Çukurova' nın güneyinde, Türkiye' nin bir deltada oluşmuş en büyük gölü ...

Akyatan,
Akyatan gölü,
Akyatan Lagünü
Gölkaya Kuş cenneti.
Doğu Toroslardan doğan Ceyhan ve Seyhan nehirlerinin oluşturduğu deltada, denizden kıyı kordonu ile ayrılmış, Adana'nın Karataş ilçesinde bir göldür.  Lagün gölü, denizden kumul alanlar ve bataklıklar ile ayrılmıştır.  

Akyatan gölü ile deniz arasındaki bu bölgede Okaliptus, Akasya, Fıstık Çamı gibi orman mevcuttur. Gölün uzunluğu 17 km., derinliği 4 m. civarında ve alanı  9520 hektar olup tuzludur. Adana'ya 48 km. mesafe uzaklıkta olan bu göl Çukurova'nın en büyük gölüdür. Akyatan gölü uluslararası kritere sahip bir sulakalan ekosistemidir.  

1987 yılında alanın tamamı Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilmiş. Avcılık yasaklanmıştır. 1998 yılında da Ramsar alanı ilan edilmiştir. Bilindiği üzere Ramsar, İran'da bulunan aynı isimle şehirde imzalanan bir antlaşma ile koruma altına alınmış alanları ifade eder. 

Akyatan gölü, göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunmasından dolayı bu kuşlara beslenme, ev, konaklama, hostel hatta üreme imkanı sağlamaktadır. Gölde Çipura, Kefal, Levrek ve Mavi Yengeç gibi deniz canlıları bulunmaktadır. Özellikle İran’ın Urumiye Gölü’nden gelen çok kalabalık bir flamingo sürüsü kışı bu gölde geçirmektedir.  

Ağrı ilinin bir ilçesi ...

Tutak,
İlçe merkezi Murat ırmağı kıyısında kurulmuş olup doğusundan Ağrı'yı Patnos üzerinden Bitlis ve Van'a bağlayan karayolu bulunur. Kuzeyinde Eleşkirt, doğusunda Hamur, güneybatısında Malazgirt, batısında Karayazı, güneyinde Patnos ilçeleri ile çevrilidir. Ağrı'ya 41 km. uzaklıktadır. İlçenin rakımı 1535 m. nüfusu 34596 (2000 sayımı) dır. Nüfus yoğunluğu 22 kişi/km² dir.  

Mevsim olarak tam bir kara iklimi hakim olup yazları kurak, kışları uzun ve sert geçer. Fırat nehrinin iki önemli kolundan biri olan Murat ırmağı ilçe merkezinden geçer. Tutak ilçesi sınırları içinde Arabalı, Esmer, Atabindi, Karahalit, Çelebaşı dere ve akarsuları vardır. İlçe Kılıçgedik ve Rutan dağları ile çevrilidir. Nüfusun büyük çoğunluğu tarım (hububat), ziraat ve hayvancılıkla uğraşır.

Ağrı ilinin ilçeleri;
Ağrı (Merkez ilçe).
Diyadin, Doğubeyazıt,
Eleşkirt,
Hamur,
Patnos,
Taşlıçay, Tutak,

Ağrı,
Karaköse, (Cumhüriyet döneminde)
Şorbulak, (Osmanlılar döneminde)
Karakilise, (Ermeniler zamanında).
Trafik plaka kodu (04),
Telefon kodu (472).

Ağrı ili Doğu Anadolu Bölgesinde, bulunur. Adını Ağrı Dağı'ndan almıştır. Ağrı dağı 5165 m. yükseklik ile ülkemizin en yüksek dağıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra Ağrı, 1927 yılında il olmuştur.

Tevrat'ta bahsedilen Nuh tufanının adı geçen Ararat Dağı ve çevresinde olduğu bahsedilir. Ağrı ilinin de bu dağ yani Ararat olduğu sanılmaktadır. Bu nedenle Ağrı iline ve dağına batılılar tarafından Ararat denilmektedir.


Sömbeki Adası' nın Yunanca adı ...

Simi,
Symi,
Sömbeki adası, 
Sönbekiadası.
Yunanistan topraklarına son katılan ve adı Oniki Ada (Dodecanesos) olarak geçen Kos, Rodos, Patmos, Leros, Kalymnos, Tilos gibi adalardan en küçüğü Symi (Simi)' dir. Rodos adasına 41 km. uzaklıktadır. 

Adanın önemli yerleşim yeri kuzeydoğudaki Symi' dir. Yunan mitolojisinde deniz tanrısı Poseidon' un eşi Nymph Syme' den esinlenerek adaya bu isim verilmiştir. Osmanlılar zamanında bu adada sümbek  adı verilen küçük tekneler imal edildiğinden bu adaya Sömbeki, Sönbeki ismi verilmiştir. Bu adada üretilen tekneler sayesinde sünger avcılığı gelişmiş ve Avrupa ülkelerine sünger ihraç edilmiş. Adada Archagel Mikail Panormitis Ortodoks manastırı, Şövalye Şatosu ile onüç küçük kilise ve bir çok şapel vardır. TV' de yayınlanan Yabancı Damat dizisinin bazı bölümleri bu adada çekilmiştir. 


"The Great Escape", "Jurassic Park" ve "Gandhi" filmleri ile ünlü İngiliz aktör ve yönetmen ...

Attenborough, 
İngiliz aktör ve yönetmen, 
 Film yapımcısı, girişimci. 
Lord Richard Attenborough, 
Richard Samuel Attenborough, 
 Baron Attenborough, 
(29.08.1923 - 24.08.2014).
Dramatic Art Kraliyet Akademisi Başkanı.
Attenborough 29 Ağustos 1923 tarihinde İngiltere'nin Cambridge vilayetinde doğmuştur. 


Emmanuel College, Cambridge ve Anglo-Sakson hukuku okumuştur. Attenborough Leicester Boys için Wyggeston Grammar School'da eğitim almış ve RADA'da çalışılmıştır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Attenborough Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde görev yapmıştır. İlk pilot eğitimin ardından propaganda filmi Journey (1943) rol almıştır.1942 yılında Garrick Tiyatrosu'nda büyük bir coşku ile rolalmıştır. 1949 yılında, altıncı en popüler İngiliz aktör olarak ödül verilmiştir. Attenborough dünyanın en uzun soluklu sahne üretimi için Agatha Christie'nin West End yapımı Mousetrap'da rol aldı. 1952 yılında açılan Büyükelçiler Tiyatrosu'nda o ve aktris eşi oynamıştır. Aktris Shelia Sim ile evli olan, ünlü aktör ve yönetmen 2008 yılında felç geçirmiş ve hayatını tekerlekli sandalye ile eşiyle beraber bir huzurevinde devam ettirmekteyken 24.08.2014 yılında, 90 yaşında hayatını kaybetmiştir.

The Great Escape filmindeki Binbaşı Roger Bartlett rolüyle hatırlanır. Ayrıca ünlü antropolog David Attenborough'nun kardeşidir. Hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini üstlendiği "Gandhi" filmiyle 1983 yılında iki Oscar ödülü kazanan Attenborough, ayrıca dört İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) ve dört Altın Küre ödülü sahibiydi.

Yönetmen ve oyuncu olarak tüm Filmleri;

A Matter of Life and Death - Aşk ve Ölüm (1947), 
Brighton Rock (1947), 
Morning Departure (1950), 
Dunkirk (1958), 
Danger Within (1959), 
The League of Gentlemen - Centilmenler Birliği(1960), 
The Great Escape - Büyük Firar (1963), 
Seance on a Wet Afternoon (1964), 
The Third Secret (1964), 
Guns at Batasi(1964), 
The Flight of the Phoenix - Sonsuz Uçus (1965), 
The Sand Pebbles - Macera Gemisi (1966), 
Doctor Dolittle (1967), 
10 Rillington Place (1971), 
Young Winston (1972), 
Brannigan (1975), 
A Bridge Too Far - Savaş Köprüleri(1977), 
Gandhi -Gandhi (1982), 
A Chorus Line (1985), 
Cry Freedom - Özgürlük Çığlığı (1987), 
Chaplin (1992), 
Jurassic Park - Jurassic Park 3D (1993), 
Shadowlands -Gölge Topraklarda (1993), 
Miracle on 34th Street (1994), 
In Love and War - Aşkta ve Savaşta (1996), 
Hamlet - Hamlet (1996), 
The Lost World: Jurassic Park - Kayip dünya: Jurassic Park (1997), 
Elizabeth - Kraliçe Elizabeth (1998), 
Joseph and the Amazing Technicolor Dreamcoat (1999), 
Grey Owl-Gri baykuş (1999), 
Jack and the Beanstalk: The Real Story (2001), 
Charlie: The Life and Art of Charles Chaplin (2003), 
Closing the Ring -Kayıp Yüzük, (2007 ).

Kanın bir komponetinin cihaz aracılığıyla alınıp, geri kalanının hastaya veya donöre geri verilmesi işlemi ...

Aferez,
Yunanca Aphariresis, 
Yunanca aphariresis, uzaklaştırma demektir. Aferez ayrıştırma ve uzaklaştırma anlamına gelmektedir. Kan vericiden (bağışçı) alınan kanın, hastaya (alıcı) için gerekli olan bölümünün (eritrosit, trombosit veya plazma) alınıp, kanın ihtiyaç duyulmayan bölümünün geri verilmesi işlemidir. 

Aferez, kanın bir komponetinin cihaz aracılığıyla alınıp, geri kalanının hastaya veya donöre geri verilmesi işlemidir.
Kemik iliği naklinden, hematoloji, romatoloji, nöroloji, nefroloji, endokrinoloji, yoğun bakım,  gastroenteroloji gibi bir çok hastlıklarda kullanılmaktadır. Tedavi amaçlı işlem yapılması, terapötik aferez, kan bankacılığında kullanılan kısmına bağışçı-donör aferezi denir.

Hemaferez, bu iki tip işlemi kapsayan daha geniş bir terim olarak kullanılabilir. Plazmaferez ise basitçe plazmanın kandan ayrılması anlamında kullanılır. Genel olarak Kızılay, Kan Bağışı Merkezleri trombosit aferezi yapmaktadır.

Yumurta pişirme yöntemlerinden biri ...

Rafadan,
Rafadan yumurta, Kaynar suda kabuğu ile az pişirilmiş yumurta. Alakok. 
İng. Soft boiled.
Pişmiş,
Omlet,
Lop,
Haşlanmış,
Pan cake,  
Crepe,

Yumurta en iyi buzdolabında veya soğuk odada 3-5º C arasında 2 hafta saklanabilir.
Yumurta serin, rutubetsiz, karanlık bir yerde, sivri tarafı alta gelecek şekilde veya özel ambalajı (viyol) içinde bekletilmelidir. Yumurtalar kullanılmadan önce oda ısısında bekletilmeli, kullanımdan önce yıkanmalı ve kurulanmalıdır. Kırılarak kullanımlarda yumurta kullanıldığı yere değil, ayrı bir kaba kırılıp sonra gereken yere boşaltılmalıdır. Bu davranışla kabuk karışması ve çürük yumurta olasılığı önlenmiş olur. Yumurta kabuğu pek çok mikrop taşıdığı için mutfaklarda yumurta ile temastan sonra dikkatli olmalı ve eller sık sık yıkanarak, temizlenmelidir.

Yumurta kabuklu haşlanırken pişme süresi 12 dakikadan çok olursa, sarının etrafı koyu yeşil renk alır ve bu durum demir sülfür bileşiği oluşumunu gösterir. Bu da besin değeri kaybı ve sindirim güçlüğüne yol açar.

Yumurta pişirme yöntemleri;
Yumurta haşlayarak (kabuklu, kabuksuz), pişirilebilir.
Yağda (omlet yaparak, sahanda, çırpılarak) pişirilebilir.
Pan cake ve crepe gibi ürünler yapılabilir.

Haşlama (Kabuklu);
Yumurtalar buzdolabından çıkarır çıkarmaz pişirilmemelidir. Soğuk yumurta sıcak suya girince çatlayabilir. Kabuğunun iğne ile delinmesi çatlamayı önleyebilir. Yumurtalar oda sıcaklığında olmalıdır. Yumurtanın çatlak olmamasına dikkat edilmelidir. Sıcak suda, çatlak yumurtanın akı ve sarısı kabuktan dışarı çıkar ve bu durumda kullanılamaz. Yumurta hızlı kaynatılmamalıdır. Aksi halde yumurtalar birbirine çarparak çatlayabilir. Haşlamak için derin ve çapı dar bir kap kullanılmalıdır. Su yumurtaların üzerini örtmeli ve kaynama derecesinde olmalıdır. Haşlama suyunun derecesi 80-85 °C olmalıdır. Yumurta haşlandıktan sonra kaynayan sudan alınıp, soğuk su bulunan bir kap içine konulmalıdır. Bu sayede yumurtanın pişmesi durdurulmuş ve sarının etrafında yeşil halka oluşumu önlenmiş olur.

Kabuklu Yumurtaların Haşlama-Kaynatma süreleri;
Yumuşak yumurta, 3-4 dakika,
Orta pişmiş yumurta, 5-6 dakika,
Katıya yakın pişmiş, kayısı yumurta, 7-8 dakika,
Katı pişmiş yumurta 8-10 dakika.

Haşlama (Kabuksuz),
(Poche Yumurta, Poşe)
Kabuksuz haşlama yumurta poşe olarak tanımlanır. Kullanılan su bol olmalı, içine sirke ve tuz ilave edilmelidir. Su kaynama derecesinde olmalı, fakat kaynamamalıdır. Su kaynayacak olursa yumurta akları parçalanacağı için iyi bir pişme olmaz. İyi bir poche-poşe yumurtanın akındaki kabarcıklar ince boncuk gibi, sarısı yumuşak ve muntazam olmalıdır. Kap derin ve büyük olmamalı, mümkünse kenarlı tepsiler kullanılmalıdır. Su, sirke ve tuz tencere ile ocağa konur. Su kaynayınca altı kısılarak kaynamanın yavaşlaması sağlanır. Kaselere kırılarak hazırlanmış yumurtalar tek tek suya yakın mesafeden atılmalıdır. Kaynar derecedeki suda yavaş yavaş 3-4 dakika pişirilir. Akların pişmesi sarıların yumuşak kalması gerekir. Pişen yumurtalar süzgeçle alınmalı suyunun iyice süzülmesine dikkat edilmelidir. Pişen yumurta hemen soğuk suya batırılıp sirke kokusunun gitmesi sağlanmalıdır.

Fransız nörolog Jean-Martin Charcot tarafından tanımlanmış bir sinir sistemi hastalığı ...

ALS,
ALS (Amyotrophic Lateral Sclerosis)
MND (Motor Neuron Disease),
Motor nöron hastalığı
Charcot hastalığı,
Lou Gehrig Hastalığı,
Sedat Balkanlı hastalığı, (Türkiye).
Türkiye ALS Derneği başkanı İsmail Gökçek'e göre ALS hastalığı şöyle tanımlanmış.

ALS, bedeni zihne hapsederek çaresiz bırakan ve insan onuruna dokunan bir hastalık. Başka bir ifadeyle yavaş yavaş elin ayağın tutmayacak. Konuşamayacaksın. Yürüyemeyeceksin. Yemek yiyemeyecek, su içemeyeceksin. Yutkunamayacaksın. Başını taşıyamayacaksın. Solunum cihazı olmadan nefes alamayacaksın. Ama beynine bir şey olmayacak. Düşünmeye, üretmeye devam edeceksin. Ve son ...

ALS Hastalığı ilk kez Fransız nörolog Jean-Martin Charcot tarafından 1869 yılında tanımlanmış ve Charcot hastalığı olarak anılmıştır. Esasen ALS, bir motor nöron hastalığıdır. Hastalığın belirgin özelliği, kaslara giden ve omuriliğin yan tarafındaki sinir hücrelerinin bozulması nedeniyle, istemli hareket eden kasların zayıflayarak erimesidir. Bu esnada zihinsel fonksiyonlar ve bellek bozulmuyor. ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. ALS için henüz bir tedavi bulunamamıştır. Hastaya düzenli fizik tedavi uygulanabilir. 

Bu hastalığa yakalanan tanıdık kişilerden bazıları; İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Prof. Dr. Stephen Hawking, Amerikan beyzbol oyuncusu Lou Gehrig, İngiliz aktör David Niven, Leeds United ve İngiltere Futbol Federasyonları menejerleri Don Revie ve Dieter Dengler, metal müzik gitaristi Jason Becker, Amerikan caz müzik bas çısı Charles Mingus, matematikçi Fokko du Cloux, İngiliz fizikçi Stephen Hawking, Çinli lider Mao Zedong, Galatasaray ve Fenerbahçe'de oynamış Türk futbolcu Sedat Balkanlı.

Arnavut' ların meşhur sütlü tatlısı ...

Trileçe,
Trileçe tatlısı,
Trileçe, Arnavutça’ da tri-leçe yani üç sütlü anlamına gelmektedir. Bu tatlının özelliği yapımında manda, keçi ve inek sütü bir arada kullanılıyor olmasıdır. Çok lezzetli bu özel tatlının un ile yapılan hafif bir keki var. Bu kek üzerine karamel sosu dökülüyor. 

Kek kıvamında karamelli muhallebi tadında hafif bol sütlü ve soğuk yenilen bir tatlıdır.
Balkanlara ait yöresel bir tatlıdır. Trileçe kare şeklinde dilimlenip, üzerine karamel sos gezdirilerek, servis edilir. Trileçe Arnavut tatlısının karamelli, çikolatalı soslu olanlarından farklı olarak frambuazlı, böğürtlen veya ahududu çeşitleri de hafif ekşi tadlı olmak üzere de yaygın olarak yapılır.

Malzemeler;
Kek için:
1,5 çay bardağı toz şeker
4 adet yumurta
1 bardak un (su bardağı)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu (2 çay kaşığı).

Şerbet için:
3 Su bardağı soğuk süt, (Süt üç cins olmalı. Manda, İnek ve Keçi sütü).
1 Su bardağı toz şeker,
1 paket süt kreması (200 ml.).

Karamel için:
5 yemek kaşığı toz şeker
2 yemek kaşığı oda ısısında tereyağ
1 paket süt kreması,

Süslemek için:
Hindistan cevizi,

Hazırlanışı;
Yumurtaların aklarını ve sarısını ayırın. Yumurta aklarına 1/3 şeker, ve bir tutam tuz ilave ederek kar haline gelinceye kadar çırpın ve sonra ayırdığınız yumurta sarılarını önce vanilya ve şekerle iyice çırpın, daha sonra sıvı yağ, ılık su, un ve kabartma tozu katarak bütün karışımı karıştırmaya devam edin. Karışımı hafifçe yağladığınız büyük boy dikdörtgen cam fırın kabına dökün. Önceden 200 °C, ısıtılmış fırında 20-30 dakika pişirin. Diğer keklere göre bu karışım daha çabuk pişer. Kekin pişkinliğini kürdan ile kontrol edin. Kek piştikten sonra oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

Kek soğurken süt ve kremayı karıştırıp şerbeti hazırlayın. Şerbeti için süt, krema, şeker ve süt kremasını karıştırıp, ocakta ılıtın. Hazırladığınız bu şerbeti ılıyan ve bütün her yerini kürdanla deldiğiniz kekin üzerine dökerek yedirin. Daha sonra soğuyan kekin üzerine şerbeti dökülen şerbet çekmesi için birkaç saat beklenir.

Karamel sosu için, bir tencereye ine toz şekeri koyun ve ocağın altını açın. Tahta kaşıkla karıştırırak şekeri, rengi karamel rengini alıncaya kadar karamelize edin. Yani şeker tamamen eriyip, göz göz olup kaynamaya başlayınca kadar pişirilir. Daha sonra kısık ateşte tutun ve ocağı kapatın. Kremayı ekleyince şeker hafif katılaşacaktır, ancak merak etmeyin kaynadıkça tekrar eriyecektir.

Karamel kıvama gelince ocaktan alın ve hazırladığınız şerbetli kekin üzerine dökün. Burada bu sosu kek zor içine çekeceğinden önceden ters çevirin ve üzerine öyle dökün. Böylece daha rahat çekecektir. Hazır hale gelen Trileçe tatlısı hazır. Tatlıyı buzdolabında bir kaç saat iyice soğuttuktan sonra dilimleyerek üzerin hindistan cevizi serperek servis edin.

Kişinin kendi fotoğrafını bilhassa akıllı cep telefonu ya da webcam ile kendisi çekip soysal medyaya yüklemesi ...

Selfie,
(Self + ie)
Özçekim.
Kendim.
Self portre fotoğrafı.
İngilizce Self kelimesi kendi anlamına gelir.
Bir kişinin cep telefonu kullanarak kendi fotoğrafını çekmesi ve daha sonra internette paylaşması anlamında kullanılır.

Selfie, kişinin kendi fotoğrafını bilhassa akıllı cep telefonu ya da webcam ile kendisi çekip soysal medyaya yüklemesidir. Bir kişinin kendi fotoğrafını yada grup halindeki fotoğrafı cep telefonu, webcam yada fotoğraf makinesi ile çekerek, facebook, twitter gibi sosyal ağlara yükleyerek paylaşmasıdır.

TDK Bilim Kurulu 22.05.2014 tarihinde selfie sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak önerilen ve beğeni kazanan özçekim, kendiçekim, görçek, kendinçek ve bakçek sözcükleri içerisinden özçekim sözcüğünü belirledi.

Ünlü sunucu Ellen De Generes Oscar ödül töreni esnasında kendi cep telefonu ile çektiği fotoğrafın yayınlanmasından sonra tüm dünyada selfie çılgınlığı başlamıştır. İngiltere'deki Oxford Universitesi, Bir kişinin telefon kullanarak kendi fotoğrafını çekmesi anlamına gelen selfie sözcüğünü yılın kelimesi seçmiştir. Gerçekten çok popüler olmuş bir kelimedir.

Azerbaycan'ın başkenti Bakü 'de bulunan tarihi bir kale ...

Ramana,
Ramana Kalesi,
Bakü Kalesi,
Nardaran kalesi,
Merdekan kalesi,
Kız Kalesi, (Qız Qalası)-Maiden Tower.
Şıh kalesi.

Azerbaycan adı, Farsça Azar, ateş anlamındadır. Baycan kelimesi ise veya orginal olarak Payegan kelimesi farsçada, muhafız, koruyucu anlamındadır. Zamanla kelimelerin telafuzundan ve iktidar değişikliklerinden dolayı Azarbaycan, Azerbaycan olmuştur. Esas anlamı Ateş Muhafızları anlamına gelmektedir. Ülkenin başkentinde tarihten gelen ünlü kaleler aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Ramana Kalesi; Azerbaycan'ın Başkenti Bakü'ye (Bakı) bağlı Ramana köyündeki bu kale XII. ve XVI. yüzyıl arasında savunma amacıyla 15 m. yüksekliğinde, beyaz taştan yapılmıştır. Kalede bulunan kuleden köye bakarak ve gözlem yapılırmış. Kuleye çıkmak için iki merdiven mevcuttur. Kayalar üzerine inşaa edilen kale doğa ile uyumlu olu, içindeki kulenin iç tarafında spiral merdivenler kullanılmıştır. Kale Köroğlu, Babek gibi bir çok film çekimine evsahipliği yapmıştır.

Bakü Kalesi; Başkent Bakü'yü çevreleyen kaledir. Kale duvarları iki sıra halinde farklı şahlar tarafından farklı zamanlarda yaptırılmıştır. Ancak ikinci kale surları Rus Çarlığı döneminde yıkılmıştır. Birinci kale duvarları halen durmaktadır. Kalesinin iki kapısı olup birisi Hazar Denizi'ne, diğeri ise karaya açılmaktadır. Bakü kalesi uzun süre Şirvanşahlar devletinin ve Bakü Han' lığının savunmasında rol oynamıştır.
 
Merdekan kalesi; Bakü'nün Merdekan kasabasında olup adını bu yerden almıştır. Kale birisi dört köşe diğeri yuvarlak iki kaleden oluşmaktadır. Savunma amacıyla yapılan kale 2.10 m. kalınlığında duvarlarla çevrilidir. Yüksekliği ise 22 m. olup, beş kısımdan oluşur.

Şıh kalesi; Yerel halk tarafından Şıh kalesi denilen ikinci yuvarlak kalenin yüksekliği 12,5 m. dir. Kalenin 1232 yılında yapıldığı kayıtlarda belirtilmektedir.

Nardaran kalesi; XIV. yüzyıla ait beyaz taştan yapılmış yuvarlak tip bir kaledir. Kalenin yüksekliği 12,5 m. olup 1301 yılında Mahmud Sadoğlu tarafından yapılmıştır.

Kız kalesi, (Qız Qalası); Kız kalesi yapıldığı dönemde hazar denizinin içinde iken zamanla küresel ısınma olaylarından dolayı şu anda karada kalmıştır. XII. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Kaledeki kuleye de kız kulesi veya kırık kule denilmektedir. Maiden Tower olarak anılan kale, Bakü'nün sembolu olmuş ve görülmeye değer yerlerdendir. Yine benzer şekilde kız kulesinin ya da kız kalesinin kral kızının fakir bir gence aşık olması esasına dayanan bir hikayesi vardır.

Ermenistan' ın başkenti ...

Erivan,
Yerevan,
Ermenistan Cumhuriyeti, (Hayastan).
Eylül 1991'de, Sovyetler Birliğinden ayrılmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyinde Gürcistan vardır. Doğusunda Azerbaycan ve güneyinde İran bulunur. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Türkiye Ermenistan'ın batısındadır. 

Güney Kafkasya' da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Ülkenin en yüksek dağı, Alagöz Dağı (4090 m.) 'dır. Ermenistan'ın en büyük şehri Erivan olup, 1918 yılından beri 12. başkenti olmuştur. Erivan, Ağrı Dağı' nın en doğusundaki ovada ve Hrazdan Nehri' nin geçitlerinin üstünde MÖ 782 yılında kurulmuştur. 
Ermenistan on bir bölgeye (marz) ayrılmıştır. Bu bölgelerde bulunan Ermenistan'ın önemli şehirleri;
Aştarak, Ararat, Armavir, Artaşat, Alaverdi, Artik, 
Çarentsavan, 
Eçmiadzin, Erivan (Başkent).
Gavar, Goris, Gümrü, 
Hrazdan.
İcevan, 
Kapan,  
Masis, 
Sevan, Sisian, Sisian, 
Vanadzor.

Resim yapımında kullanılan bir boya ...

Luna,
Resim yapımında kullanılan bir boya.
Akrilik, Resim yapımında kullanılan sentetik bir boya.

Lavi, Tek rengin tonlarıyla yapılan resim.
Leke, Boyanın bıraktığı iz.
Lokal, Bir cismin doğal rengi.
Füzen, Resim yapmakta kullanılan kömür kalem.
Lekecilik de denilen soyut resim akımına Taşizm denir.
Çıplak vücut resmi, Nü.

Yağlı boya resim yapmak için gerekli malzemeler;
Yağlı boya çantası, Palet (boyalar, limon ya da ceviz ağacından yapılmış, bir kenarında baş parmağın geçeceği büyüklükte bir delik bulunan palet denen düz bir levha üzerine dizilir), Spatula, Resim Sehpaları (Kır ve Atölye sehpaları omak üzere iki çeşittir), Boyalar, Fırçalar, Yağlar, (Boyaları inceltmeğe yarayan bezir yağı, haşhaş yağı, ceviz yağı ve boyaları çürütmeğe yarayan neft yağı, terebentin, gaz, benzin, tiner), Vernik, Gode, Tuval (Yağlı boya resmi yapmak için kullanılan bez, mukavva, kontrplak, duralit ya da sunta yüzey).

Resim yapımında kullanılan sentetik bir boya ...

Akrilik,
Akrilik boya.
Resim yapımında kullanılan sentetik bir boya.
Akrilik Boya, su bazlı boyalar grubundan, bağlayıcısı akrilik reçine olan ve su ile inceltilen boyalardır. Belirli özellikler katmak veya maliyeti değiştirmek için stiren, epoksi ve polivinil asetat da katılabilir.
Yağlı Boya kıvamında olup suluboya parlaklığında, suyla inceltilebilen bir boya türüdür.

Yapısındaki pigmentler sayesinde dış etkenlere daha dayanıklıdır. Çabuk kuruyan ve kokusuz bir boya çeşididir. Tuval üzerinde çatlama yapmaz. Bu nedenle resim yapımında daha çok tercih edilmektedir. Ayrıca dekorasyon ve muhtelif boya işlerinde kullanılır.

Boya, insan sağlığına zararlı etkileri olan kimyasal bir maddedir. Boya malzemelerin yüzeyini dış etkilerden korumak ya da güzel bir görüntü elde etmek için kullanılır. Akrilik, yüksek ışığa karşı dayanıklı bir maddedir. Akriliğin bu özelliği, kullanılan bu tür boyanın uzun yıllar boyunca hiç bozulmadan kalmasını sağlamaktadır. Bir tür asit olup birçok alanda kullanılır.

Boya Çeşitleri Boyalar pas önleme özelliklerine, bağlayıcı çeşidine, kuruma durumuna, inceltilme durumları, uygulama şekillerine, insan üzerinde bıraktıkları etkilere, kullanım alanlarına, ve son kat rengine, göre çeşitlere ayrılır.

Boyalar inceltilme şekline göre, dört gruba ayrılır. 

İnceltici olarak tinerler kullanılır. 
Su bazlı boyalarda deiyonize su kullanılır.
  1. Akrilik boyalar,
  2. Sentetik boyalar, 
  3. Selülozik boyalar, 
  4. Su bazlı boyalar.

Ramiz Dayı ve Ebusuud Efendi rolleri ile tanınmış Tiyatro ve Sinema sanatçısı ...

Tuncel Kurtiz,
Tuncel Tayanç Kurtiz,
(D. 1936 - Ö. 2013)
Tiyatro ve Sinema sanatçısı olup aynı zamanda senarist, yönetmen ve yapımcı olarak da çalışmıştır.
77 yaşında ölmüştür.
Türk sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen, yapımcı, senaristtir. 
Selanik doğumlu bir Türk bürokratı olan baba ve boşnak bir annenin evladı olarak Menend Kurtiz ile evlenmiştir.

Üniversitelerin Hukuk, Filoloji, Felsefe, Psikoloji ve Sanat Tarihi bölümlerinde okumuş ancak hiçbirinden mezun olmamıştır. 1959 yılında Dormen Tiyatrosunda oyunculuğa başlamıştır. Aynı dönemde sinema filmlerinde de rol almaya başlamış ve Sürü filmiyle zirveye çıkmıştır.

İstanbul'da 27.09.2013 yılında kalp krizi sonucu ölmüş ve mezarı Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Çamlıbel köyündedir.

Aldığı Ödüller;
1981 Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi senaryo ödülü (Gül Hasan).
2007 En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Yaşamın Kıyısında) / 44. Antalya Film Şenliği
2008 En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Yaşamın Kıyısında) / 1.Yeşilçam Ödüller
2008 En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Yaşamın Kıyısında) / 19.Ankara Film Festivali
2011 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü.

Sanatçının Eserlerinden bazıları;
1964 Şeytanın Uşakları,
1965 Üçünüzü De Mıhları,
1966 Ağaların Savaşı,
1967 Kuduz Recep,
1970 Umut, 
1971 Tatort (Alman TV dizisi)
1974 Otobüs,
1977 Nehir
1978 Kanal, Sürü
1979 Gül Hasan, Son Kuşlar, Silahların Kanunu,
1980 Hudutların Kanunu, Karanlıkta Vuruşanlar,
1981 Çirkin Kral, Nikahsızlar,
1982 At Avrat Silah, 
1983 Krallar Ölmez.
1984 Duvar,
1985 Turkse Video, Die Abschiebung (Alman Yapımı)
1986 Vägen till Gyllenblå! (İsveç TV dizisi)
1987 Hiuch HaGdi, Den Frusna Leoparden (İsveç yapımı)
1988 Aufbrüche (Almanya yapımı)
1989 Livsfarlig Film (İsveç yapımı), Noel Baba (Almanya yapımı),
1990 Skyddsängeln (İsveç yapımı), Zeit der Rache (Avusturya yapımı),
1992 Kvällspressen (Alman TV dizisi)
1993 Çakalların İzinde (TV dizisi), Korkunun Karanlık Gölgesi (Almanya yapımı).
1994 Bir Aşk Uğruna, Aşk Ölümden Soğuktur
1995 Cemile ve Umudun Masalı
1996 Cemile, Usta Beni Öldürsene, Tabutta Rövaşata, Işıklar Sönmesin,
1997 Gräfin Sophia Hatun, Çökertme
1999 Kurtlar Sofrası (Televizyon dizisi)
2000 Kumru (Televizyon filmi)
2001 O da Beni Seviyor
2003 Alacakaranlık (TV dizisi)
2006 Hacı (TV dizisi)
2007 Kara Duvak (TV dizisi), Asi.
2008 Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit (ABD yapımı), Lal,
2009 Kayıp Armağan, Siyah Beya, Güz sancısı (Kamil Efendi karakteri).
2009 - 2011 Ezel (TV dizisi) Ramiz Dayı (Ramiz Karaeski),  karakteri.
2012 Muhteşem Yüzyıl dizisinin Ebusuud Efendisi karekteri. 

Arap abecesi yazılan bir yazı türü ...

Kufi,
Kufi, Küfi.
Arap alfabesiyle yazılmış yazıya hat, hat sanatı ve Osmanlı alfabesine elifba denir.

Küfi veya Kufi, yazı, dik, yalın ve köşeli harflerle yazılır.
Kufi, Arapça hat sanatında yaygın olarak kullanılan bir yazı türüdür. Osmanlı dönemine damga vuran arap abecesiyle yazılan yazılar Divani, Cel Divani, Rika, Celi Talik türleridir.

Günümüze kadar devam eden yazı türleri şunlardır;
Celi Divani, Celi Talik.
Divani,
Gubari,
Hilali,
Küfi,
Muhakkak,
Nesih,
Reyhani, Rika,
Siyakat, Sülüs,
Talik, Tevki,

Ayrıca;
Gübari, Hilali, İcazet, Nısıf, Sülyesin, Tomar, Tavaki, Reyhani, Celil, Nebati, Makili gibi türlerde mevcuttur. 


Yemeklere ekşimsi bir tat vermesi için kullanılan karamuk bitkisinin bir başka adı. ..

Zereşk,
Zereshk,
Barbarry, Berberis.
Barbaris,
İran üzümü.
Karamuk.
Yemeklere ekşimsi bir tat vermesi için kullanılan karamuk bitkisinin bir başka adı.

İran'da genellikle Berberis diğer bölgelerinde Berberis integerrima Bunge olarak, bilinen kuş üzümüne benzer bir bitki. Daha çok İran mutfağına özgü, ekşi bir tadı olan bu bitkinin kurutulmuşu çorba, pilav ve özellikle tavuk doldurma içinde çok kullanılır. Havucun hafif tatlı tadı ile zereşkinin ekşi tadı çorbalara ayrı bir lezzet verir. Pilav ve tavukta ise safran ile ayrı bir uyum sağlar. Mesela tavuk doldurma işinde ceviz ve zereşk beraber kullanılır. Kurutulmuş zereşk meyvesi ve şekerli su ile yapılan şerbeti ferahlatıcı, huysuzluk giderici olarak kullanılır. 

Kalp ve karaciğeri güçlendirir. Zereşk üzümünün kurutulmuş meyveleri yemek ve ilaç yapımında kullanılır.
İran'da Elburz, Azerbaycan'da Karadağ, Horasan ve Kerman'da Barez dağlarında çok yetişir. Bitki, 1-3 m. boylanabilen (mak. 4m.) uzun dalları, bol dikenleri olup, boğumlu yaprakları ve sarı çiçekleri vardır. Kışın yapraklarını döken bitkinin dalları üzerinde kümeler oluşturan kırmızı meyveleri yaz ortasında olgunlaşır. Meyveleri toplanıp, kurutularak kullanılmak üzere saklanır.

İnce kamış, hasırotu, kiliz ...

Saz, 
Kamış,   
Saz.   
Kiliz, Kofa,  
Çayır.   
Su kamışı, İnce kamış,  
Hasırotu, (Rhizoma Typhae).  
Semerci Sazı,   
Semer Otu,   
Zembil otu,        

Buğdaygiller familyasından çok yıllık dar yapraklı yabancı ot.  Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, sert gövdesi olan boğumlu bitkiler.    
   
Daha çok su kıyılarında ve bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli, kamış, hasır otu. Hasır otugillerden, bataklıklarda yetişen düz, ince uzun ve dayanıklı olan yaprakları kıtık yapmaya, hasır ve zembil örmeye yarayan bir saz, (Typha).     

Sulak yerlerde yetişen buğdaygiller familyasından otsu bitkilere genelde kamış veya saz denir. Kamış adı altında toplanan bitkilerin ortak özellikleri durgun ve tatlı su kenarlarında yetişen çok uzun boylu, borumsu gövdeli otsu bitkiler olmalarıdır. Bu bitkilerin yüksekliği 5-7 m., çapları 1,5-3,5 cm. dir. Yaprakları şerit ya da mızrak biçiminde olup bileşik salkım ya da başak biçiminde çiçekler açar. Mısır bitkisi de bu amaçla kullanılmaktadır. Almaşık yaprakları hasırcılıkta kullanılır. Başak şeklinde toplanmış dişi ve erkek çiçekler aynı eksendedir.            

Saz kelimesinin diğer anlamları;  
Çalgı, Her tür müzik aracı.  
Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.   
Türk halk müziğinde kullanılan, uzun saplı, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli çalgı.  Çalgı, bağlama.  Birden çok çalgının bulunduğu grup, takım.  
Çalgılı eğlence yerine de saz denir.   
Kopuz, cura, çöğür, bağlama gibi çalgıların genel adı.   
Sazdan yapılan sepet, kazevi, Zembil.

Sinir hücrelerinde bulunan protein ...

Tau,
Tau proteini.
Tau proteini nöronların içindeki, besleyici öğelerin ulaşımını sağlayan mikrotübül ağını korumakla görevlendirilmiştir. Normal, beyinden farklı olarak Alzheimer hastalarının beyninde bu protein çok fazla miktarda rastlanıyor. Durum böyle olunca da bu beslenme ağını korumak yerine, bu ağı kırıyor.

Sonuç olarak nöronlar beslenmesi gerekirken, beslenemediğinden bozuluyor. Dejenere olan sinir hücrelerinden oluşan nörofibriler yumakların yapısında bulunan temel protein olan tau, hücrelerin içinde çökmeye başlamakta ve Alzheimer hastalığında anormal yapı oluşturaktadır. Bu durum Amiloid birikmesi hastalığının ana sebebidir.

Tau proteini birikip bunun sonucunda hücre ölünce, hücre çeperindeki amiloid açığa çıkıp hücreler arasında birikmeye başlıyor. Beyin Omurilik Sıvısında da tau proteini bulunur. Yetişkinlerde 140-170 ml. kadar olan BOS vardır. Normal hücre içi proteinlerden farklı görünmekle birlikte, tau adı verilen bir mikrotubulus proteininin önemli bir komponentini de içerirler.

Resim yapmakta kullanılan kömür kalem ...

Füzen,
Fransızca Fusain.
Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem.
Kömür kalemle yapılmış resim.

Kömür maseralı, Telli kömür. 

Fusago;
Bir vakum içinde kömürleşmiş söğüt veya diğer bitki dallarından yapılan kömür kalem. 

Şimşire benzer bir çalı, (Euonymus).
Bu bitkinin çubuklarından yapılan ve resimde kullanılan kömür kalem. 

XIV. yüzyılda bir kömür ustası olan Augustus Lying, kömür ile çizimi geliştirdi ve uyguladı. 1875 yılında bu uygulama tüm dünyaya yayıldı.
Bugün ençok Söğüt, Taflan, Biberiye, Huş, Ladin, Ceviz, İncir, Erik, Mersin ve Şimşir ağaçlarından yapılan kalemler kullanılmaktadır. 

Karakalem çalışmaları ile ünlü sanatçılardan bazıları;
Barocci, 
Carracci, 
Degas, Delacroix, Domenichino, Dürer, 
Goya, 
Leonardo da Vinci, 
Pierre-Paul Prud'hon,  Pontormo, 
Redon, Reni, 
Seurat, 
Xavier Pascal  Coste, 
 Verrocchio.

Eski Yunan mimarlığına örnek olan ev biçimi ...

Megaron,
Alm. Megaron.
Tapınak.
Yunan mimarlığına örnek olan ev biçimi.
Mimarlıkta önünde bir giriş bölümü, içinde yalnız bir odası, odanın ortasında da ocak bulunan taştan Yunan konutudur.
Ege bölgesinde, temeli taştan ve üstü kerpiç ile tahtadan yapılmış en eski ev tipine verilen isimdir.

MÖ. 3000 yılında Anadoluda Ege'de, Güneydoğu Yunanistan'da, Trakya'da, Doğu Bulgaristan'da görülen ve genelde iki odalı mimari plana sahip ev. Eski çağlardan itibaren ege çevresinde uygulanmış, kısa tarafında giriş bölümü olan ön dehliz ve dikdörtgen bir odadan oluşan ev tipi. Yunan tapınağının prototipidir. Eski Yunan tapınağının kökeninde Miken evi Megaron vardır. Megaron tarzı evler ilk olarak ilk tunç çağı döneminde Truva'da ortaya çıkmıştır. Dini yapıların bulunduğu yere yüksek kent anlamında akropolis, şehir merkezine, meydan anlamında agora, alışveriş yapılan yer anlamında AVM değil stoa denirmiş.

M.Ö. 650 yıllarında oval ve apsisli evlerin yerine megaron tipi evler yapılmaya başlamış. M.Ö. 500 yıllarında Perslerin etkisi ile megaron ev tipleri de eklenen odalarla avlulu evlere dönüşmüştür.

Pullu karınca yiyen adıyla bilinen Asya, Afrika ve Pasifik adalarında yaşayan bir hayvan ...

Pangolin,
Pang Goling,
Pullu karınca yiyen.
Pullu karınca yiyen adıyla da bilinir.
Pangolin, Asya, Afrika ve bazı Pasifik adalarında yaşar. Malay dilinde pangolin (pang goling), toparlanan hayvan demektir.

Uzaktan kertenkeleye benzeyen vücutları, kiremit gibi üst üstte dizilmiş keratin pullarla kaplıdır. Pullar arasında kıllar vardır. Görünümü kozalaksıdır. Başları uzun ve sivri yapılı olup koni şeklindedir. Demiri bile cizebilecek sertlikte olan sarı-kahve rengi keratin pullar, yerliler tarafından mızraklarının ucuna takarak avlanmada kullanılır. Bu pullar vücudunun alt tarafında yoktur.

Bir tehlike halinde veya korktuğu zaman zemberek şeklinde kıvrılarak topaç şeklini alır. Keskin, hareketli pullarını kabartır. Böylece korkutucu bir görünüm alır. Aynı zamanda tıslayarak düşmanlarını ürkütür. Bazıları kokarca gibi pis bir koku fışkırtır. Kazıcı tırnaklara sahiptir. Dişleri yoktur. Dilleri uzun, yapışkan ve iplik şeklindedir. Boyları 50-60 cm, kuyrukları ise 30-40 cm kadardır. Güçlü koku alma duyuları sayesinde karınca ve termit yiyerek genelde geceleri avlanırlar. Gündüzleri topraktaki yuvalarında veya ağaçlar üzerinde topak olarak uyurlar. Ömürleri 3-5 yıl olduğu biliniyor.

Pangolin, sedef hastalığına ve kan dolaşım bozukluğuna iyi geldiği biliniyor. Ayrıca ilaç üretiminde kullanıldığı için kaçak olarak avlanılmaktadır. Bu durum soyunun ve sayısının tükenmesine yol açmaktadır. Hele hele bir de Endonezya'da bu hayvanın fetusundan yapılan çorbası, cinsel gücü artırdığı inancı bu hayvanların tükenişini hızlandırmıştır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ