Gökyüzü ..

Asuman,
Sema,
Arapça, sema, .سما
Asme,
Asman,
Bisütün,
Felek.
Gökyüzü,

Gök, Göv,
Küz,
Sema.
Zühre.

Zerdüşt dilinde gökyüzü, Asman.
Atmosferin gözle görünen bölümü.
Gökyüzü, atmosfer ve dış mekan da dahil olmak üzere, Dünya yüzeyinin üzerinde yatan her şeydir. 

Astronomi alanında gökyüzüne gök küresi de denir. 
Dünya yüzeyinden Güneş'in, yıldızların, gezegenlerin ve Ay'ın seyahat ettiği göründüğü soyut bir kubbe olarak görülmektedir.

Gökyüzü tanrıçası, Nut.
Gökyüzü tanrısı, İzanagi

Bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatı...

İstiare,
Eğretileme,
Bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatı.

Benzetme sanatının temel ögelerinden benzeyen ve benzetilenden sadece birinin kullanılmasıyla yapılan benzetmeye istiare denir. İstiare, başka bir deyişle, bir şeyi kendi adının dışında türlü yönlerden benzediği başka bir şeyin adıyla anma sanatıdır. Yani istiare hem bir benzetme hem de mecaz sanatıdır.

Benzetme ögelerinden yalnızca benzetilenle yapılan istiare'ye açık istiare denir.
Benzetme ögelerinden sadece benzeyenin bulunduğu benzetme sanatına kapalı istiare denir.
Benzetmenin temel ögelerinden yalnız biriyle, çok sayıda benzerlikleri sıralayarak yapılan istiare'ye yaygın istiare denir.

Teşbih,
Benzetme,
Aralarında türlü yönlerden benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden, benzerlik bakımından güçsüz durumda olanı daha üstün olana benzetmektir. 

Teşbihi beliğ, 
Güzel benzetme,
Sadece benzeyen ve benzetilen ögelerle yapılan benzetmedir. 

Yaygın benzetme,
Benzeyenle benzetilen arasındaki birden çok özelliklerin sıralanmasıyla yapılan benzetmedir.

Vatanı Orta Amerika olan ve "Yeşil Domates" de denen, altın çilekle yakın akraba bir sebze ...

Tomatillo,
(Physalis philadelphica ve Physalis ixocarpa) Yeşil Domates,
Meksika kabuğu domatesi,
Altın Çilekle yakın akraba.
Yeşil Domates de denen, vatanı Orta  Amerika olan ve  altın çilekle yakın akraba bir sebze.
Meksika kabuğu domatesi olarak da bilinir.
Tomatillo , aynı adı taşıyan küçük, küresel ve yeşil veya yeşil-mor meyvelerini taşıyan komodin ailesinin bir bitkisidir.

Tomatillos, Meksika'da ortaya çıktı ve Kolomb öncesi dönemde yetiştirildi. Meksika mutfağının bir elyafı, çiğ yenir veya çeşitli yemeklerde, özellikle salsa verde'de pişirilir.



Anason likörü ...

Anizet,
Anesone,
Anis likörü,
Anason likörü,
Anason aromalı bir likör.
Anasondan yapılan ve genellikle meyankökü eklenen likör çeşididir.
Anis sözcüğü genel olarak anasonlu içkiler için kullanılır. Alkol, su, şeker ve yeşil anason esansının karışımıyla elde edilen liköre, Anizet, Anisette denir.

Ojen,  
Anason aromalı bir İspanyol likörü.
Ricard, Anasonlu bir Fransız içkisi.
Melette, Anasonlu bir İtalyan likörü

Anason, Anise,
Anason, kokusu ile tanınan, çiçekli bir bitkidir. Anasonun ana vatanı Güney Batı Asya'dır. Türkiye'de Ege ve Doğu Akdeniz bölgelerinde yetiştirilir. Anasonun kendine has bir kokusu ve hafif tatlı bir tadı vardır.  Lezzeti, yıldız anason, rezene ve meyan kökü gibi diğer baharatlarla benzerlik gösterir. Çiçekleri beyazdır. Bitkinin meyveleri küçük yapıdadır. 

Bitkinin tohumu çiçeklerin ucunda bulunur. Ülkemizde yemeklerde, tatlılarda baharat olarak kullanılır. Alkollü içeceklerin yapımında kullanılır. Özellikle rakı anason ile özdeşleşmiştir. Rakıda anason tohumu kullanılır. Anasonsuz üzüm rakısı da vardır. Düziko denir.  Ayrıca anasondan yapılan likör ise ayrı bir kültürdür ve çok lezzetlidir. Anis likörü, Anizet olarak bilinir.

İçki yapımından ziyade ilaç yapımında kullanılan şifalı bir bitkidir. Çok eskiden beri  çay ve baharat olarak kullanılmıştır. Anason, özellikle sindirimi düzenleyici etkisiyle bilinir. Anason çayı, kabızlık, balgam, öksürük, uykusuzluk, stres, mide, solunum yolu tedavisinde kullanılır. Anasonda bulunan vitamin ve mineraller sayesinde zengin bir besin kaynağıdır.
Anason yağı içeren merhemler ve sabunlar, cilt sağlığı için doğal bir ilaçtır. Akne tedavisinde kullanılır.  Birçok öksürük şurubu ve boğaz ağrısı ilacının üretiminin esasında anason vardır.

Malatya'nın bir ilçesi ...

Darende,
Malatya'nın bir ilçesi.

Malatya'nın ilçeleri şunlardır.
Akçadağ, Arapgir, Arguvan
Battalgazi
Darende, Doğanşehir, Doğanyol
Hekimhan
Kale, Kuluncak
Pütürge
Yazıhan, Yeşilyurt



Karadeniz Rumcasına verilen ad...

Romeika,
Karadeniz Rumcasına verilen ad. 
Pontiaka, Romeika, Pontusça.
Romeika, Romayika Pontiaka veya Türkçe deyişle Rumca.
Pontus Rumcası (Helence: Ποντιακά Pontiaka), 
Romeyika aslında bütün Anadolu’da konuşulan Helence demektir. 
Romalıların dili manasına gelmektedir. 

Doğu karadeniz yerli halkı, Rumcayı, geç doğu Roma İimparatorluğu'nun resmi devlet dili olması sebebiyle bu şekilde anmıştır. 

Pontus Rumcası, köken olarak Koini ve Bizans Yunancası'ndan İon Yunancası'na dayanır.
Türkçe, Rusça, Gürcüce ve Ermenice'den etkilenen Pontus Rumcasıdır. Doğu Karadeniz'deki Antik Yunanca'ya en yakın konuşulmaya devam eden dildir.


Trabzon ve Rize'ye bağlı bazı köylerinde (70) ve özellikle Maçka ve Tonya civarında konuşulmaktadır. 1923 yılında mübadele sonucu Yunanistan'a gönderilen Ortodoks Hristiyanların yaşadığı kentlerde konuşulan Helencenin bir lehçesidir. Yöredeki adı Pontus Rumcası yani Pontiaka, Romeika'dır.  Karadeniz Rumcası adlarıyla da bilinmektedir.

Romeika, zamanla eski yerli dilleri bünyesine katmış, osmanlı imparatorluğunun bölgeye tamamen hakim olmasının ardından etkinliğini yavaş yavaş yitirmiştir. Can çekişen bir dil.
Bölgede kullanılan halk dilinde bu dilden kalmış pek çok kelime bulunmaktadır. 

Hanımeligillerden, birçok türü bulunan, çiçekleri demet durumunda olan, hoş kokulu, meyvesi zeytine benzeyen bir ağaç ya da ağaççık.

Mürver,
Alacalı,
Elder,
Holunder,
Melesir, Mürver,
Patlangıç,
Sambucus, Sanmelek, Santal,
Yalankoz, Yivdin.
Hanımeligillerden, birçok türü bulunan, çiçekleri demet durumunda olan, hoş kokulu meyvesi zeytine benzeyen bir ağaç ya da ağaççık.

Hanımeligillerden, Sambucus, Adoxaceae familyasındaki çiçekli bitkilerin bir cinsidir. Adoxaceae familyasından 5 ile 30 arasında türü bulunur. Çalı ve ağaççıkları oluşturan, yaprakları karşılıklı, çiçekleri demet durumunda olup hoş kokulu ve beyaz çiçekler açan, meyvesi zeytine benzeyen, hekimlikte yararlanılan bir ağaç ya da ağaççık. 

Meyveleri oldukça lezzetli ve ilgi çekici görünen mürverin yaprakları, tohumları ve dalları siyanür içeriyor. Bu nedenle bunları çıkarmanız ve sadece tamamen olgunlaşmış ve düzgün pişirilmiş mürverleri yemeniz gerekir. Aksi takdirde şiddetli ishal ve nöbetler gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Mürverlerin grip de dahil olmak üzere virüslerle savaşmaya ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olduğu da söyleniyor.

Hem kuzey hem de Güney yarımkürede yetişmesine karşın Kuzey'de daha yaygındır. Güney yarımkürede çoğunlukla Avustralya ve Güney Amerika ülkelerinde görülür.

İngiltere’de Londra’nın 142 km güneybatısında büyük taşlardan oluşan, 5000 yıllık gizemli bir yapı ...

Stonehenge,
İngiltere'nin güneyinde büyük taşlardan oluşan bir yapıt.
Stonehenge, İngiltere'de bir tarih öncesi anıtıdır. 
Orta Çağ’da inşa edilen dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul ediliyor.
İngiltere'de, Amesbury'nin iki mil batısındaki Wiltshire'dadır. 

Yüzyıllar boyunca, tarihçiler ve arkeologlar, Stonehenge’i pek çok gizem ile ilişkilendirerek üzerine kafa yordular.  Stonehenge, dairesel alana yerleştirilmiş, 100’den fazla taşın dizilimi ile yapılmıştır. Dünyanın en çok tanınan arkeolojik eserlerinden biridir ve  bugün bu taşların sadece 20 kadarı ayaktadır. 

Uzmanlara göre Stonehenge, temel olarak cenaze törenleri için kullanılıyordu. 

Her biri 13 metre yüksekliğinde, 7 metre genişliğinde ve 25 ton ağırlığında duran bir taştan oluşan bir halka taşından oluşur. Mavi taşlar (bluestones) olarak adlandırılır. Bu taşların Galler’in batısından, yaklaşık 225 km uzaklıktan getirildiğine inanılıyor.

Briç, satranç gibi oyunlarda, dışarıdan oyuna karışan seyircilere verilen ad ...

Kibitzer,
Eng. Kibitzer,
Bazen kibbitzer olarak da yazılabiliyor.
Kelime yidişçe kökenlidir.
Başkalarının işine burnunu sokan kimse.
Briçsatranç gibi oyunlarda, dışarıdan oyuna karışan seyircilere verilen ad

Gözlemci, izleyici.
Seyirci, Görüş, Görgü tanığı, 

Bir işin başında durup boş yorum yapan, tavsiye verenler için kullanılır. 

Oyun oynarken akıl veren, açık büfede yemek seçerken gereksiz yorum yapan insanlar  için kullanılır.

Zamanının yaşayan en yaşlı hayvanı olarak kabul edilen kaplumbağa ...

Adwaitya,
D. yaklaşık 1750 - Ö. 22 Mart 2006,
Aldabra cinsi bir kaplumbağa.
Hindistan'ın Kalküta şehrinde bir hayvanat bahçesinde yaşamıştır. Alipore hayvanat bahçesinin evraklarına göre, Adwaitya 1750 yılında doğmuş. 1875 yılında Seyşellerden Hindistan'a getirilmiştir. 

Sanskritçe çift olmayan  anlamına gelen Adwaita adı 2005 yılında verilmiştir. 250 kg ağırlığındaki kablumbağa kabuğunda,öldürücü bir enfeksiyona yol açan bir çatlak nedeniyle 2006 yılında ölmüştür. Adwaitya 256 yıllık yaşı ile zamanının yaşayan en yaşlı hayvanı olarak kabul edilmiştir.

Galapagos adalarında yaşayan 175 yaşında ölen 180 kg ağırlığındaki bir başka dev kaplumbağa Harriet, ise (D. tahminen 1830),  23 Haziran 2006 tarihindeki ölümüne kadar esaret altındaki en yaşlı hayvan olarak bilindi.

Güney Atlantik Okyanusunda, bir İngiliz Denizaşırı Bölgesi olan St. Helena Adası‘nda yaşayan 182 yaşındaki dev kaplumbağa Jonathan, ise bugün Dünyada yaşayan en yaşlı hayvan olarak biliniyor. 1882 yılında Adwaitya gibi Seyşeller’den adaya getirilmiş. Kayıtlara göre, Jonathan adaya diğer üç kaplumbağayla birlikte geldiğinde 50 yaşlarında getirilmiş ve katarak olmasına rağmen yıl 2019 halen yaşıyor.

Belli bir işe gücü yetmeyen, aciz ...

Eksin,
Ekzin,
Belli bir işe gücü yetmeyen, aciz.
İhtiyar.
Yaşlılık ya da şiddetli bir hastalık nedeniyle bunamış (kimse).
Emekli, mütekaid. Arapça,  متقاعد 
Arapça, tekaüd,  تقاعد .

Osmanlıların ilk döneminde Söğüt ilçesine verilen ad ...

Safsaf,
Beldet-Us Safsaf,
Bid,
Hit-ta-i Bid(Farsça)
İtea,
Thebasion,
Sebasiyon,
Söğüt'ün Bizans dönemindeki ismi Thebasion veya Sebasiyon' dur. Söğüt Beldet'us Safsaf şeklinde isimlendirilmiştir. 

Aynı şekilde Farsça kaynaklarda da Hıtta-i Bid şeklinde anılmıştır. Safsaf ve Bid kelimeleri söğüt ağacı anlamındadır. Osmanlı kaynaklarda ve günümüzde bu kelimelerin Türkçe karşılığı olan Söğüdcük, Söğütçük, Söğütlü Saraycık, Söğüd ve Söğüt olarak bilinmektedir.

Söğüt,
Thebasion,
Sebasiyon,
İtea,
Bilecik ilinin bir ilçesidir. 
Osmanlı Beyliği'nin ilk başkenti.
1231 yılında Thebasion olarak bilinir.
Söğüt İlçesi, Eski Türk kaynaklarında kasabanın adı Söğütçük olarak geçer.
1230 yılında, Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat I, Celaleddin Harizmşah’a karşı Yassıçeme savaşında kendisine yardım eden Ertuğrul Beye, Söğüt’ü yurtluk olarak verdi. Daha sonra Ertuğrul Beyin oğlu Osman Bey, Osmanlı devletinin temelini burada attı. Babası Ertuğrul Beyin türbesi Söğüt’tedir. 

İslamiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıyarak kesilmiş hayvan, pis ...

Mundar,
Farsça: murdar. 
Arapça: mundar,
Kirli.
Pis.
Mülevves. 
Bulaşık, bulaştırılmış.
Temiz olmayan.

İslamiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıyarak kesilmiş hayvan.
Cenabet,
Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse). 
Dini kurallara uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan).

Halk dilinde, murdar.
Pis, sevimsiz.
Bir şeyi ziyan etmek, bozmak,

Bazı yörelerde, mındar da denir. Eti yenmez, mısmıl olmayan hayvan demektir.
Murdar getmek deyimi, eti yenilen hayvanların kesimden önce öldüğünü ifade ediyor.
Azerice iğrenç,

Mısmıl: 
Halk dilinde, musmul,
Arapça: mısmıl.
Beğenilen yada iyi yapılması istenen anlamındadır. 
Eti yenilebilen, murdar olmayan (hayvan). 
Murdar olmayan. 
Makbul, helal.

Svaziland’ın para birimi...


Lilangeni,  
Svaziland Lilangenisi, SZL  Svaziland para birimidir.  
Svaziland lilangenisi kodu SZL.  Svaziland lilangenisi sembolü; L  Svaziland Lilangenisi, 100 cents birimine bölünür. 


Svaziland,
eSwatini,
Esvatini Krallığı,
Swati: Umbuso weSwatini, İngilizce: Kingdom of Eswatini
Svaziland Krallığı.

Afrika kıtasının güneyinde yer alan ve denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Mozambik ve Güney Afrika ile sınırı vardır. 

Ülke ve halkı, adını 19. yüzyılda hüküm süren Kral II. Mswati'den almaktadır. Birleşik Krallık'tan 6 Eylül 1968 yılında bağımsızlığını elde etmiş. Ancak 19 Nisan 2018 yılında Kral III. Mswati, ülkenin adını eSwatini Krallığı olarak değiştirdi. Kral bu kararın özellikle ülkesinin yurt dışında Switzerland (İsviçre) olarak telafuz edilmesi ve bu ülke ile karıştırılması olduğunu açıklamış ve bu yüzden Svazilerin yurdu anlamına gelen ve son birkaç yıldır yaptığı konuşmalarda kullandığı eSwatini ismini ülkenin yeni ismi olarak belirlemiştir. Svaziland'da birçok kişi insan anlamında, Ngwane ismini kullanmaktadır.

Svaziland, mutlak monarşi ile yönetilmektedir. Svaziland'da kabile reisleri tarafından yönetilen 40 ilçeden oluşuyor. Afrika kıtasının en küçük ülkelerinden biridir.  

Başkenti, Mbabane. 
İdari başkent, Lobamba. 
Önemli şehirleri; 
Mbabane, Lobamba, Manzini, Hhohho, Mbabane, 
Lubombo, Manzini, Shiselweni, Nhlangano.

İngilizce ve Swati dili resmi dil olarak kullanılır.
Para birimi olarak Lilangeni ve Güney Afrika randı kullanılır.
Svaziland ile Türkiye arasında saat farkı bulunmamaktadır.

Afrika müziğine özgü, bir tür ksilofon ...

Balafon,
Perküsyon,
Marimba; Afrika müziğine özgü, bir tür ksilofon. Ağaç gövdelerinden yapılan bir tür ksilofon.
Amadinda; African Xylophone,
Akadinda, Embaire - Entaara,

Balafon; Melodik melodileri çalabilen ve genellikle 16 ila 27 tuşa sahip ksilofon veya vurmalı idiophone türü. 
XII. yüzyıldan beri Afrika'da kullanılan bu ekipman ilk Mali'de ortaya çıktı.

Yayın balığına verilen bir başka ad ...

Eten,
Gelebicin,
Galyanos,
Gılyanus,
Yılanus, 
Çılpık, 
Kelebek, 
Atbalığı,
Su aygırı.
Karabalık,
Ağzıbüyük,
Bıyıklı,

Şaput, (Fırat ve Dicle ırmaklarında yaşayan yayınbalığına Şaput denir.)
Yabancı kaynaklarda;
Wells,  Wels catfish,
Catfish, European catfish, Danube catfish,
Som isimleri ile bilinir.

Yayın balığı;
Pulsuz, büyük ağızlı ırmak balığıdır.  Vücut yapıları uzun ve az kısa, genelde yuvarlakça, silindirik ve kalın yapılıdırlar. Büyük yassı ve geniş başlı, geniş ağızlı, pulsuz, pütürsüz ve yumuşak bir deriye sahip, kulakları ile yüzme kesesi arasında çifte kemik zinciri bulunan, bir kemikli balıktır. Üst çenesinde dört kısa, alt çenesinde 4 uzun bıyık vardır. 

Gözleri birbirinden uzak ve küçüktür. Kuyruk yüzgeci yuvarlak, sırt yüzgeci küçüktür. Derin suları sever, ağır hareket eder. Kemikli balıkların en büyüğüdür. Türkiye'de Kızılırmak, Yeşilırmak, Meriç, Menderes, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle, Sakarya nehirlerinde ve daha küçük sularda bulunur ayrıca derin doğal göller ve baraj göllerinde de vardır.

Vücutları genel olarak pulsuz ve bazılarında pula benzeyen kemiğimsi sert plakalar bulunur. Bıyık yayınların en belirgin özelliklerinden biridir. Ağızda sıralar halinde dizilmiş ince pek çok diş bulunur. Beslenme alışkanlıkları türe göre farklılık gösterir. Bazı türleri bitkisel gıdalar, bazıları ise canlı balıklarla beslenir. Genel olarak dip balıklarıdırlar ve su dibinde yaşar.

Yayın balığının , ülkemizde Avrupa yayın balığı yada bayağı yayın balığı (Silurus glanis) ve mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus) olmak üzere iki türü bulunur.

Yasa tarafından hüküm belirtilmemiş bir konuda, daha önceki bir mahkeme kararının esas alınması ...

İçtihat,
İçtihad,
İctihad.
Kanaat,
Yasada veya örf ve adet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç. 
Eskidilde içtihat, görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış.

Kudret ve kuvvetini tam kullanarak çalışmak. 

Gayret etmek. 
Çalışmak.
Anlayış.
Kanaat.
Çabalama,
Görüş bildirme.


Bir yön tarifinin yatay bileşeni ...

Azimut,
Arapça, yön demektir.
Arapça,  السمت‏‎
Arapça, azimut, as-samt, yön demek.
İng. Azimuth,
Yön açısı,
Semt açısı.
Azimut bir yön tarifinin yatay bileşenidir.


Azimut, Ufuk açısı olarak da bilinir.
Azimut kavramı gündelik kullanımda daha çok ufki pusula yönü anlamında kullanılır.
Azimut, küresel koordinat sisteminde açısal bir ölçümdür. 
Ufuk çevresinde saat yönüne doğru ölçülür.
Azimut, Astronomi ve jeodezi biliminde kuzeyden doğuya doğru, yerölçümde güneyden batıya doğru ölçülür. Genellikle açı derecesi cinsinden belirtilir. 

Astronomide yıldızın bulunduğu göksel meridyenin ufuk düzleminde kestiği noktanın Kuzey kutup noktası ile yaptığı açıdır.

Çamaşır leğeni ...

Teşt,
Çamaşır leğeni.
Teşt, Farsça, اختبار
Tekne, teşin, leğen, kap.  
Farsça, Taşt 
Halk dilinde, Çamaşır leğeni, 
Teşt, Leğen.
Büyük leğen.
Çamaşır yıkama leğeni


Farsça taşt, leğen.     
Büyük çamaşır leğeni,
Hamur leğeni,
Güğüm, leğen, helke.

"Egzama" da denen deri hastalığı ...

Mayasıl,
Egzama, 
Eczema,
Tende kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama.
Mayasıl diye bilinen egzama, derinin sulanması ile meydana gelen bir iltihaptır. 


Tıp dilinde; 
Erythema pernio denir. 
Kaşıntı ve kızartı ile ortaya çıkar. 
Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere göre isimlendirilirler.

Egzama deride kızarıklık ve kaşıntıya neden olan, sulu kabarcıkları olan tehlikeli olmayan ancak kötü görünüşlü ve rahatsız edici iltihaplı bir hastalıktır. Egzama hastalığı mayasıl olarakta bilinir ve pek çok bitki egzama tedavisinde kullanılmaktadır.

Zamanından daha geç doğan kuzu ya da oğlak...

Emlik,
Zamanından daha geç doğan kuzu ya da oğlak.
Mevsimsiz doğan kuzu.
Zamanından sonra kuzulayan koyun.
Süt emmekte olan insan ya da hayvan yavrusu.
Körpe kuzu ve oğlak.
Yeni doğmuş koyun yavrusu.
Anası ölmüş kuzu.
Keçilerin doğurdukları ilk yavru.
Yazın doğmuş koyun yavrusu.

İyi yetişmesi için analarından süt alınmayan koyun ve keçi yavruları.
Özel bir şekilde beslenen koyun ya da keçi.
Yoksul bir ailenin geçimine yarayan sağmal hayvan.
Halk dilinde, emme döneminde olan çocuk için de emlik tabiri kullanılır.

Akıl hastanelerindeki hademelere verilen ad ...

Güllabici,
Akıl hastanelerindeki hademelere verilen ad.
İngilizce, Konuşma Diliyle flatterer, coaxer.
Deli güllabicisi.
Akıl hastanelerindeki gardiyan.
Zorla deli gömleği giydirmekle yükümlü adam.
Psikopoz, Akıl hastalıklarıyla ilgili hekimlik koluna denir.


Akliye, Akıl hastalıkları, akliye kelimesiyle genellenmiştir.
Akıl hastanelerine, Tımarhane denir.
Farsça, Timarhane,  تيمارخانه ,  akıl hastanesidir.

Akıl hastahanelerindeki gardiyanlar.

Eskiden, akıl hastahanelerindeki gardiyanlar. Bu gardiyanlara Güllabici denir. Bunlar ellerinde kamçı olduğu halde deliler arasında dolaşıp azgın delileri döverek uslandırmak vazifesiyle mükellef olduklarından, dışarda bu türlü tavır takınanlara da aynı anlama gelen mecazi anlamda güllabici denilirdi.

Akıl hastanelerindeki hademe, güllabici, 
Akıl hastanesi hademesi.

Dürziliğin yalnızca sınırlı bir bölümünü bilen ve çoğunluğu oluşturan dürzilere cahiller anlamına gelen verilen ad ...

Cuhhal,
Yalnızca tek bir Tanrı vardır. 
O, bilinmez ve bilinemez, tahayyül edilemez. 
Yalnızca O’nun varlığını, var olduğunu doğrulayabilir ya da bilebiliriz. Tanrı insan biçiminde dokuz kez görünmüştür. 

Bunlar, bedenleşme (incarnation) biçiminde değildir, zira Tanrı bir bedene gerek duymaz, bu belirmeler daha çok bir insanın elbise giymesi gibi Tanrı’nın beden giymesi tarzında olmuştur. Dürzilerde bilgeliğe ermemiş, Dürziliğin yalnızca sınırlı bir bölümünü bilen ve çoğunluğu oluşturan dürzilere cahiller anlamına gelen Cuhhal denilir. Bunlar ancak herkese açık ibadet yerlerinde buluşurlar. 

Dürzilerde bilgeliğe ermiş seçkin kimselere, akıllılar anlamına gelen Ukkal denir. Bunlar başlarına beyaz sarık sararlar ve kendi aralarında özel toplantılar düzenlerler. 

Böylelikle iki katlı bir inançsal yapıya sahip olan Dürzilik, kendine özgü bir ezoterik yapı ortaya koymaktadır. Bu tür iki katlı inançsal yapıların özellikle Manicilik, Bogomiller, Paflikyanlar ve Batı’da Katharlar’da bulunduğu bilinmektedir.

Dürziler;
Arapça, (درزي  / موحدون دروز )
İbranice: דרוזי
Orta Doğu kaynaklı Sabiilik ve Ezidilik gibi dinlerin etkisi ile, XI.. yüzyılda İslamiyet'in Şiilik mezhebinin İsmailiyye kolundan ortaya çıkmıştır. Tektanrılı bir dini inanç topluluğudur. Bu dine inananlara Dürzi denir. Dürzilerin, çoğul ifadesi Durüz'dir. Kendilerine birleştiriciler, tek tanrıcılar anlamına gelen Muvahhidun derler.

Dürzilik, Fatımi halifesi Hakim Biemrillah’ı Tanrı olarak kabul eden ezoterik bir inanç akımıdır. XI. Yüzyılda Suriye’de ortaya çıkan bu akımın adını kurucularından Ebu Abdullah Muhammed bin İsmail Anuştegin ed-Derezi’den aldığı ileri sürülmektedir. Günümüzde yoğun olarak Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün'de yaşamaktadır.

Dürzilerin kutsal simgesi beş köşeli bir yıldızdır. Bu yıldızın her bir köşesi ayrı renkte olup, beş hududu ve onların niteliklerini temsil eder: 

Yeşil: Gerçeğin anlaşılması ve kavranması için gerekli olan Akıl' dır. Allah’ın iradesini temsil eder.  
Kırmızı: Nefs'dir ve varlığın sınırlarını belirler. Akla yardımcıdır.  
Sarı: Gerçeğin en yalın ifadesi olan Söz'dür. İlk ikisine yardımcı olmaktadır.  
Mavi: As-Sabik'tir. İradenin düşünsel gücünü temsil eder. Söz’e yardımcı olmak ve onu her türlü kötülükten koruyarak, evreni uyum ve düzen içinde tutmak üzere yaratılmıştır.  
Beyaz: Al-Tali'dir. Mavi’nin gerçekleşmesi ve gücün maddeleşmesidir.

Dürzilerde bilgeliğe ermiş seçkin kimselere verilen ad ...

Ukkal,
Yalnızca tek bir Tanrı vardır. 
O, bilinmez ve bilinemez, tahayyül edilemez. 
Yalnızca O’nun varlığını, var olduğunu doğrulayabilir ya da bilebiliriz. Tanrı insan biçiminde dokuz kez görünmüştür. 

Bunlar, bedenleşme (incarnation) biçiminde değildir, zira Tanrı bir bedene gerek duymaz, bu belirmeler daha çok bir insanın elbise giymesi gibi Tanrı’nın beden giymesi tarzında olmuştur. Dürzilerde bilgeliğe yalnızca belirli bir dinsel eğitimi tamamlamış olan seçkin kişilerce ulaşılır. Dürzilerde bilgeliğe ermiş seçkin kimselere, akıllılar anlamına gelen Ukkal denir. Bunlar başlarına beyaz sarık sararlar ve kendi aralarında özel toplantılar düzenlerler. Dürzîlikte Ukkal'in uygulamakta olduğu dokuz dereceli bir hiyerarşik yapılanma bulunmaktadır. İnisiyasyonun ilk yılında deneme süresini tamamlayan aday asıl üyeliğe kabul edilebilir. Çıraklık devresini tamamlayan Dürzi’nin ancak ikinci yılda inancının simgesi olan beyaz sarık takmasına izin verilir ve mezhebin tüm gizem törenlerine katılmaya hak kazanır.

Çoğunluğu oluşturan diğerleri Dürzi inançlarının yalnızca sınırlı bir bölümünü bilirler ve bunlara da cahiller anlamına gelen Cuhhal denilir. Bunlar ancak herkese açık ibadet yerlerinde buluşurlar. Böylelikle iki katlı bir inançsal yapıya sahip olan Dürzilik, kendine özgü bir ezoterik yapı ortaya koymaktadır. Bu tür iki katlı inançsal yapıların özellikle Manicilik, Bogomiller, Paflikyanlar ve Batı’da Katharlar’da bulunduğu bilinmektedir.

Dürziler;
Arapça, (درزي  / موحدون دروز )
İbranice: דרוזי
Orta Doğu kaynaklı Sabiilik ve Ezidilik gibi dinlerin etkisi ile, XI.. yüzyılda İslamiyet'in Şiilik mezhebinin İsmailiyye kolundan ortaya çıkmıştır. Tektanrılı bir dini inanç topluluğudur. Bu dine inananlara Dürzi denir. Dürzilerin, çoğul ifadesi Durüz'dir. Kendilerine birleştiriciler, tek tanrıcılar anlamına gelen Muvahhidun derler.

Dürzilik, Fatımi halifesi Hakim Biemrillah’ı Tanrı olarak kabul eden ezoterik bir inanç akımıdır. XI. Yüzyılda Suriye’de ortaya çıkan bu akımın adını kurucularından Ebu Abdullah Muhammed bin İsmail Anuştegin ed-Derezi’den aldığı ileri sürülmektedir. Günümüzde yoğun olarak Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün'de yaşamaktadır.

Dürzilerin kutsal simgesi beş köşeli bir yıldızdır. Bu yıldızın her bir köşesi ayrı renkte olup, beş hududu ve onların niteliklerini temsil eder: 

Yeşil: Gerçeğin anlaşılması ve kavranması için gerekli olan Akıl' dır. Allah’ın iradesini temsil eder.  
Kırmızı: Nefs'dir ve varlığın sınırlarını belirler. Akla yardımcıdır.  
Sarı: Gerçeğin en yalın ifadesi olan Söz'dür. İlk ikisine yardımcı olmaktadır.  
Mavi: As-Sabik'tir. İradenin düşünsel gücünü temsil eder. Söz’e yardımcı olmak ve onu her türlü kötülükten koruyarak, evreni uyum ve düzen içinde tutmak üzere yaratılmıştır.  
Beyaz: Al-Tali'dir. Mavi’nin gerçekleşmesi ve gücün maddeleşmesidir.

Kurutulmuş dolmalık biber ya da patlıcan ...

Kofik,
Kurutulmuş dolmalık biber ya da patlıcan.

Kofik Dolma, 
Kurutulmuş Biber Patlıcan.
İçi oyularak kurutulmuş patlıcan, biber gibi kışlık yiyecekler.

Kurutulmuş biber dolması.
Kurutulmuş patlıcan, biber vb. sebze.
İçerisi oyulmuş patlıcan ya da biber kurusu.










Kofik kelimesinin diğer anlamları;
Evli köy kadınlarının başlarına giydikleri üstü sargılı ve altınlı fes, bir çeşit başlık.
Kadınların başlarına süs olarak taktıkları taç.
İçi boş, kuru.




Mercek ...

Adese,
Arapça: adese,
Fransızca: cristallin, lentille  
İngilizce: lens, crystalline lens, 
Farsça: pertevsuz
Lens,
Mercek.
Yaklaştırıcı,
Pertavsız.

Pertevsız, 
Büyüteç,
Eski dilde: pertavsız,
Mikroskop ya da büyüteçlerde büyütmeyi sağlayan ya da görme kusurlarını gideren camdan yapılmış araç. 

Optik ile ilgili olup, içinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens. 
Gözde ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlayan saydam yapı, lens. 
Güneşe karşı tutulduğu zaman, ışıkları bir noktaya toplayan ve bu suretle ışığın değdiği yeri yakan mercek.
Çoğunlukla saydam camdan yüzeyleri çukur ya da tümsek olacak biçimde işlenmiş, ışığı toplayacak ya da dağıtacak nitelikte yassı, çembersel nesne. 
Küresel yüzeyli, saydam cam parçası. Koşut ışınları bir noktada toplayan türleri ırakgörürlerde nesne merceği olarak kullanılır. 

İçinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran saydam nesne. Tiyatroda daha çok yakınsak mercek kullanılır. bk. dışbükey mercek.
Işığı geçiren, bir veya iki tarafı kavis halinde cam veya geçirgen madde. İng. lentil, lens 
Uzağı yakın veya yakını uzakta görmeğe yarayan dürbün veya mikroskop camı.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ