İris,
Tabaka-i kuzahiye,
Fransızca iris,
İngilizce iris,
Fransızca iris,
Almanca: İris, Regenbogenhaut,
Latin: iris: gök kuşağı
Gözde saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan ve göze rengini veren tabaka.
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü.
Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka.
Tabaka-i kuzahiye,
Fransızca iris,
İngilizce iris,
Fransızca iris,
Almanca: İris, Regenbogenhaut,
Latin: iris: gök kuşağı
Gözde saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan ve göze rengini veren tabaka.
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü.
Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka.
İris tabakası, gözbebeği etrafındaki renkli kısım.
Gözbebeği etrafındaki renkli kısım, halka.
Gözün iris tabakası, gözbebeği etrafındaki renkli halka, iris.
Saydam kat ile göz merceği arasında bulunan ince, kasılabilen, renkli ve damarlı olan disk.Göz merceğini kısmen örten, ortasında göz bebeği (pupilla) denen bir açıklık bulunan damar tabakanın bir kısmı, koroit uzantısı.
İris kelimesinin diğer anlamları:
Süsengillerden, yaprakları kılıç biçiminde, çiçekleri iri ve mor renkli, güzel görünüşlü ve kokulu, çok yıllık bir süs bitkisi, süsen.
Süsen iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi
Süsen de denilen, iri ve kokulu çiçekler açan bir süs bitkisi.
Süsen de denilen, iri ve kokulu çiçekler açan bir süs bitkisi.
Süsen çiçeği, iris.
Yeşilırmak' ın antik dönemlerdeki adı.
Yeşilırmağın eski adı.
İftira etme.
Zambak.
Süsen,
İftira etme.
Zambak.
Süsen,
Gökkuşağı tanrıçası.
Gökkuşağı veya buna benzer herhangi bir şey.
Thaumas ile Elektra'nın kızı İris. Tanrılara haber ulaştırmakla görevlidir. Müjdeli haber, ilahların ulağı. Okeanos soyundan gelmiştir. O gökle yeri birbirne bağlayan ebemkuşağının sembolüdür.