Tefarik otu da denilen,kokulu ve esanslı bir yağ elde edilen otsu bir bitki...

Paçuli,
Tefarik,
Arapça: tefarik.
Tefarük.  
Tefarik otu, 
Paçuli,
(Patchouli).
Pogostemon patchouly, 
Pogostemon patchouli

Yüksekliği 60-100 santimetre olan, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli, güzel kokulu bir bitki ve kökü. Esansı çok hoş bir toprak kokusuna sahip bitkidir. Kokulu ve esanslı yağı halk hekimliğinde kullanılan otsu bir bitkidir. Tefarik otu da denilen, kokulu, esanslı bir yağ elde edilen otsu bitki, Paçuli.  

Malezya, Hindistan,  Doğu Hint adalarında yetiştirilen Ballıbabagiller familyasından, boyları 60-100 cm., yaprakları büyük, pembe benekli beyaz çiçekler açan çok yıllık otsu bir bitkidir. Nanegiller familyasından olan bu bitkinin biraz kurutulup mayalandırılmış yapraklarından uçucu, kokulu, sarımsı yeşil renkli tefarik yağı elde edilir. Terafik yağı parfüm endüstrisinde ve böcek uzaklaştırıcı, mikrop kırıcı olarak kullanılır. Egzama rahatsızlıkları ve cilt kırışıklıkları için tene sürülerek ovulur. Giysileri güve türü böceklerden korumak için  kurutulup toz haline getirilmiş tefarik otu yaprakları küçük keseler içinde dolaplara, çekmecelere, sandıklara, kumaş aralarına konur. Hint mürekkebinin kokusunu tefarik otu verir. Ayrıca bu bitkinin kalıcı kokusu, parfüm ve sabunlarda kullanılır. 

Şal, halı ve kilimleri güveden korumak amacıyla tefarik kokusu sürülerek Hindistandan İngiltereye gönderilir. Patchouli kokmayan şal,halı ve kilimler makbul sayılmaz. Bu koku morfine  benzeyen endorfin salgılar, kişileri uyarır. Gül yağı, yasemin, adaçayı, kananga, tefarik ve greyfurt kokusu her zaman depresyon, ve cinsel uyarım tedavisinde önerilir. Tefarik esansı fazla sürüldüğünde sakinleştirici ve uyku azaltıcı tkisi vardır.

Tefarik kelimesinin diğer anlamları;
Müteferrik olan. 
Tefrikalar. 
Ayırma ve seçmeler.
Taksitler. 
Ufak tefek şeyler. 
Ayrıca şeyler.
Küçük hediyelik eşya. 
Eskiden Arapça tefarik, kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi demekmiş.

Hastaların üzerindeki bakterilerin tanınmasını sağlayan tüm dünyada kullanılan kabları icat eden bakteriyolog ..

Julius Richard Petri,
(1852 – 1921)
Bakteriyolog,  
Julius Richard Petri'nin icat ettiği Petri Kabı tüm dünya ülkeleri tarafından kullanılan insanların  üzerindeki bakterileri tanınır hale getirmiştir. 1871-1875 yılları içinde Kaiser Wilhelm Akademisinde tıp okudu. 1876 yılında Askeri Doktor olarak mezun oldu. O Berlin'de Charite Hastanesinde çalışmalarını sürdürdü. Julius Richard Petri Bert Koch gibi bir bilim adamının yanında asistan olarak çalışmaya başladı. Berlin'de, Kraliyet Sağlık Ofisine atanmış ve ünlü bakteriyolog Robert Koch'un asistanı olmuştur.

Koch laboratuvarında  eşinin katkılarıyla kültür bakterileri üretmeye başladı. Petri sonra standart kültür çanak veya Petri plakalarını icat etti. Böylece önceden mümkün olmayan hastalıklara neden olan bakterileri tanımlamak için bu kabları icat etti. Petri kapları genellikle mikrobiyoloji çalışmalar için kullanıldı. 

Çanak kısmen sıcak sıvı ihtiva eden agar ile doldurulur. Besin kan, tuzlar, karbonhidratlar, boyalar, göstergeler, amino asitler ve antibiyotikleri içeren belirli maddelerin bir karışımıdır. Agar soğutularak katılaşır. Petri kapları kontaminasyon riskini azaltmak ve kültürlü mikrop biriken ve su yoğunlaşmasını önlemek için ters inkübe edilir. 

Julius Richard Petri 20 Aralık 1921 tarihinde hayatını kaybetti.

Kars yöresinde, evleri ısıtmakta kullanılan büyük sobaya verilen ad ...

Galanka,
Kars yöresinde, evleri ısıtmakta kullanılan büyük sobaya verilen ad.
Kars yöresinde kışlar soğuk ve uzun geçtiğinden değişik bir ısınma aracı kullanılırdı. Odanın köşesine yarım daire biçiminde çıkıntılı büyük bir soba yerleştirilir, bu sobaya galanka denir. Sobanın altı demir döküm, üstü tavana dek uzanan ve yukarıya doğru daralan geniş saç boru biçiminde olan bu soba ortada yanarak birden fazla oda ısıtılırdı. Mutfaklarda da peç denilen fırın, büyük kuzine veya şömine biçiminde ısınma araçları vardır. Bu araçlar üstünde yemek, ekmek pişirilir. Bu ısınma araçlarında kömür yakılır. Sıcak hava borularla duvarların içerisinden geçirilerek odalar ısıtılır. Bu nedenle etrafı çok sıcak olur. Çok soğuk kış gecelerinde burada yatılmaktadır. Mutfak altında da kiler bulunur. 

Kars ve Ardahan yöresine özgü bir tür yufka ekmeği...

Feselli,
Katmer, 
Gözleme,
İçine maya konulmayan, yağda kızartılan yufka gibi bir çeşit ekmek.
Bir çeşit bişi. 
Kars, Ardahan yöresinde katmere verilen ad.
Doğu Anadolu bölgesine ait bir çesit gözlemedir. 

Tatlı veya tuzlu olarak hazırlanarak reçel, peynir, marmelat ve diğer yiyeceklerle çok güzel olur. 

Malzemeler;
Un, Su, Maya, Tuz, Margarin, Tereyağı.

Yapılışı;
Malzemeler birleştirilerek hamur yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığında olmalıdır. Biraz bekletilir. Hamur küçük küçük kesilir. Pazı, künt denilen parçalara ayrılır. Her bir parça oklava ile yufka halinde açılır. Yufkanın içi yağlanarak rulo halinde bükülür. Yuvarlak hale getirilir. Yeniden açılarak ince olarak tekrar açılır. Sac üzerinde kısık ateşte pişirilir. Piştikten sonra yeniden yağlanır. Mis gibi afiyetle yenir.

Karnıyarık yemeği...

Kıstırma,
Karnıyarık yemeği.
İmambayıldı.
Patlıcan yemeği.
Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına kıymalı iç konularak hazırlanmış yemek.
Patlıcan ile kıymanın müthiş buluşmasıyla ortaya çıkan farklı bir lezzettir.

Malzemeler;
250 Gram kıyma(orta yağlı)
6 Adet oval ve orta boy patlıcan. (Sapları yeşil, taze, sert olmayan, yumuşak ve çekirdeksiz patlıcanlar seçilmelidir.)
8 Adet yeşil biber
2 Adet orta boy soğan
3 Adet domates
1/2 Bağ maydanoz
4 diş sarısak.
1 Yemek kaşığı salça.
2 su bardağı zeytinyağı.
1 Tutam tuz, karabiber, kırmızı biber.

Patlıcanları yıkayıp şeritler halinde çizgili-alacalı soyun. Sapın yeşil kısmını koparın. Dibinden kökünü ayırmayın. Aksi halde patlıcanlar dağılabilir. Yarım saat kadar kızartırken yağ çekmemesi için tuzlu suda bekletin. Kızartmak için patlıcanları sudan çıkarıp kurulayın. Kızartma tavasına az bir yağ koyun. Sonra içine bir tutam tuz atılıp kızdırılmış zeytinyağında patlıcanları bütün olarak önlü arkalı yumuşayıncaya kadar yüksek ateşte kızartın. Ağır ağır ve ağzı kapalı bir tencerede kızartın. Sivri biberleri de aynı şekilde ucunu keserek aynı yağda kızartın. Hepsini kızarttıktan sonra kağıt havlunun üzerine alın ve yağı süzülürken içini hazırlayın.

Daha sonra aynı tavada doğranmış soğanları kavurun. Sonra kıymayı ekleyerek suyunu çekinceye kadar kavurarak pişirin. Kavrulan kıyma karışımına kabukları soyulmuş 4 adet domatesi küp küp doğrayın. Suyunu çekene kadar pişirin. Pişen içe, kızarmış biberlerin içini çıkarıp kabuklarını soyun ve parmak kalınlığında doğrayıp ekleyin. Sonra çok ince doğranmış sarımsakları, tuzu, baharatları, karabiberi ve yine ince kıyılmış maydanozları ilave edip karıştırın. Domatesler suyunu salıp, ölene kadar pişirin. Bir iki taşım daha kaynatın. Tencere veya tavanın altını kapatın dinlensin.

Sonra tepsiye veya tencereye kızarmış patlıcanları yerleştirin. Ortalarını,bıçak yardımıyla 1,5-2 cm. derinliğinde çizgi şeklinde açın, Bu kesikleri bir kaşık yardımıyla, patlıcanın içine bastırarak iç malzemesine yer açın. İçlerine tuz serpin. Hazırlanan içi patlıcanların ortasına doldurun. Doldurduğunuz patlıcanların üzerine kalan 1 adet domatesi eşit büyüklükte olacak şekilde halka halka koyun. Herbirinin üzerine ortadan ikiye kesilmiş yarım biber koyun.

Ayrı bir yerde 1 kaşık salçayı 1 kase sıcak suda özeyerek tepsinin dibine, patlıcanların aralarına dökün. İçine birkaç diş sarımsak atın. Daha sonra 180 derece de ısıttığınız fırına sürerek 20-25 dakika pişirin. Tencereye hazırladıysanız ocakta 20-25 dakika pişirin. Üzerine kıyılmış maydanozları serperek servis yapın. Afiyet olsun.

İmambayıldı yapılışı;
Malzemeler:
5 adet oval ve orta boy patlıcan. 
(Sapları yeşil, taze, sert olmayan, yumuşak ve çekirdeksiz patlıcanlar seçilmelidir.)
2 su bardağı sıvıyağ
2 kuru beyaz soğan
6-7 diş sarımsak
7 sivribiber
2 yemek kaşığı zeytinyağı
6 domates
1 tatlı kaşığı tuz ve şeker
1 tatlı kaşığı karabiber½ demet maydanoz
1 limonun suyu

Hazırlanması:
Patlıcanları yıkayıp şeritler halinde çizgili-alacalı soyun. Sapın yeşil kısmını koparın. Dibinden kökünü ayırmayın. Aksi halde patlıcanlar dağılabilir. Yarım saat kadar kızartırken yağ çekmemesi için tuzlu suda bekletin. Suyunu mutlaka havlu ile alın. Sonra içine bir tutam tuz atılıp kızdırılmış zeytinyağında patlıcanları bütün olarak önlü arkalı yumuşayıncaya kadar yüksek ateşte kızartın. Ağır ağır ve ağzı kapalı bir tencerede kızartın. Hepsini kızarttıktan sonra kağıt havlunun üzerine alın ve yağı süzülürken içini hazırlayın.

Soğanları yarım halka piyazlık doğrayın. Sarımsakları ikiye kesin. Biberleri doğrayın. Hepsini bir yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte tavada öldürün. Üzerine kabukları soyulmuş,ve küp küp doğranmış domatesleri ekleyin. Domatesler ölene kadar kavurun.Tuz, karabiber, şeker ve ince kıyılmış maydanozu ekleyip ateşi söndürün. Patlıcanları tencereye dizin. Ortalarını, bıçak yardımıyla 1,5-2 cm. derinliğinde çizgi şeklinde açın. Kaşıkla içini genişletin. Tabana kadar inmeyin. İçlerine biraz tozşeker, tuz serpin ve hazırlanan iç malzemesini doldurun. Tavada kalan domatesli suyu tepsinin dibine dökün. Üstüne çok az zeytinyağı gezdirin. Tencere veya tavanın kapağı kapalı olarak 20-25 dakika pişirin. Afiyet olsun.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ