Fransızca: cabine
İngilizce: cabin, car
Farsça: kabin,
Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme, odacık.
Uçakta yolcuların oturduğu bölüm.
Küçük, özel bölme.
Küçük oda veya bölme, kabine.
Bir iki kişinin sığabileceği küçük özel bölme.
Vapur kamarası.
Plajda soyunma yeri.
Kabin sözcüğünün halk dlnde başka anlamları:
Nikahta güvey tarafından geline verilmesi taahhüt edilen para, ağırlık, mehri muaccel.
Evlenme merasimi sırasında erkeğin kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para.
Güveğinin geline verdiği ağırlık, eşya, para.
Kürk, gocuk, yağmurluk.
Kürk, gocuk, yağmurluk.