Esef,
Arapça esef, (ﺍﺳﻒ)
Üzüntü, kaygı, tasa.
Yerinme.
Üzülme, hayıflanma.
Olmaması, yapılmaması gereken veya kaybedilen bir şey için duyulan üzüntü, acınma, yerinme.
Esefnak,
Arapça esef, (ﺍﺳﻒ)
Üzüntü, kaygı, tasa.
Yerinme.
Üzülme, hayıflanma.
Olmaması, yapılmaması gereken veya kaybedilen bir şey için duyulan üzüntü, acınma, yerinme.
Esefnak,
Arapça üzücü, [ اسفناک ]
Esef etmek:
Olmaması, yapılmaması gereken veya elden çıkan bir şey için üzülmek, acınmak, yerinmek, hayıflanmak, teessüf etmek.
Esef etmek:
Olmaması, yapılmaması gereken veya elden çıkan bir şey için üzülmek, acınmak, yerinmek, hayıflanmak, teessüf etmek.