Mermer yapıştırıcısı ...

Akemi,
Mermer yapıştırıcısı,
İki elemanlı mermer yapıştırıcısı.
Mermer yapıştırmada kullanılan yapıştırıcıların en yaygınıdır. 
Çabuk donması kullananlar için avantaj sağladığı için tercih edilmektedir. 

Piyasada krem olarak genellikle 1 kg kutularda satılmaktadır. Akemi sertleştiricisiyle kullanılır. Sertleştirici akemi ile birlikte ayrı kutuda bulunur. Akemi piyasada üç çeşit olarak bulunur:
  • Normal (krem) akemi,
  • Beyaz akemi,
  • Şeffaf akemi.
Mermerin ve granitin doğal güzelliği, oldukça sert bir malzemeler olmasına rağmen kırıklar ve çatlaklar nedeniyle çok kolay bozulabilir. Bu tür sorunlar Akemi ile çözülür.

Hindistan'ın kuzey bölgelerinde evli kadınların kocaları için oruç tutması ...

Karvaçot,
Karva Chauth,
Evli kadınların kocalarının uzun ömürlü, sağlıklı olmaları için tutulan oruç. Pek çok ülkede Hindu kadınları tarafından kutlanan bir günlük festivaldir. Hindistan'ın kuzey eyaletlerinde (Haryana ve Pencap) ekim sonu kasım başı gibi dolunayın dördüncü günü kutlanan bir festival. Evli kadınların gün doğumundan gece ayın yükselişine kadar kocaları, nişanlı kadınların da yakın gelecekteki eşleri için oruç tutulan bir günlük festivaldir. Oruç tutumu çok sıkıdır. Gün doğumundan sonra gece ayın dolunay haline kadar herhangi bir yiyecek yenmez ve su içilmez. 

Toros Dağlarında yetişen yılan otundan yapılan çorba ...

Tırşik,
Tırşik Çorbası.
Andırın doktoru.

Tırşik çorbası şifa kaynağı olduğundan, Kahramanmaraş civarında Andırın doktoru da denir. Toros Dağları'nın eteklerinde yetişen yılan otundan yapılan bu çorbada kullanılan yılan otuna gavur pancarı, tırşik denir. Yılan otu olarak bilinen tırşik, Çukurovanın doğu kısımlarındaki dağlarda yetişir. 

Yabani otlardan yapılan bu çorba, ekşimsi tadı ve damakta bıraktığı lezzetiyle farklı bir tattır. Yılan otu, yaprakları ütüye ya da duvarcı malasına benzeyen şekli ile pazıya benzer. Bu bitki çiğ yenmez. Toros Dağları'da toplanarak deste haline getirilir. Doğranan yılan otu bir gece ekşimesi için bekletililir. Sonra odun ateşinde pişirilerek yapılan ekşi bir çorbadır.



Malzemeler;
1 demet tırşik-yılan otu-gavur pancarı (1/2 kg).
2 su bardağı taze sıkılmış limon suyu
½ Türk kahvesi fincanı pirinç
1 tatlı kaşığı kuru kekik
2-3 diş sarımsak 
5 su bardağı su.
Tuz 

Yapılışı;
Önce yılan otu, tırşik yaprakları yıkanır ve suyu süzülür. Sap kısımlarıyla birlikte çok ince kıyılır. Bir tencerede sıcak su, tuzla kaynatılır.  Kaynayan suyun üzerine kıyılmış ot ilave edilir. Önce harlı ateşte kaynadıktan sonra orta ateşte tırşik iyice pişene kadar tencerenin kapağı açık olarak kaynatılır.  

Pişmesine yakın içerisine yıkanan pirinçler ve limonsuyu ilave edilir ve onun da pişmesi sağlanır. Pişen çorbaya en son suyu azalmışsa koyuluğuna göre kaynar su ve bir tatlı kaşığı kekik ilave edilip bir taşım daha kaynatılır ve ocaktan alınıp soğutulur. Soğuyan çorbaya tuz ile dövülmüş sarımsak ilave edilip, servis yapılır. 

Hindistan'da ışık festivali, bayramı ...

Divali,
Diwali,
Işık Festivali,
Işık bayramı,
Divali, Hindistan' da Hindu takvimine göre karanlık iki haftanın başlangıcı olarak belirlenmiş bir hint milli  bayramıdır. Sanskritçe dipavali, pişmiş toprak lamba, kandil, pamuk fitil, tereyağ anlamındadır. 

Sembolik olarak şer üzerinde iyi zaferi ve karanlığın üzerine ışık zaferi anlamında divali olarak yorumlanmıştır. Bir festival olarak havai fişekler ve ışıklarla genç ve yaşlı, kadın ve erkek, zengin ve fakir herkes tarafından ailecek kutlanır. Işık her zaman başarı ve umut demektir. İyiliğin kötülüğe ışığın karanlığa karşı galip geldiği gün olarak ışıklar, lambalar, mumlar ile beş gün bayram olarak kutlanır. Bu bayramda her ulusta olduğu gibi geleneksel kıyafetler giyilir. Evler süslenir. Yemekler ve tatlılar hazırlanır. Dua, müzik, çiçek ve iyi dileklerle kutlanır. 

Japon ölüler Bayramı ...

Bon,
Obon,
Japon ölüler bayramı.
Bir Budist geleneğidir.
Bon festivali geleneksel olarak 15 Temmuz' dan itibaren birkaç gün sürüyor. Son zamanlarda bu festival 15 Ağustos' ta kutlanmaya başlanmıştır. 

Belirtilen bu tarihlerde ölülerin ruhlarının kendi evlerine döndüklerine inanılıyor. Japonlar, Bon bayramı esnasında ölmüş akrabalarının, atalarının ruhlarının bu dünyada kendilerini ziyaret ettiğine inanıyorlar. Japonya'da aileler yakınlarının mezarlarına giderek onları evlerine çağırıyorlar. Mezarlarına yiyecek bırakarak huzur içinde yatmaları için dua ediyorlar. Bu olaya mukae-bon denir. Ruhlara rehberlik etmesi için de evlerine chochin fenerleri asıyorlar. Bu bayrama özgü Bon Odori dansı ile ruhlara hoş bir karşılama yapılır. Obon bayramı evlere asılmış chochin fenerlerin ruhların geldikleri yere geri dönmelerine yardımcı olması adına göle ya da ırmağa bırakılmasıyla son buluyor.

Japonya' da bayram ve festivaller Matsuri olarak adlandırılır. Yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan bayram ve festivaller şunlardır;

Çiçek Seyretme (Hanami), Mart ile Nisan ayları arasında,
Altın Hafta, (Golden Week), Mayıs ayında,
Yetişkinler Günü, Ocak ayında,
Bon Festivali, (Obon), Temmuz 13 ile 15 arası bazen Ağustos ayında,
Ay seyretme, (Tsukimi), Eylül ayı ortalarında yapılır.

Dünyaca ünlü atletleri yetiştiren Etiyopya' daki ünlü köy ....

Weserbi,
Weserbi Köyü,
Oromiya Bölgesi.
Dünya şampiyonu atletlerin antrenman köyü. Weserbi , Etiyopya'nın Oromiya bölgesindedir. Dünyaca ünlü atletleri yetiştiren Etiyopya, farklı ülkelerden gelen ve Etiyopyalı sporcuların antrenman yapmak için uygun gördüğü yerlerden birisidir. Bu merkez, Başkent Addis Ababa'ya 12 kilometre uzaklıktaki Weserbi köyüdür. 

Saha ve iklim şartları uzun koşular için uygundur. Weserbi köyü, dünya ve olimpiyat şampiyonu Büyük Britanya'lı atlet Muhammed Farah ve uzun mesafede dünya şampiyonlukları bulunan Etiyopyalı Mare Dibaba gibi birçok ünlü atletin buluşma noktası olmuştur. 2011 yılında  düzenlenen Afrika Oyunlarında yarı maraton kategorisinden altın madalya ile dönen Etiyopyalı uzun mesafe koşucusu Lelisa Desisa ise buradaki sahanın antrenman yapmak için bütün özelliklere sahip olduğunu belirtmiştir. Bu köyde tepeler, ormanlar, kaliteli oksijen ve düz bir zemin antrenman için uygun. Weserbi köyü civarında bu özelliğinden dolayı antrenman için köye gelenlerin sayısı her sene artmaktadır. Bu tesis 2 bin 700 metre rakımda olup dünyaca ünlü, tarihin en iyi atletlerinden biri olarak gösterilen ve 27 dünya rekorunun sahibi Haile Gebrselassie'ye aittir. İngiltere, Çin ve Fransa gibi dünyanın farklı yerlerinden gelen atletler burada antrenman yapmaktadır.

Etiyopya asıllı Türk atlet Elvan Abeylegesse'nin de Weserbi'den yetişmedir. 

Konya'nın Ereğli ilçesinde, dünyanın en büyük lahdinin bulunduğu antik kent ...

Sidamara,
Sidamara Lahdi.
Konya'nın Ereğli ilçesinde, dünyanın en büyük lahdinin bulunduğu antik kent.
Sidamara Lahti, 32 tonluk ağırlığı ile Konya Ereğlisi-Karaman yolu üzerinde, Ambar köyünde (eski adı Sidamara) da bulunuyor. Bu lahit MS. III. yüzyıla aittir. 

Bu lahit, Ambar köyünden, 1900 yılında Müze Hümayun Müdürü Osman Hamdi Bey  tarafından İstanbul'a nakledilmiştir. Bir sanat harikası olan 3.13 m yüksekliğindeki bu Lahdin kapağında ve dört yanında bulunan kabartma heykeller İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenir. 

Bir kimsenin menkul veya gayrimenkul bir malının kendi rızasına bakılmaksızın kanuni sebeplerle devlet tarafından zorla elinden alınması ...

Müsadere,
Müsadere etmek,
Arapça Sadr kelimesinden türetilmiştir. Cebir, baskı ve zor alım anlamındadır.
Zor alım.
El koyma.
Zulüm ve cebir.
Yasak edilen bir şeyin kanuna göre elden alınması. 
Bir şeye yasal olarak el koymak. 
Mal ve mülkünü ammeye mal etmek.
Müsadere Ceza Hukukunda, bir ceza çeşididir. 
Şahsın mal varlığına zorla el koyma. 
Müsadere, bir kimsenin mal varlığına, mülküne kanuni olarak, devletin el koymasıdır.
Müsadere, bir kimsenin menkul veya gayrimenkul bir malının kendi rızasına bakılmaksızın kanuni sebeplerle devlet tarafından zorla elinden alınmasıdır. 

Devletin verdiği görevler sırasında edinilen mal varlığının kamuya ait sayılması kuralına dayanılarak birçok İslam devletinde uygulanmıştır. Osmanlı Devletinde ise haksız kazançla zengin olmuş görevliler için çıkarılmış bir kanundur. Görevlilerin mallarına istediği zaman kanuni olarak el koymasını yasalaştırmıştır. Osmanlı İmparatorluğunda uygulanan müsadere 1839 yılında Tanzimat'ın ilanından sonra bütünüyle kaldırılmıştır. 

İhtiras sahibi, açgözlü, hırslı, çok fazla isteyen, haris ...

Muhteris,
Hırslı,
Haris,
Açgözlü,
Arapça eski bir kelime. 
Harese,
Hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri Harese kelimesinden türemiştir. 
Araplarda ve Orta doğuda Harese şöyle anlatılır. 

Develere çöl gemileri denir. Bu mübarek hayvan çölde üç hafta yemeden, içmeden, aç susuz yürür. Çok dayanıklıdır. Hiç bir savunma silahı olmayan tek hayvandır. Bu nedenle çok ürkektir. Develer yaşadıkları yörede yetişen bir diken ağacı vardır. Develer en çok bunları severler ve yerler. Bu dikenler ayakkabınızın altından battığında ayakkabıyı deler. Hatta büyük ve kurumuş olanlar araç lastiklerini bile patlatabilir. Develer işte bu dikenleri çok severler. Besin kaynakları da bu dikenlerdir. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar. Açılan yaralar kanar. Akan kan tuzludur. Tuzlu kanın tadı diken ile karışınca bu devenin daha çok hoşuna gider. Sürekli kanayan ağız içinde yenilen diken ile ağız yeniden kanamaya başlar. Bu böyle devam eder. Yani yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz. Bu olaya harese denir. Eğer bu duruma engel olunmazsa kan kaybından deve ölür. İşte bu devenin severek yediği diken ağacına deve dikeni denir. Hani atalarımızın dediği gibi deve dikeni sever. Bazı insanlarda harese olayını çok sever. Yani kendi kanının tadından sarhoş olur.

Tropikal bölgelerde yetişen, incire benzer bir meyve ağacı ...

Cümbez,  
Tropikal incir.  
Şakarmoz,  
Ficus sycomorus.  
Latince Ficus incir anlamına gelir.
Tropikal bölgelerde yetişen, incire benzer bir meyve ağacı. Yunanca, sykon kelimesi incir ve yapraklarının dut yaprağına benzemesi nedeniyle sycomorus denmiştir. 

Antik zamanlardan beri yetiştirilen bir incir türüdür.
Halk arasında meyveleri Firavun Meyvesi olarak bilinir. Bir rivayete göre, çocuğu olmayan kadınlara, cümbez meyvesi yedirilir. 
Cümbez ağacı, kalın gövdeli olup yapraklarını döker. Yaprakları geniş bir ağaçtır. Ormanlık alanda, derelerin yakınında yetişir. Bu yapraklar boyutları ve doku olarak dut yapraklarına benzer. Kuşlar, yarasalar ve maymunlar tohumları ile beslenirler. Ağaç verimlidir. Çok çabuk büyür. Cümbezi, bilinen incirlerden ayıran en dikkat çekici özelliği, meyvelerinin gövdeleri üzerinde olgunlaşmasıdır. Bu ağacın meyveleri, olgunlaştığında pembeden turuncuya döner. Bu meyveler çizilerek erken olgunlaşması ve yenebilecek duruma getirilmesi sağlanır. İncir kadar yumuşak ve çekirdekli değildir. Tadı ise hafif tatlımsı, hoş ve şekeri azdır. Meyveye olgunlaşması için çizik atıldığından, içinden sinek, karınca çıkabilir. Meyveler kurutulabilir ve yüksek bir gıda değerine sahiptir. Bir yılda iki veya daha fazla incir mahsulü üretilebilir. Güney Afrika'dan Senegal'e, Arap Yarımadası'na ve Madagaskar'a kadar yetişir. Mısır, İsrail ve Suriye'de dikilerek yetiştirilir. Donmaya karşı hassastır. Bir ev bahçesinde yetiştirildiğinde geniş, yayılır ve çok gölgeli olduğu için önemli alan gerektirir. Sıkça köy sınırlarında ve pazar yerlerinde bulunur. Mısır' da keşfedilen bu ağacın kerestesi, dayanıklı, yüksek ekonomik ve kültürel öneme sahiptir. Tabut yapılırmış. Mısırda keşfedildiği için firavun meyvesi de denir. M.Ö. 3.000 yılı aşkın bir süredir Mısırda yetiştirilmiştir. 

"Azarlama, paylama" anlamında argo sözcük ...

Alabanda,
Argo alabanda.
Fırçalama, Fırça atma, Fırça çekme,
Çıkışmak,
Azarlamak,
Paylamak,
Azar,
Azarlama,
Tekdir,
Tevbih.

İtap, itab,
Arapça itap, itab, (عتاب).
Zılgıt.
Şiddetle hitab etmek.
Terslemek.
Rencide etmek.
Darılmak.

Burun Eti ...

Konka,
Burun eti,
Türbin (turbinate),
Cornet.
Burun arka kısmında sinüslerin hemen önünde üzüme benzeyen burnun her iki yanında yerleşik üçer tane bulunan et parçacıklarına konka denir. En üstten alta doğru sıralanan burun etlerinin görevi burundan içeriye giren havayı dezenfekte ederek ciğerlere havayı ısıtarak gönderir. Alt konka, orta konka ve üst konka olarak adlandırılır.

Burun içindeki bu konka denilen ve içleri kan damar ağı ile dolu olan bu et parçacıkları, solunan havayı akciğere yönlendiren ve termostat görevi görür. Burun eti çeşitli nedenlerle büyür veya küçülürler. Burun etimiz soğuk havalarda büyür, sıcak havalarda küçülür. Soğuk havalarda burnumuzun tıkanmasının sebebi de budur. Konkalar bazen kalıcı olarak büyür. Burundan nefes almayı güçleştiren burun eti burunda ve genizde akıntıya neden olur. Burun eti büyümesi çok şiddetli değilse verdiği rahatsızlığın boyutu küçükse, tedavisi ilaçla yapılabilmektedir. İlaçla yapılan tedavide burun eti küçüldüğü için herhangi bir sorun olmamaktadır. Burun etinin çok fazla büyüdüğü durumlarda radyo frekans dalgaları yöntemi ile burun eti ameliyatsız olarak küçültülebilir. Burun etinin yakılması yöntemi ile de küçültülebilir. Burun etinin çok daha büyüdüğü durumlarda ise cerrahi müdahale ile burun eti tamamen alınmaktadır.

Fitoterapi- Bitkilerle tedavi;
Doğal olarak Menekşe yaprağı demlenip süzülerek elde edilen su soğutulduktan sonra yarım saat aralıklar ile buruna bir kaç damla damlatılarak burun eti tedavisi yapıldığı da bilinir. Benzer olarak Ebegümeci yaprakları iyice ezilerek sirke ile karıştırılıp krem kıvamına getirilir, daha sonra sabah ve akşam olmak üzere 2 kez burun içerisine sürülerek burun eti tedavisi yapılabilir.
Kurutulmuş zeravent kökü yada diğer adları ile loğusa otu, kabakulak otu, karaasma, meşecik, kurtluca adlı çok yıllık bitki ile çilek kökleri havanda iyice dövülerek toz haline getirilir. Bu karışıma sirke ilave edilir. Krem kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.Bu krem 3 saatte bir burun içerisine sürülerek burun eti tedavisi yapılabilir.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ