge oyunu.

Cava, Sumatra ve Güney Hindistan' da yaygın, karagöze benzer bir gölge oyunu.
Hindistan’ da Muhabharata’ da geçen rupopa vana kelimesi Nilakanta yani Güney ülkelerinde yalamandapika anlamında kullanıldığı belirlenmiş. 
Bu kelime ise gerilmiş ince bir bez üzerinde deriden yapılmış tasvirlerle hükümdarların hayatlarına dair bazı sahneler gösterilmesi olduğudur.

Gümüşhane yöresine özgü yemekler...

Borani, 
Çıtma fasulye, 
Erişte, 
Fıtfıt haşılı, 
Gavut çorbası, 
Hasuda kuymağı, 
Kara helva, Kaygana, 
Kuşburnu çorbası.
Lalanga, Lemis, Lor dolması, 
Mantı, Muhla, 

Pağla denlisi,
Siron, Sütlü haşıl, 
Un herlesi çorbası, 
Yergök dolması, 
Zuluflu çorba, 

Gaziantep yöresine özgü bir baharat...

Haspir,
Safran,
Haspir, çoğu kez bir tür safran olarak tanımlansa da, tamamen farklı bir çiçekten elde edilir. 

Safran, bir tür çiğdem çiçeğinin ortadaki polen taşıyan stigma kısmından elde edilir. Haspir ise tohumlarından yağ elde edilen, çoğu kez dikenli, yaklaşık bir metre yüksekliğinde bir tarım bitkisinin sarı ve turuncu renkli çiçeklerinin taç yapraklarıdır.

Gaziantep yöresine özgü baharatlar:
Tarhun,
Haspir,
Safran,
Karabiber,
Pul biber,
İsot,
Toz kırmızıbiber.
Kırmızı pulbiber.
Sumak,
Kimyon,
Nane.




Gaziantep yöresine özgü bir kebab ...

Cartlak,
Cartlak kebabı,
Cağırtlak kebabı
Halk arasında cartlak kebabı diye de bilinen cağırtlak kebabını evde yapabilirsiniz. 

Gaziantep yemek, kebab ve tatlıları;
Abanuş Kebabı, Alinazik,
Beyran Çorbası, Börkaşı, Butanya,
Cartlak Kebabı, Çağla aşı, Çiğdem Aşı,
Daraklı,
Et kavurması (Topaç),
Firik Pilavı
Kaburga Dolması, Kerebiç, Kölükaşı, Kömeç (Buğulama)Aşı, Kahke, Kahkı(Çörek),
Malhıtalı (Mercimekli Köfte), Maş Çorbası, Mıcırık aşı, Mıkla, Mumbar Dolması,
Munu (Pirinç ve pekmezle yapılan bir çorba), Muni, Müceddere (Börek),
Nişe Helvası, Nevzine,
Şıllık (akıtma),
Şiveydiz (Taze sarımsak yada soğan ve etle yapılan bir yemek)
Yuvarlama(Küçük köftelerle yapılan bir yemek).

Van, Erçiş yöresine özgü bir yemek ...

Cılbır, 
Çorti aşı Helise, İşbabyan,
Kavut, Keledoş, 
Kurut aşı-Grut,(Köfte)
Murtuğa,

Otlu Peynir,
Paluza,
Sengeser,
Şile,

Doğu Anadolu' ya özgü, lahana ile yapılan bir tür yemek yada turşu...

Çorti,
Bitlis ve Van Yörelerinde yaygın olup, özellikle özel günlerde ve davetlerde yapılan önemli yemektir. Çorti, salamura Lahana turşusunun mahalli adıdır.
Malzemeler;
Dövme(Bulgur) 2 su bardağı ,
Su 2 su bardağı ,
Un 1/2 su bardağı ,
Lahana Turşusu 500 gr. ,


Soğan 1 orta boy ,
Margarin (erimiş) 2/3 su bardağı ,
Kımızıbiber 1 tatlı kaşığı , 
Tuz 1/2 tatlı kaşığı ,

Yapılışı;
Dövme(Bulgur) ve tuz geniş bir kaba konur ve 2 su bardağı sıcak su dökülerek üzeri kapatılır. Bulgur kabarınca üzerine un ilave edilerek iyice yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak iki avuz arasına yuvarlak şekil verilir, daha sonra yassıtılır. Turşu suyu, su ilavesiyle 6 su bardağına tamamlanır ve lahana turşusu ile birlikte tencereye konarak kaynatılır. Turşu kaynayınca hazırlana köfteler ilave edilerek 5 dakika sonra yavaşca karıştırılır, kaynadıktan sonra tencerenin kapağı açılır. Yemeğin özelliği salçasız yapılmasıdır. Hafif ateşte 8-10 dakika kadar pişirilir. Diğer taraftan soğan soyulur, yıkanır ve küçük küçük doğranır. Sarımsak ezilerek atılır. Yağ il soğan pembeleşinceye kadar kavrulur, (İçine bir miktar sarımsak veya biber katılması yemeğin lezzetini artırır) ocaktan alınca kırmızıbiber ilave edilir ve suyu ile birlikte servis tabağına alınan köftelerin üzerine gezdirilir. Sıcak olarak servis yapılır. Turşu, çok ekşi ve su miktarı az ise su ilave edilir. Tuz miktarı, turşunun tuz oranına göre ayarlanmalıdır. 

Tozlu Çizmeler, Evler Evler, 403. Kilometre oyunlarıyla tanınmış yazarımız ...

İsmet Küntay
(d. 1923, Artvin - ö. 25 Temmuz 1974, Ankara), 
Yazar.  
Artvin‘in Sirya bucağına bağlı Oruçlu köyünde, 1923 yılında doğmuş. Babası Ömer Kamil bey, annesi Rus asıllı (Ola) Aliye hanımdır. 

Ankarada ilkokulu bitirdi. Orta okula Ankara'da başladı Bursa'da bitirdi. Bursa Erkek Lisesinin orta kısmında okudu. Lise tahsilinin bir kısmını Bursa Erkek Lisesinde, bir kısmını da özel Feyziati Lisesinde okudu. Sümerbank İstanbul Beyoğlu Şubesinde veznedar olarak çalıştı. Nadide Kavroğlu ile 1959 yılında evlendi. Çocuğu olmadı. 1967 yılında Sümerbank'tan emekli olan Küntay, 1967 yılında Amcabey ve Zübük dergilerinde gülmece öyküleri yazdı. Zübük dergisinde Aziz Nesin ile çalıştı. İlk oyun çalışması Pompa, Devekuşu Kabare tiyatrosunda 1968 yılında sergilendi. 

Ankara Sanat Tiyatrosu'nda çalışmış. 50 yaşında ölümünün ardından, eşi tarafından kurulan ve tiyatro dünyasının Oscar'ı sayılan İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri 32 yıldır aralıksız düzenlenmektedir. 

Oyunları;
1968 – Pompa  
1970 – Tozlu Çizmeler  
1971 – Osman Kongo’da  
1972 – Evler Evler  
1973 – 403. Kilometre

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ