Deri eşyaların yapıldığı iş yeri...

Kalavrahane,
Deri eşya yapılan yer.
Deri eşyaların yapıldığı iş yeri.
Osmanlılarda asker için ayakkabı, eğer takımı, hayvan koşumu gibi deri işlerinin yapıldığı yer.
Osmanlı devrinde asker için gerekli olan ayakkabı, hayvan koşumu, eyer gibi saraçlığa ait eşyanın yapıldığı imalathane. Bu kurumun başındaki yöneticiye de Kalavrahane nazırı denir.

Kundura atölyesi...

Kalavrahane,
Kundura atölyesi.
Deri eşya yapılan yer.
Osmanlılarda asker için ayakkabı, eğer takımı, hayvan koşumu gibi deri işlerinin yapıldığı yer.
Osmanlı devrinde asker için gerekli olan ayakkabı, hayvan koşumu, eyer gibi saraçlığa ait eşyanın yapıldığı imalathane.
Bu kurumun başındaki yöneticiye de Kalavrahane nazırı denir.

Eskimiş meşin eşya veya yamalı ayakkabı...

Kalavra,
Rumca kalevra.
Pontus Rumcası: kalavra
Rumca bir kelimedir.
Yemeni.
Deriden yapılmış eşya.
Ökçesiz ayakkabı, yemeni. 
Bir tür ökçesiz ayakkabı.
Deriden yapılmış eşya, saraç işi.
Eskimiş meşin eşya veya yamalı ayakkabı.

Kalavrahane:
Deri eşya yapılan yer.
Osmanlılarda asker için ayakkabı, eğer takımı, hayvan koşumu gibi deri işlerinin yapıldığı yer.
Osmanlı devrinde asker için gerekli olan ayakkabı, hayvan koşumu, eyer gibi saraçlığa ait eşyanın yapıldığı imalathane.
Bu kurumun başındaki yöneticiye de Kalavrahane nazırı denir.

Eskiden Doğu Karadeniz yöresinde kullanılan bir kayık tipi...

Meneksila,
Moneksila
Monoksilo-Yunanca (Bizans).
Eskiden Doğu Karadeniz yöresinde kullanılan bir kayık tipi.
Tzanların (Lazların) kendilerine has ve kökleri antik Kolkhis' e dayanan meneksila tipi teknelerinin Osmanlı döneminde çeşitli formlarda kullanılmıştır. Trabzon İmparatorluğu zamanında da kullanılmıştır.

İçinde Anason, sakız gibi kokulu maddeler olmayan üzüm rakısı...

Düz,
Rumca Düz, 
Düziko,
İçinde Anason, sakız gibi kokulu maddeler olmayan üzüm rakısı.

Rakı,
Anasonsuz üzüm rakısı.
Rakı, içinde anason, sakız gibi kokulu maddeler olmayan üzüm rakısı.

Budizm' de varoluşun temelinde bulunan tüm varlığın geçiciliği öğretisi...

Anikka,
Anitya,
Budizm' de varoluşun temelinde bulunan tüm varlığın geçiciliği öğretisi.

Başka bir şiir örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir ...

Nazire, 
Arapça, (ﻧﻈﻴﺮﻩ)
Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir,
Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz,
Benzer, örnek, eş.

Arapça nazіr kelimesinden türetilmiştir.
Bir söze, bir davranışa karşılık olarak söylenen söz veya yapılan davranış
Bir şairin manzum eserine başka bir şâir tarafından aynı vezin ve kafiye ile yazılan benzer manzume.
Benzeriyle karşılık vermek.

Yemen'in doğusunda kurulmuş krallık...

Sebeler, 
Sebalar,
Saba Krallığı.
Başkenti Marib.
Yemen'in doğusunda kurulmuş krallık.
Saba halkı, Saba Krallığı’nda yaşamış bir halk.
Bu halka Sebeler de denir.

Saba İmparatorluğu' nun güzel kraliçesi Belkıs ve "Bu Dünya Ne Sana Ne De Bana Kalmaz" diyen, Sultan Süleyman hükümdarlığında Sebe halkı, Güney Arabistan’ da yaşamış olan dört büyük uygarlıktan birisidir. Sebe halkı, tarihte medeni bir kavim olarak bilinmişlerdir. Bu kavmin en önemli eserlerinden olan Marib Barajı dır. Marib barajının yüksekliği 16 metre, genişliği 60 metre ve uzunluğu da 620 metredir.

Yemen’ in Marib ilinde bulunan Marib Barajı’ nın MS 540 yılında yıkılması sonucu halk felakete uğramıştır. Bu felaket, Arim Seli olarak bilinir.  Sebe halkının yüzlerce seneden beri işletmekte olduğu bağları, bahçeleri ve tarım alanları tamamen yok olmuştu. Barajın yıkılmasından sonra Sebe kavminin de hızlı bir gerileme sürecine girdiği görülmektedir; barajın yıkılmasıyla başlayan bu sürecin sonunda Sebe Devleti’nin de sonu gelmiştir.

Himyeriler:
M.Ö. 115 yılında Yemen’ in Zafar kentinde ortaya çıkmış bir devlettir. M. S. 525 yılındaysa Habeşliler tarafından ortadan kaldırılmıştır.

Ganimetten pay verme anlamında kullanılan eski bir sözcük ...

Anfal, 
Enfal, 
Ganimet olarak da adlandırılır.
Arapça Elenfal (enfal) Ganimetler.
Düşmandan elde edilen mallar, ganimetler.

Ganimetler. 
Düşmandan alınan mallar.
Devlet reisinin, herkesin elde ettiği kendisinin diyerek, harbe teşvik için islam askerlerine ganimet hisselerinden fazla olarak verdiği mallar. 
Harpte düşmandan alınan mallar, ganimetler.
Kuran-ı Kerimin 8. suresi.



Cumhuriyetin erken döneminde basılan kitaplarda rastlanması olası kelime, bir dilin söz varlığı...

Vokabüler,
Vocabulary
Vocabulaire,
Fransızca vocabulaire,
Söz varlığı.
Lügatçe,
Leksikon,
Küçük sözlük.
Ek sözlük.
Herhangi bir eserin sonunda yer alan ek sözlük.


Güzel manzaralı bir yapının çatısındaki taraça

Belvedere,
Veranda,
Gazebo,
Teras, Taraça,
(Terrasse, Patio, Terrace, Terraza).
Güzel manzaralı bir yapının çatısındaki taraça, Belvedere.
Tepe köşkü, binaların özellikle üst kat taraçaları; manzara seyredilmesi için yapılmış bina. 
Güzel bir manzara görmesi için yerden yükseltilerek inşa edilen yapı. 
Seyirlik,
Pavyon.

Et suyu...

Bulyon,
İngilizce: bouillon.
Kemiklerin, etlerin, balıkların veya sebzelerin kaynatılmasıyla elde edilen sudur.
Bulyon adı, kaynama anlamına gelen bouillir kelimesinden türetilmiştir. Çorba, piatto, qarnir, gravy ve sos gibi başka yemekler hazırlamak için kullanılır.
Et veya tavuk suyunun kurutulmuş, sadece özü kalmış şekli.
Et suyu,
Tirit,
Konsome,
İçinde et kaynatılmış su.
Kaynatılırken içine çeşitli sebzeler de konup süzülebilir.
Etin su içinde kaynatılmasıyle elde edilen ve çeşitli yemeklerde kullanılan lezzetli, besleyici sıvı.
Etin ağır ateşte pişirilmesiyle elde edilen ve yemekten önce çorba gibi yenen koyu sıvı halinde yiyecek, konsome.

Konsome:
Fransızca: consomme.
Et suyu ile kemiklerin birlikte kaynatılmasından ve yağının alınmasından sonraki durumu.

Karın duvarında yapılan ufak bie kesiden sokulan aletle karın boşluğunun görsel olarak incelenmesine olanak veren işlem...

Laparoskopi,
Laparotomi,
Karın duvarında yapılan ufak bir kesiden sokulan aletle karın boşluğunun görsel olarak incelenmesine olanak veren işlem.

Laparoskopi, cerrahlar tarafından cilt üzerinde büyük kesiler açmaksızın karın boşluğu ve pelvis içerisine ulaşılmasını sağlayan bir cerrahi tekniğidir. Minimal invaziv cerrahi veya anahtar deliği tekniği olarak da bilinen laparoskopi, laparoskop adı verilen cihazlar yardımıyla gerçekleştirilir. Laparoskop, uç kısmında yüksek çözünürlüklü kamera bulunan ışıklı ince bir tüptür ve karın ya da pelvis içinin rahatlıkla görülebilmesine imkan verir. Kameradan elde edilen görüntüler bir monitör üzerine yansıtılır ve cerrah bu monitör üzerinden takip ederek işlemleri gerçekleştirebilir. 

Endonezya' nın Sumatra Adası' nda yaşayan Müslüman bir halk...

Açeler,
Aceh (Açe) 
Endonezya' nın Sumatra Adası' nda yaşayan Müslüman bir halk.
Endonezya' nın Sumatra adasında yaşayan Müslüman bir halk. Açe Endonezya' nın Şeriat ile yönetilen eyaletidir. Endonezya’ nın özel otonom bölgelerinden biridir. Merkezi Banda Aceh (Benderaçe)’ dir. Kuzeyden ve doğudan Malaka boğazına, batıdan Hint Okyanusuna, güneyden Sumatra’ya komşudur. 

Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinsel bayram...

Potlaç,
İngilizce: potlatch,
Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinsel bayram.
Kişilerin birbirine armağan verdikleri bir Kızılderili dinsel bayramı.

Potlaç;
Pasifik Kuzeybatısı Kızılderililerinde değiş tokuş şeklinde gerçekleşen bayramlarına Şinok dilinde verilen isim. Alaska Atabaskları ile Kanada Atabasklarında da Atabask potlacı denen türü görülür. Potlaç bölgenin ticaret ve ulaşımda kullanılan Şinok diliyle bütün batı kıyısına yayılmıştır. Hem beslemek hem de tüketmek anlamındadır.
Eşyaya değerini veren ataların ruhu, harcanan emek ve onun hediyeye dönüşen anlamındadır.

Genel anlamda, potlaç, hediye alışverişidir ve zenginliğin verdiği saygınlık, onur, ün gibi kazanımlar ile zenginliği kaybetme korkusuna dayanır. Ancak bu zenginlik sadece maddiyatla ölçülen bir otoriten oluşmaz, simgesel anlamlar da içerir. Şenlikler ya da törenler eşliğinde gerçekleşen potlaç, doğum, ölüm ve düğün gibi eşiksel evrelerde de simgesel düzeyde görünürdür.

Kars ilinde bir hamam...

İlbeğioğlu,

İlbeyioğlu Hamamı
(Muradiye Hamamı)
Cuma Hamamı,
Mazlum Ağa,
Mazlum Oğlu Hamamı,
Topçuoğlu Hamamı,
Selçuklu Hamamı,
Küçük Hamam,

Osmanlı Dönemi Hamamları: Kaleiçi Mahallesi ve Sukapı Mahallesi' nin kesiştiği yerde Kars Çayı' nın doğu yanında Mazlum Oğlu ve Topçuoğlu Hamamı vardır. Kars Çayı' nın batısında ise İlbeyioğlu Hamamı bulunmaktadır. Hamamlar 17. yy başında Osmanlı mimari tekniğinde yapılmıştır. 
Küçük Hamam(Selçuklu hamamı): Ani Ören Yerinde Arpaçay’ın kuzeybatısındadır.

Kars ilinde bir mağara...

Kurbanağa,
Kurbanağa Mağarası:
Kars İlinin Kağızman İlçesi’ nin Camuşlu Köyü’ nün güneybatısında, Aladağ’ ın doğusunda Tombultepe akınlarındadır. Kurbanağa Mağarası, Yazılıkaya resimlerinin olduğu panonun 6 km güneyindedir. Ağzı güneye bakan mağarasının, derinliği 11.50 m. iç genişliği 5.50 m. ağız genişliği ise 12.50 m. dir. 

Ağkeran,
Duvanoğlu,
Mağaracık,
Yazılıkaya,
Kobaen,
Tombul Tepe mağarası,
Kurbanağa mağarası.

Kahve, hindistancevizi, süt ve alkolle hazırlanan bir tür içki...

Malibu,
Malibu (Rom)
Aromalı rom.
Likör.
Malibu, beyaz renkli ve hafif romlarla yapılan hindistan cevizi rayihalı tatlı bir likördür.
Kahve, hindistancevizi, süt ve alkolle hazırlanan bir tür içki.
Kahve, Hindistan cevizi, süt ve alkolden oluşan bir içki.
Karayip romuyla yapılan ve hacimce % 21,0 alkol içeriğine sahip hindistan cevizi aromalı bir likördür.
Hafif alkollü; yumuşak, egzotik bir içki olup daha çok bayanların tercih ettiği bir içki türüdür. Malibu rom olarak da bilinmektedir.

Malibu kelimesinin başka anlamları:
Kaliforniya eyaletinde Los Angeles' ın banliyosu bir şehir.

Avrupa folklorunda perilerden biri ...

Gnome,
Yunanca genomoi; yeryüzü sakinleri veya anlayış.
Genellikle yeraltında yaşayan küçük insanımsı yaratıklar olarak tanımlanmışlardır.
Yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.

Genellikle yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.
Yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.

Avrupa folklorunda periler ve cinler: 
Fairy, İmp, Pixie, Sprite, Brownie, Fays, Fairyland, Fairytale, Gnome.

Fairy: Sihir yeteneğine sahip olan insan biçimini almış oldukça minik olan varlıklar.
İmp: Küçük boyutta kötü kalpli iblis periler.
Pixie: Çoğu zaman perilerle eş tutulan ama daha neşeli ve iyi kalpli olan yaratıklar.
Sprite: Perilere has özelliği bulunan insanlar.
Brownie: Yanlızca erkek olan ve geceleri insanlara yardımcı olan periler.
Fays: Ölümsüz olmayan ve bir gün hayatları sona erecek olan periler.
Fairyland: Perilerin yaşadıgı olağan üstü güzel yerler.
Fairytale: Periler ve bunun gibi sihirsel yaratıklarla ilgili anlatılan hikayeler.
Gnome: Genellikle yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.

Cin, (Arapça: جن); 
İbrahimi dinler, modern veya antik birçok din ve inanışta, ruhani bir mitolojik yaratıktır. Farklı inanışlarda farklı özelliklerde ve şekillerde belirtilir. İslam mitolojisinde çeşitli şekillere girebilen, gözle görülmeyen varlıklar olarak belirtilmiş. Kimi insanlarla cinsel ilişki kurabilen, onları yönetimi ve etkisi altına alan ve bir korku unsuru olan varlıkları ifade eder. Cinlerin dumansız ateşten yaratıldığı rivayet edilir.

Avrupa folklorunda, yeraltındaki gizli, değerli hazine kaynaklarını koruyan cin...

Gnome,
Cüce.
Yunanca genomoi; yeryüzü sakinleri veya anlayış.
Genellikle yeraltında yaşayan küçük insanımsı yaratıklar olarak tanımlanmışlardır.
Yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.
Genellikle yer yüzünde yaşayan ve hazine koruyan cüce periler.
Rönesans döneminde, Avrupa’ da orman, dağlar ve su kaynakları civarında yaşadıklarına inanılan küçük iblislere verilen addır. İsviçreli simyacı Paracelsus tarafından 16. yüzyılda ilk olarak kullanılan gnemo kelimesi, diğer yazarlarca da benimsenmiş ve kullanılmıştır.

Cin,
(Arapça: جن),
İbrahimi dinler, modern veya antik birçok din ve inanışta, ruhani bir mitolojik yaratıktır. Farklı inanışlarda farklı özelliklerde ve şekillerde belirtilir. İslam mitolojisinde çeşitli şekillere girebilen, gözle görülmeyen varlıklar olarak belirtilmiş. Kimi insanlarla cinsel ilişki kurabilen, onları yönetimi ve etkisi altına alan ve bir korku unsuru olan varlıkları ifade eder. Cinlerin dumansız ateşten yaratıldığı rivayet edilir.


Etkili bir bakteri ve mantar öldürücü olan çözelti ...

Lugol
(Lügol)
İngilizce: lugol,
Fransızca lugol
Lugol solution
Hidrojen peroksit,
Potasyum permenganat,
Çamaşır Suyu,
Nişastanın basit ayıracı.

İçinde potasyum iyodür ve iyot bulunan sulu bir çözelti.
Yüz birim suya bir birim iyodo-iyodür katılarak oluşturulan güçlü bir çözelti

Kayıkların çekildikleri yer...

Çekek,
Kayıkların çekildikleri yer.
Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer.
Kayık, mavna ve küçük gemilerin kalafata çekildikleri yer
Kayıkların geceleri çekildiği üstü kapalı yer.
Halk dilinde; çekek.


Kayığı kıç taraftan bir yere bağlayan ip...

Panya,
Parime,
İtalyanca: pannia.
Kayık bağlayacak kıç ipi.
Filika ipi.
Fülükanın ipi, panyası, paroma.
Kayığı kıç taraftan bir yere bağlayan ip.
Kayık bağlayacak kıç ipi, parime.
Kayığı kıç tarafından bir yere bağlamaya yarayan ip.
Kayıkların kıç taraflarında bulunan ve kayığı bir yere bağlamaya yarayan ip.

Panya:
(Basketbol Terimi)
Çember ve diğer aksamı tutan dikdörtgen şeklindeki cam, mika arkalık.
Basketbol potası çemberinin çapı 45 cm ve çemberin saha içine girintisi 1,20 metredir. Yerden yüksekliği 10 feet yani yaklaşık 3,05 metredir, NBA'da da bu yükseklik aynıdır. Topun çarptığı levhaya panya adı verilir.Basketbol potası çemberinin çapı 45 cm ve çemberin saha içine girintisi 1,20 metredir. Yerden yüksekliği 10 feet yani yaklaşık 3,05 metredir, NBA'da da bu yükseklik aynıdır. Topun çarptığı levhaya panya adı verilir.

Panya: 
İngiltere' de bulunan bir inovasyon merkezidir. Şirket, 2016 yılında kurulmuştur. 

Panyol:
Geminin eksinine dikey olarak konulan çubuklara verilen ad.

Kayıkta dümeni kullanmak için kıç tarafına takılan kol...

Yeke,
Rumca, iaki, yeke.
Fransızca argeau.
İtalyanca giaccio, aggiaccio.
Kayıkta dümen kolu.
Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol.
Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan ağaç veya demir kol.

Yeke kelimesinin diğer anlamları:
Halk ağzında İri, kocaman.
Tek.
Büyük.
Büyük, kocaman.
Büyük, kalın.


Acıbadem yada kayısı çekirdeği aromalı İtalyan Likörü...

Ameretto,
Acıbadem yada kayısı çekirdeği aromalı İtalyan Likörü.
Likör;
Liqueur, Liquor;
Aromatik tatlandırıcılarla tadlandırılmış, şekerli, meyva ya da türlü bitkilerden veya bunların brandy, cin, rom, vodka, viski gibi içkilerle harmanlanmasıyla yapılan alkollü içeceklerin genel adıdır.
Amaretto:
Buruk-tatlı bir İtalyan likörü olan ameretto, Sicilya' da üretiliyor. Kayısı brandy' si ve bademden yapılıyor. Bu yüzden de yoğun bir badem tadı ve kokusu hissediliyor. Ameretto Likörünün alkol derecesi; %32' dir.

Altı veya sekiz çift kürekle çekilen dar,uzun bir çeşit kayık...

Kancabaş,
Altı veya sekiz çift kürekle çekilen dar,uzun bir çeşit kayık.
Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir tür kayık.
İstanbul, Gerze -Sinop ve Rize yörelerinde halk ağzında verilen ad.
Hafif donanma gemilerinden biri.
Padişahın bindiği süslü kayıkların bir türü.
Osmanlı döneminde, padişahın bindiği süslü kayıkların bir türüne verilen ad.
Özellikle kereste ve yük taşımaya yarayan, baş tarafı kanca veya kartal gagası gibi geriye kıvrık, ticari mal taşımaya mahsus büyük kayık.
Balıkçı alamanası.
Çoğunlukla tüccar yelkenlilerinde görülen yay biçiminde geriye kıvrık bodoslama.
Başı kancaya benzer biçimde yapılmış tekne.

Başka kayık isimleri:
Boğaz sandalı,
Çektirme, Çifte Kayığı,
Filika, Feluka,
Hanım iğnesi,
İnebolu kayığı.
Kancabaş,
Piyade,
Taka,

Osmanlılar döneminde bazı iskelelerden alınan vergi ...

Makiriye,
Osmanlılar döneminde bazı iskelelerden alınan vergi.
Bazı iskelelerden alınan bir tür vergi.
Osmanlılarda bazı iskelelerden alınan bir tür vergi.
Osmanlı döneminde, bazı iskelelerden alınan bir tür vergi.

Sönmemiş Kireç...

Kils,
Kireç,
Kireçtaşı,
Kireç taşı.
Kalker.
İngilizce: limestone, 
Fransızca: calcaire, 
Almanca: Kalkstein
Arapça kils, (ﻛﻠﺲ)
Eski dilde, kils.
Hacer-i kilsi.
Kils: Kireç, kireçtaşı.
Sönmemiş kireç.

Kiraz rakısı..

Kirş,
Kiraz rakısı.
Kirsch Wasser,
Kirazın mayalanması ve damıtılmasıyla yapılan bir tür içki.
Alamanca kökenli bir içkidir.
Kiraz rakısı yüksek alkollü içkiler arasında yer alır.
Daha ziyade değişik tatlar vermek için kullanılır. Bu özelliği ile likör gibi kullanılır.


Çinli kadınların iki bin yıldır kendi aralarında konuştukları gizli, özel dile verilen ad...

Nuşu,
Nushu, 
Nu Shu,
Çin'in tek kadın dili.
Çinli kadınların iki bin yıldır kendi aralarında konuştukları gizli, özel dile verilen ad.
Çinli Kadınların Gizli Hattı.
Çince' de kelimenin tam anlamıyla yazmak anlamına gelir. Yazı, Hunan Eyaletindeki (Çin) kırsal kesimdeki kadınlar tarafından geliştirildi. Jiangyong Bölgesinde, yakınlardaki Daoxian ve Jianghua Bölgelerinde de kullanıldı. Yakın zamanda keşfedilmeden önce nesli tükenmiş gibi görünüyordu. En eski öğeler 20. yüzyılın başlarına aittir , dilin çok eski köklere sahip olması muhtemeldir.
Yazı, kadınların yaptığı nakış, hat ve el sanatlarında sıklıkla kullanılıyordu.

Hukukçu ve siyasetçi bir yazarımız...

Rahmi Kumaş
Avukat, Milletvekili
Eserleri;
Simgesel Direniş,

CHP' nin Soyağacı,
Tarih Mahkemesi,
Parlementonun Boyutları,
Yağmalar Ülkesi Türkiye,
Bende Pişmedim,

İtalya' da bir kent...

Roma, 
(Başkent) 
Ancona-Anzio-Aosta-Asti-Avellino 
Bari-Bolonya 
Cagliari-Campobasso-Catanzaro-Cenova 

Floransa ,
Gaeta 
İmola 
Livorno 
Milano-Modena 
Napoli 
Palermo-Perugia-Pescara-Pisa-Potenza 
Salerno-Siena 
Teramo-Trento-Tivoli-Torino-Trapani-Treviso-Trieste 
Udine 
Venedik

İşe yaramaz, kötü...

Avara,
İşe yaramaz, kötü.
Afyon ve Manisa yörelerinde halk ağzında avara.
Kötü, adi, bayağı.
İşe yaramaz, verimsiz, kötü, bozuk, iyi olmıyan her şey.
Verimsiz, çorak toprak.
Şaşkın, kararsız, beceriksiz, işsiz, avare.
İşsiz güçsüz dolaşan (kimse).

Avara sözcüğünün diğer anlamları;
Geminin yanaştığı kıyı veya iskeleden hareket ederek uzaklaşması.
Bir geminin sahilden veya yanaştığı başka bir gemiden uzaklaşması için verilen komut.
Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması.
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan (mekanizma), avare.
Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut.
Normal gelişmiyen ekin.
Kağnı arabasının okları üstüne dikilen kazık.
Bağ ve bostan bozulduktan sonra teveklerde kalan tektük üzüm.
Manda.
Boş, işsiz.
Gelişmemiş ürün.
Gevşek.
Hamal.
İşsiz, avare.

İtalya' ya özgü limonla yapılan bir tür Likör...

Limonçello,
Limoncello,
İtalya’nın Napoli yöresine has bir içki limoncello.
Limonçello Tarifi;
Malzemeler:
15 kalın kabuklu limon
2 şişe votka ( 700 veya 750 lik)
½ Kilo Şeker
1,5 litre su

Yapılışı: 
Başlamadan limonları sıcak suda yıkayıp kabuklarını soyunuz. (Kabukların haricinde kalan bu limonlardan daha sonra limonata yapılır.) Kabukları kavanozun içine yerleştiriniz. Bir şişe votkayı bu karışımın içne ekleyerek karıştırılır. 
Kavanozun ağzını kapatıp tarihi not ediniz. Oda sıcaklığında karanlık dolaba beklemek üzere saklayınız. 40 gün sonra çıkarınız.

Yüksek ateşte şeker ve suyu 5 dakika karıştırarak kaynatınız.  10 dakika soğumaya bırakınz. Sonra bu karışımı ve diğer şişe votkayı limon-votka karışımına ekleyiniz ve iyice karıştırınız.
40 gün daha bekletiniz.


Eğer soğuk alkolle sıcak şurubu karıştırırsanız limonata rengi bir karışım elde edersiniz. Soğuk şuruba soğuk alkolü karıştırırsanız şeffaf likör rengi olur. Tercih size ait.

Beyşehir Gölü' nde bir ada...

Mada,
(Mada, Kazak, Kumluca)
İğdeli,
Orta,
Aygır,

Hacıakif ,
Keçi,
Uzunada,
Yılanlı ada,
Küçükkilise Adası,
Beyşehir Gölünde 32 ada bulunmaktadır.

Çipura Balığı...

Alyanak,
Hrisof, 
Çipura,
Çupra, 
Çıpra, 

Çupura, 
Mendik, 
Lidaki,
Çipura(Sparus auratus)(hrysophrysaurata),

Ege bölgesinde Çipura, Çanakkale' de Hrisof, Marmara ve İstanbul civarında Alyanak adı ile anılır.

Eskiden Ortadoğu' da yaşamış Batı Sami halkı ...

Moabiler, 
Araplar,
Yahudiler,
Süryaniler,
Maltalılar,
Aramiler,
Ammoniler,
Saydalılar,
Eskiden Ortadoğu' da yaşamış Batı Sami halkı.
Samiler, Sami halkları veya Sami ırkı, Nuh oğlu Sam' in soyundan geldiğine inanılan, etnik ve ırksal olarak birbirleri ile akraba olan Orta Doğu halklarıdır. Günümüze kadar yok olmadan veya asimile olmadan gelebilmiş Sami halkları Araplar, Yahudiler, Süryaniler ve Maltalılardır. Aramiler ise sayılarını koruyamamış ve yok olmuşlardır.

Çipura Balığının küçüğüne, gençlerine verilen ad.

Lidaki,
Latince adı : Sparus Auratus
İng. Gillthead Seabream,
Alm. Dorade Royal,
Fr. Daurad,
Çipura balığının yavrularına verilen ad.
Çipura balığının, boyu 10 cm kadar olan gençlerine verilen ad.
Çipura Balığının küçüğü.
Çipuranın küçüğü.

Çipura, (Çupra).
Alyanak,
Mendik,


Lidaki' nin başka anlamları;
Endonezya'da yetişen bir karabiber türünün kurutulmuş meyvesi

Fransa' da yer alan 89 idari ilden biri...

Nancy,
Auxerre Var, Ajaccio Drome,
Alpes, Angers Rhone,

Bastia Gard, Bordeaux Ille-et-Vilaine,
Caen Corse-du-Sud, Corse,
Lyon Moselle, Lille Morbihan, Le Mans Yonne,
Marseille Calvados, Maritimes, Metz Nord,
Nancy, Nimes Gironde, Nantes Loire, Nice Aube,

Paris (Başkent)
Rennes Loire-Atlantique, Rhin,
Strasbourg Meurthe-et-Moselle, Saint-Etienne Maine-et-Loire,
Toulun Bas, Toulouse Haute, Troyes Bouches-du-Rhone,
Vannes Sarthe, Valence Haute-Garonne,

Bedene egemen olma yoluyla ruhsal yaşama da egemen olunabileceğine inanan Hint felsefesi

Yoga,
Aşamalar;
1- Yama: Ahimsa, Satya, Asteya, Brahmacarya, Aparigraha olmak üzere beş bölümden oluşur.
2- Niyama: Sauca, Santosa, Tapa, Svadhyaya, Isvarapranidhanat olarak beş bölümdür.

3- Asana: Bedensel duruşları içerir.
4- Pranayama: Çeşitli, solunumu denetleme yöntemlerini içerir.
5- Pratyahara: Algıların denetlenmesi demektir.
6- Dharana: Meditasyon nesnesine odaklanmayı belirtir.
7- Dhyana: Zihnin tam olarak denetim altına alınması demektir.
8- Samadhi: bütünleşme demektir.

Balerinlerin geleneksel kostümü, etek...

Tütü,

Dans eteği.
Fransızca: tutu,
İngilizce: tutu, 
Almanca: tutu.
Balerinlerin geleneksel giysisi,
Balerinlerin geleneksel kostümü, etek.
Bale sanatçılarının giydikleri kısa etek.
Tütü, balerinlerin bale gösterisi sırasında giydiği kısa ve uzun çeşitleri olan kat kat kabarık eteklik.

Tütü sözcüğünün başka anlamları:
Koku.
Duman.

Balede el yada bar yardımıyla yapılan egsersiz

Detire,
Balede el yada bar yardımıyla yapılan egsersiz.
Balede, el veya bar yardımıyla yapılan bacak yumuşatma egzersizi.
El yardımıyla yapılan bacak yumuşatma hareketi.

Balede dans adımı...

Eşape,
Fransızca: echappe
Dans adımı.
Bale adımı.
Balede dans adımı.
Eşape; bale adımı anlamındadır.

Klasik bale hareketlerinden eşape: 
Kaçırmak demektir. Ayakların zıplayarak birbirinden aynı anda ayrılması şeklinde yapılan bir harekettir.

Eşape, sözcüğünün başka anlamları:
Kaçış.
Kaçırılmış, yakalanmamış.
Bir koşucuya, diğer koşucular kümesinden sıyrılma olanağı veren çaba.
Bir koşucuya, diğer koşucular kümesinden sıyrılma imkanını veren çaba. 

Rus asıllı Türk dans öğretmeni ve koregraf ...

Arzumanova,
Lydia Krassa Arzumanova,
Leyla Arzuman,
(Sen Petersburg 1897 - İstanbul 1988)
Madam Arzumanova (İlk bale okulu-1921)
Rus asıllı Türk dans öğretmeni ve koregraf.
Müslüman olduktan sonra Leyla Arzuman. 
Sen Petersburg imparatorluk bale okulunda öğrenim gördü. 1921 yılında yerleştiği İstanbul'da bir bale okulu açtı. (Türkiye'nin ilk bale okulu). 
1941 yılında Belediye konservatuarımda ve Eminönü Halkevi'nde klasik bale dersleri verdi.

Bale sanatçılarımız;
Ayla Dayıgil Ünal (dansçı) - Ayşem Sunal(dansçı)
Bülent Arel (piyanist)
Canan Jackson (ABD) - Cantürk Sakarya (Almanya) - Ceyhun Özsoy (ABD)
Darcey Bussell, Duygu Aykal (koreograf),
Emre Sökmen (Belçika) - Engin Akaoğlu (dansçı)
Ferit Akın (dansçı) - Ferit Tüzün (piyanist)
Gülen Tekebaş (dansçı) - Güloya Aruoba (koreografi) - Güzide Noyan (dansçı)
Hüsnü Sunal (dansçı),
Igor Zalensky
Mark Peretokin - Mihail Barışnikov - Mehmet Balkan (Almanya) - Meral Öge (dansçı),
Meriç Sümen(dansçı),
Oğulcan Borova - Oytun Turfanda,
Özkan Aslan,
Necla Marlalı (piyanist)
Serhat Güdül,
Tacide Deliktaş (dansçı) - Tan Sağtürk (Fransa) - Tanju Tüzer (ABD)
Tenasüp Onat Öncel (dansçı) - Tunç Sökmen (Almanya)
Uğur Seyrek (Almanya)
Ülker Sözlü (dansçı)
Vedat Çorbacı (piyanist)
Yener Durukan (Almanya) - Yıldız Alpar Emiroğlu, 
Yuri Grigoroviç - Yüksel Çapanoğlu (dansçı)
Zeynep Tanbay,

İsrail yapımı bir savaş uçağı...

Kfir,
(Aslan Yavrusu)
IAI Kfir,
İsrail yapımı bir savaş uçağı.
Israel Aircraft Industries(IAI) Kfir, İsrail aviyoniklerine ve General Electric J79 turbojet motorunun İsrail yapımı bir versiyonudur. Fransız Dassault Mirage 5' i temel alır. Kfir, her türlü hava koşuluna uygun, çok amaçlı bir savaş uçağıdır.

İsrail Hava Kuvvetleri' nde görev yapmanın yanı sıra, Kfir; Kolombiya, Ekvador, Amerika Birleşik Devletleri ve Sri Lanka dahil olmak üzere bir çok diğer ülkelerde de kullanılıyor.

Genel özellikleri:Mürettebat: 1
Uzunluk: 15,65 m.
Kanat açıklığı: 8,22 m.
Yükseklik: 4,55 m.
Boş ağırlık: 7.414 kg. / Brüt ağırlık: 10.114 kg.
Maksimum kalkış ağırlığı: 16.500 kg.
Maksimum hız: 11.000 m'nin üzerinde 2.440 km/h
Tırmanma hızı: 233 m/s
Savaş menzili: 1.000 veya 670 km. (Saldırı veya önleme konfigürasyonuna bağlı).

İspanya İç Savaşı' nda coşkulu bir hatip olarak efsanevi ün kazanan ve "La Pasionaria" takma adıylada bilinen kömünist kadın önder ...

Dolores Ibarruri, 
(D. 9 Aralık 1895, Abanto y Ciervana, Biskay - Ö. 12 Kasım 1989, Madrid) 
Bask kökenli komünist politikacı.
İspanya İç Savaşının daha çok La Pasionaria olarak bilinen cumhuriyetçi lideri.

Takma Adı; La Pasionaria, (İhtiras Çiçeği)
Franko Faşizmine Karşı Direnişin Simgesi

Dizlerinizin üzerinde yaşamaktansa ayaklarınızın üzerinde ölmek yeğdir, 
No Passaran (Geçit Yok) sloganı ile ünlenmiştir.

Eserleri;
Non Passaran, 1966,
(Faşizmi Ezeceğiz, 1975).


Vaktinden önce, erken doğmuş bebek...

Prematüre,
Fransızca: premature.  
Erkendoğan, günsüz.

Vakti gelmeden ölü doğan yavru...

Bağan,
Düşük.
Ölü doğan kuzunun derisi.
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük.
Vaktinden önce doğan veya düşen çocuk, düşük, cenin-i sakıt.

Bağana:
Kuzu derisi, kuzu kürkü.
İçine peynir konulan kuzu veya oğlak derisi.
Eskiden kürk yapılan kuzu derilerinden alınan vergi.

Körpe:
Balkarlarda kuzu derisine körpe adını da verirler.

Zıt renkleri bünyesinde bulunduran...

Alabele,
Zıt renkleri bünyesinde bulunduran.
Kahverengi ile kırmızı arası bir renk.
Çok renkli, karışık renkli.
Ahlaksız, ara bozucu, dönek, uğursuz adam.
Çiçek bozuğu veya çilli yüz.
Belli belirsiz, az çok, yarım yamalak.
Eksik, düzensiz ve acele (iş hakkında)
Alabacak.

Zerdüşt dini törenindeki selamlama...

Hamazor,
Zerdüşt dini törenindeki selamlama.
Hamazor, iki kişiyi dualarda birleştiren, birlik, kararlılık, dayanışma ve amaç kararlılığını simgeleyen bir el sıkışma ritüelidir. Güç ve hayırlarda birlik olalım.
Zerdüşt dilinde hamazor; aynı güçte anlamına gelen bir sıfattır. İran Zerdüşti kullanımında hamazor, Güçlü bir olalım; Güçlü olun, tümüyle doğru olun anlamındadır.

Artık geçerliliğini yitirmiş bir gelenek olarak, bu selamlaşma genellikle Nevruz' da el ele tutuşarak değiş tokuş edilirdi: buluşan iki kişi diğerinin elini kendi iki eli arasında tutar, avuçlarını avuç içine koyar. Bu selamlaşma evde aile bireyleri arasında da yapılırdı. Hamazor, insanların halka açık dini etkinlikler için bir araya geldiği zamanlarda da yapıldı. 

Zerdüştçülük, Zerdüştilik ya da Mecusilik, günümüzden 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran' da kurulan, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar Pers, Med ve Sasani İmparatorluğu' nun dini olan, içerisinde düalist ve eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, Dünya'nın en eski tek tanrıcı vahiy dinidir.

Erzincan ilinde bir Urartu yerleşmesinin adı...

Altıntepe,
(Tapınak, yönetici yapıları, oda mezarlar)
Erzincan ilinde bir Urartu yerleşmesinin adı.
Altıntepe, Erzincan' ın Üzümlü ilçesi sınırlarındadır. Urartu, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmış eski bir yerleşim yeridir. 

Urartu döneminde kurulan yerleşim yerinde halen arkeolojik kazılar sürdürülmektedir.

Deniz kulağı ...

Lagün,
Fr. lagune,
İng. lagoon.
Lido,
Deniz kulağı.
Kıyı dili,
Torluk,

Kıyı okları zamanla gelişerek deniz ile koyu birbirinden ayırır ve irili ufaklı göllerin oluşmasına yol açar. Bu göllere lagün veya kıyı set gölü adı verilir. Bir lagünü denizden ayıran kıyı dilidir. Lagüne deniz kulağı, kıyı gölü de denir. Kıyı şeridine ise Cordon denir.

Eski Yunanistan' da at yetiştirmekle ün kazanmış ovalık bir bölge...

Elis,
Eleia,
Eski Çağda Peleponnes Yarımadasının kuzey batısında at yetiştirmekle ün kazanmış ovalık bölge.
Eski Yunanistan'da at yetiştirmekle ün kazanmış ovalık bir bölge.
Elis ya da Eleia;
Yunanistan' da bugünkü Elis iline eşdeğer olan antik bir şehirdir. Mora Yarımadası üzerinde bulunan şehir İyon Denizi' nin kıyılarına kurulmuştur. 

Antik Elis şehrinin bulunduğu yerde bugün, aynı adı taşıyan, içinde 150 kişinin yaşadığı küçük bir köy bulunur. Eski kalıntıların üzerine kurulmuş köyün müzesinde son dönemlerde gün yüzüne çıkarılmış pek çok değerli eser de bulunur.


Donmuş Lav akıntılarıyla kaplı alan ...

Leçe,
Clinker,
Donmuş lav akıntılarıyla kaplı alan.
Kayalık alan.
Geçilmesi zor alan.

Lav, Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü. Çok sıcak, sıvı ve akıcı erimiş maddeye lav deniliyor. Sıcaklığı 1000 °C civarındadır. 

Hazırlık sınıfı...

İhzari,
İhzariyye,
Arapça ihzari, (ﺍﺣﻀﺎﺭﻯ).
Hazırlık niteliğinde olan.
Arapça hazırlamak manasındaki ihzar kelimesinden türetilmiştir.
Hazırlık niteliğinde olan, hazırlayıcı.
Hazırlık sınıfı.
Birinin mahkemeye celp ve davet edilmesi için alınan harç.
Bu maksatla yazılan yazı.
Hazırlık niteliğinde olan, hazırlayıcı
Hazırlık mahiyetinde olan. 
Hazırlayan.
Hazırlayıcı. 

Yüksek devlet görevlillerinin yada elçilerin oturmalarına ayrılan konut...

Residans,
Rezidans,
Fransızca: residence,
Elçilere, diplomatlara ayrılan ikametgah.
Güvenlik ve zengin sosyal donatıları olan lüks apartman kompleksi veya müstakil yaşam alanı.
Yüksek devlet görevlilerinin yada elçilerin oturmalarına ayrılan konut.
Yüksek devlet görevlileri, elçiler vb.nin oturmalarına ayrılan konut.
Kendine ait güvenliği bulunan, içinde yaşayanlara özel hizmetler sunulan, her türlü ihtiyacın karşılandığı özel konut.
Saray, konut.

Fransa' da bir kent ...

Paris 
(Başkent)
Anet (Şatoları ile ünlü)
Bordeaux-Boulogne-Besançon

Cherbourg-Cannes-Dijon
La Pallice-Le Havre-Lens-Lille-Lyon
Marseille-Mullhouse,
Nantes-Nice-Nimes-Pau-Rennes-Rouen
Saint Nazaire-Saint Malo-Strazburg

Duino Ağıtları ve Orpheus’a Soneler gibi eserleri ile dünyaca meşhur Alman şair...

Rainer Maria Rilke,
Esas adı; Rene Maria Rilke,
(D. 4 Aralık 1875 Prag, Avusturya-Macaristan - Ö. 29 Aralık 1926 İsviçre)
Alman lirik şiirinin en önemli temsilcilerinden biridir.

Rainer Maria Rilke, esas adıyla 4 Aralık 1875 yılında Prag, Bohemya, Avusturya-Macaristan’ da (Şu anda Çek Cumhuriyeti) doğdu.
29 Aralık 1926 yılında Valmont-İsviçre’ de öldü.

Yapıtları;
Kalem ve Kılıç, Keşiş Yaşamı Üzerine,
Malte Laurids Brigge'nin Notları(Roman)
Genç bir şaire Mektuplar
Duino Ağıtları,
Yeni Şiirler, Requiem, August Rodin
Saatler Kitabı,
Yaşam ve Şarkılar,
Günlük Yaprakları,
Orpheus’a Soneler.

Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları bir alet

Ecene,
Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları bir alet.
Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları aygıt.
Tahtalarda köşeli delik açmak için kullanılan, ele gelen kısmı tahta, ucu demir araç.
Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları alet.
Marangozların delik açmakta kullandıkları bir araç, keski, demir kalem.

Taşçıların kullandıkları bir araç.
Ayakkabı yapılan hayvan derilerini delmek için kullanılan dikey açı biçiminde demirden bir araç.

Ecene kelimesinin başka anlamları;
Cüce, kısa boylu.
Çocuk oyuncağı.

Eski bir Mısır Tanrısı ...

Amon,
Ammon,
Amun,
Amoun,
Teb'in baş tanrısı.
Amen-Amon-Ammon-Amun-Amoun.

Eski Mısır Tanrıları;
Anat-Savaşcıların ve silahların tanrıçası
Anubis (Anpu-Ano-Oobist)-Osiris'in oglu, Çakal başlıdır. Ölüler Tanrısıdır.
Anuket-Elephantın yöresinde Khnum ve Sati'nin kızı.
Apis-Boğa olarak çizilmistir.
Aten, Aton-Güneş Tanrısı
Bast (Bastet)-Kedi tanrıça
Edjo-Firavunun tacının bir parçasıdır.
Geb(Seb)-Yeşil ve siyah derili bir adam olarak çizildi.
Hathor (Het-Heru,Het-Hert)-Teb' de ölüm tanrısı.
Hermes-Tanrıların mesajcısı
Heru-Ra-Ha
Horus(Hor)-Behdet-Güneş tanrıçası, Şahin biçiminde betimlenen gökyüzü tanrısı
Isis (Auset)-En önemli tanrıça, Horus' un annesi. Ana tanrıça.
Khnum-Khons (Chons)
Maat-Adalet tanrıçası.
Min-Erkeklik ve üreme tanrısı
Month (Mentu, Men Thu)-Savas tanrısı.
Mut (Auramooth)-Amen' in karısı, Khons'un annesi.
Nfertum.
Neith (Net, Neit, Thoum-Aesh-Neith)-Çok eski bir savas tanrıçasıdır.
Nekhbet-Edjo'nun eşidir.

Nephthys(Nebt-het)-Hapi'nin koruyucusudur.
Nu-Tanrıların en eskisi.
Nut(Nuit)-Gökyüzü tanricasıdır.
Osiris(Ausar)-Ölülerin koruyucusu ve yargılayıcısı.
Ptah-Memphis'te Dünya'yı yarattıgına inanılır.
Ra-Günes tanrısı ve Yaratıcı olarak bilinir.
Ra-Horakhty(Ra-Hoor-Khuit)

Sati-Khnum'un esi ve Anuket'in annesidir.
Seker-Isık tanrısı.
Sekhmet-Aslan tanrıça
Selkhet (Serket, Serqet) - Tutankhamon' un mezarındaki heykeli çok ünlüdür.
Set (Seth),
Shu-Rüzgarın ve atmosferin tanrısı.
Sobek-Sular Tanrısı
Tefnut-Bulutların tanrıçasıi, Ra'nın kızı.
Thoth-Ay tanrısı
Thoueris-Hippopotam tanrıça.

Judo ve karate selamı...

Rei,
Rei-Ho,
Tachi - Rei ( Ritsu-Rei )
Ayakta yapılan bir selam şeklidir ve küçük selam olarak da adlandırılır.

Za - Rei
Bu selam şekline büyük selam da denir.
Judoka normal tatami üzerinde otururken, ayak baş parmağı üst üste gelecek şekilde, oturarak selam verilir.

Bir koyun girişinde ileri doğru uzanmış olan ve bir deniz kulağını denizden ayıran kıyı şeridi

Lido,
Kıyı dili,
Torluk,
Kıyı okları zamanla gelişerek deniz ile koyu birbirinden ayırır ve irili ufaklı göllerin oluşmasına yol açar. 

Bu göllere lagün veya kıyı set gölü adı verilir. Bir lagünü denizden ayıran kıyı dilidir. 
Lagüne deniz kulağı, kıyı gölü de denir.
Kıyı şeridine ise Cordon denir.

Yabancılardan aşırı derecede korkma yada nefret etme ...

Zenofobi,
Yabancılardan korkma
Yabancı düşmanlığı,
Yabancı korkusu,
Yabancılardan aşırı derecede korkma yada nefret etme.

Baştaki düzenli tempoya dönülmesi gerektiğini belirten müzik terimi...

Atempo,
Evvelki tempoya dönüş.
Baştaki düzenli tempoya dönülmesi gerektiğini belirten müzik terimi.

ATempo;
Eski adıyla Legato Systems, otomatik müzik transkripsiyonu ve müzik tanıma yazılımları geliştiren bir Amerikan teknoloji şirketidir.

Briç sözlüğünde maça rengine verilen ad ...

Pik,
( ♠ )
Pik, Maça; 
Kör renginin bir büyüğü S ile gösterilir. (Majör)
Renklerin en güçlüsü pik'dir.

♣ Trefl-Sinek, C ile gösterilir. (Minör)
♦ Karo-Trefl renginin bir büyüğü, D ile gösterilir. (Minör)
♥ Kör-Kupa, Karo renginin bir büyüğü, H ile gösterilir. (Majör)

Game (Zon-Manş-Oyun) - Bir veya birkaç kontrat oynamak suretiyle 100 veya daha fazla sayı toplamak. Oyunu Majörde 4, Minörde 5, Sanzatu da 3 seviyesinde oynanması.
4 Majör = 120 Sayı, 5 Minör=100 Sayı, 3 NT = 100 Sayı

Majör-Pik ve Kör renkleri. Her löve için 30 sayıdır.
Minör-Karo ve Trefl renkleri. Her löve için 20 sayıdır.

Löve-Kazanılan her el.
Oyun-Şilem, Grand şilem
Onör puanı-Kısaca HCP ile gösterilir. Elde bulunan As, Rua, Dam ve Valelere verilen değerler.

Uzunluk puanı-El değerlendirirken hesaplanan elimizdeki uzunluklara verilen puan. Renkte uzunluk varsa (4′ ten fazla kağıt) o uzunluk için eklenen puan.
Kısalık puanı-Ortağın söylediği renkte tutuş olduğu durumlarda herhangi bir renkte kısalık varsa (Şikan, Singleton veya Doubleton) o kısalık için eklenen puan.
Tutuş puanı-Ortağın söylediği renkte tutuş durumunda Onör Puanı+Kısalık Puanı = Tutuş Puanı
Toplam puan-Onör Puanı+Uzunluk Puanı = Toplam Puan
Plafon-Her roberde fazlaların ve cezaların yazıldığı bölüm
Sanzatu(NT) - Kozsuz oyun, Bütün renklerden daha güçlüdür. 1. el; 40 diğerleri 30 sayıdır.

Sekans
-Diziliş
Şikan(Chicane), Void-Herhangi bir renkten elde hiç bulunmaması
Singleton-Herhangi bir renkten elde sadece bir kart bulunması.
Doubleton-Herhangi bir renkten elde iki kart bulunması.

Deklarasyon-Kartları dağıtan kişinin yapacağı arttırma konuşması veya pas geçmesi ile başlar. Son yapılan konuşmadan sonraki üç oyuncunun üst üste pas demesi ile sona erer. Oynanacak olan kontratın seviyesini ve şeklinin belirlenmesi işlemidir.

Deklaran-Arttırma konuşmaları bittikten sonra kararlaştırılan kontratı oynayan kişi.
Dealer-Kartları dağıtan ve arttırma konuşmalarını başlatan kişi.
Dummy-Deklaranın ortağıdır. Atak edildikten sonra elindeki kartları, kozlar kendisine göre sağ başta olmak üzere, büyük kartlar kendisine,küçük kartlar deklaran’a doğru gelecek şekilde dizer. Yalnızca deklaranın direktifi ile, açtığı kartlardan verir. Kendi inisiyatifini kullanamaz oyuna karışamaz, fikir belirtemez

Atak
-Arttırma konuşmaları bittikten sonra oyun bölümüne geçilebilmesi için deklaranın solundaki oyuncunun herhangi bir kartını yüzü masaya açık gelecek şekilde oynaması.
Kapalı Atak-Atak kartının yere kapalı olarak konulması. Bundan sonra deklaranın işaret etmesi ile bu kartın yüzü çevrilir ve daha sonra da dummy kartlarını açar.

Fit (Tutuş)-Uyum. İki ortağın ellerinde aynı renkten en az 8 kart bulunması
Löve-4 oyuncunun da birer kart oynaması ile oluşan 4 kartlık guruba verilen ad
Book-Deklaran tarafından alınan ilk altı löveye verilen isim.
Limit konuşma-Oyunculardan birinin elinin durumunu özelliklede puanını dar sınırlar içinde ortağına söylemesi

Forsing-Oyunculardan birinin ortağının pas geçemeyeceği bir konuşma yapması
Non-Forsing-Oyunculardan birinin ortağının pas geçebileceği bir konuşma yapması.

Kontr-Bu oyun Batar iddiası.
Surkontr-Kontr' a rağmen çıkarız iddiası.

Perdan-Kayıp kağıt.
Partaj-Belli bir rengin rakiplerin elindeki eşit dağılımına verilen ad. (3-3)

Uvertür Puan-El açmak için gereken minimum puan(12 p).
Kup lövesi-Kozla çakarak kazanılan löve.
Ekspas-Atılan empasın tutmaması üzerine kozla çakmak.

Apel-Sinyal.
Defos-Kağıt yemek.
Yankı (Echo)-Çift sayıda kağıtla büyük-küçük oynamak.
Reverse-Ucuz rengin pahalı renkten önce konusulması.

Bien-Tam.
Endikasyon-Bütün renklerin eşit dağılımı.
Antre-Alıcı kağıt.
Sur table-Batarı olmayan.

Eski bir arap kabilesi...

Riyah,
Ribah,
Mudar,

Hayvanları otlatmak...

Otarmak,
Otlatmak,
Gütmek,
Hayvanları otlatmak.

Museviliği benimsemiş bir Türk boyu ...

Karaylar,
Karaim,
Hazarlar.

Benzenden türeyen ve boya sanayisinde kullanılan zehirli bir madde...

Anilin,
Primer bir araomatik amin, aminobenzen, amonyak molekülüne bir anil grubunun bağlanmasıyla oluşan, en basit birincil aromatik amin (C6H5NH2). 

Yağımsı, renksiz, zehirli bir sıvıdır. 183°C’ ta kaynar, -8°C’ ta katılaşır. Sudan biraz ağırdır. Zayıf bir bazdır. Teknikte, taşkömürü katranının damıtılmasıyla, nitrobenzenin hidrojenle indirgenmesiyle ya da klorbenzenin amonyakla tepkimesiyle elde edilir. Bazik özellikte olduğundan asitlerle tuz yapar; tuzları bazla tepkimeye sokulunca tekrar aniline dönüşür. Sentetik boya, kauçuk, patlayıcı madde ve reçine yapımında, ayrıca ilâç sanayiinde kullanılır. Örneğin, anilinden türeyen uliron, ateş düşürücüdür.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ