Koruncak.
Kukulya.
Kozak,
Kozalak.
Kozalak.
Muhafaza,
İpek böceğinin ördüğü ve içine kapandığı korunak.
Guze,
İçinde tohum veya krizalit bulunan korunak, kozalak.
İçinde tohum veya krizalit bulunan korunak, kozalak.
Fransızca: cocon.
İngilizce: cocon.
Almanca: kokon.
Rusça: kokon.
İngilizce: cocon.
Almanca: kokon.
Rusça: kokon.
Farsça: guze.
İpek böceğinin ördüğü ve içine kapandığı korunak.
İpek, koza.
İçinde tohum veya krizalit bulunan koruncak.
Olgunlaşmamış pamuk lifleri içinde tohum ya da krizalit bulunan koruncak.
Bazı böcek ve güve larvalarının başkalaşım sırasında ördüğü ipeksi koruyucu.
Koza sözcüğünün başka anlamları:
Gümüşten ve sırmadan yapılmış süslü düğme.
Makara, masura.
Makara, masura.
Püskül.
Bilye.
Çam, meşe, haşhaş vb. ağaçların, bitkilerinin meyvesi, kozası.
Top biçimli bir taşla takım halinde oynanan bir oyun.
İçine ses çıkartmak için sert bir madde konulmuş olan ağız kısmı yarık ceviz büyüklüğünde yuvarlak bakır çıngırak.
Balıkçı ağına takılan mantar.
Bilye.
Çam, meşe, haşhaş vb. ağaçların, bitkilerinin meyvesi, kozası.
Top biçimli bir taşla takım halinde oynanan bir oyun.
İçine ses çıkartmak için sert bir madde konulmuş olan ağız kısmı yarık ceviz büyüklüğünde yuvarlak bakır çıngırak.
Balıkçı ağına takılan mantar.
Elde çıkan sivilce.
Bursa' da ıı. Bayezid tarafından yaptırılan han.