Harman dövüldükten sonra samandan ayrılmış tahıl...

Mala,
Harman dövüldükten sonra samandan ayrılmış tahıl.
Harmanda tahılın dipte kalan topraklı kısmı.
Burdur ve Denizli yörelerinde halk ağzında mala; 

Mala kelimesinin diğer anlamları;
Farsça male, sürmek anlamındaki mali'den türetilmiş.
Sıvacıların veya duvarcıların harç sürme ve düzeltmede kullandıkları, yassı, çoğu üçgen biçiminde, Tahta saplı demirden Alet, sürgü.
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıvacı aracı; sürgü.
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı.
Duvarcı aleti, mala (Arapça milvat).
Anatomi'de Yanak, Elmacık kemiği.
Oyuncak bebeğin elbisesi.
Deriyi, bir deynek yardımıyla kireçlemekte kullanılan çuval parçası. 
Kalaycıların kapları temizlerken kullandıkları çaput. 
Tahta, cam silmek ya da bulaşık yıkamak için kullanılan bez parçası.
Saçta pişirilen böreğin üstünü yağlamak için kullanılan ucu bezli tahta.
Deve semerinin iç ve arka boşluğuna kıstırılan çul ya da keçe parçası.
Kazılan toprağın tohum ekilmeden önce üstünden geçirilen tırmık.
Unu kaynar suda pişirerek yapılan, tuzlu ya da tatlı olarak yenilen bir çeşit yemek.
Cevizli hamur tatlısı.
Mısır.