Çakar,
Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı.
Uzunluğu iki yüz elli-üç yüz, genişliği on kulaç olan balık ağ.
Genişliği on, uzunluğu iki yüz elli kulaç olan balık ağı.
Çakar, sözcüğünün başka anlamları:
Belirli araçların trafikte üstünlük sağlamak için kullandığı, yanar dönerli kırmızı ve mavi ışık, çakar lamba.
Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla yanıp sönen küçük fener; şimşekli fener.
Deniz feneri.
Açığa ya da kıyılara yerleştirilen, belirli aralıklarla yanıp sönen küçük deniz feneri.
Flaş.
Bulmaca Bil
BULMACA ANSİKLOPEDİSİ
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonların kullandığı intihar uçağı...
Kamikaze,
İngilizce: kamikaze,
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonların kullandığı intihar uçağı.
İngilizce: kamikaze,
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonların kullandığı intihar uçağı.
Yapı, anıt, çeşme vb. yerlere konan yazılı veya yazısız süslü taş levha...
Aynalık,
Ayna taşı,
Ayna taşı,
İngilizce: transom,
Fransızca: traverse,
Yapı, anıt, çeşme gibi yerlere konan yazılı veya yazısız süslü taş levhadır.
Çeşitli boy ve biçimlerde, içerisine ayna konulan çerçeve.
Yapı, anıt, çeşme vb. yerlere yazılı veya yazısız süslü taş levhaların yerleştirildiği yer, aynalık.
Fransızca: traverse,
Yapı, anıt, çeşme gibi yerlere konan yazılı veya yazısız süslü taş levhadır.
Çeşitli boy ve biçimlerde, içerisine ayna konulan çerçeve.
Yapı, anıt, çeşme vb. yerlere yazılı veya yazısız süslü taş levhaların yerleştirildiği yer, aynalık.
Eskiden ev duvarlarında ayna asmak ya da oturtmak için hazırlanan özel yer.
Hela deliğinin arkasına konan büyükçe taş.
Değirmen oluğunun altına ilk konan taş.
Değirmen oluğunun altına ilk konan taş.
Evlerin ön yüzü için düzgün yontulmuş taş.
Çeşmenin musluk takılan yeri.
Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha.
Geminin, bağlı bulunduğu limanın adının yazılı bulunduğu, düz veya az yuvarlak kıç bölümü.
Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm.
Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm.
Geminin bağlı olduğu limanın adı yazılan düz veya yuvarlak kıç bölümü.
Filikaların ve yelkenlilerin kıç bodoslamaları üzerine bağlanan, dümenin üst iğneciğinin bağlı olduğu tahta.
Filikaların ve yelkenlilerin kıç bodoslamaları üzerine bağlanan, dümenin üst iğneciğinin bağlı olduğu tahta.
Sabır...
Çıdam,
Dayanç,
Takat,
Dayanıklı olma.
Kudret.
Sabır,
Arapça: sabr.
Arapça: sabr.
Moğolca: çıdam
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi; dayanç, çıdam.
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi; dayanç, çıdam.
Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
Katlanılması güç durumlarda sabır gerektiğini anlatan bir sözdür.
Birçok devletin özel yasalara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir devlet durumunda birleşmeleri yöntemi...
Federalizm,
Fransızca: fédéralisme, etat.
Fransızca: fédéralisme, etat.
Latince:federalisme.
İngilizce: state
Rusça: oblast.
Pozitif entegrasyon,
Eyalet sistemi,
Siyasi birlik.
Vilayet.
Eyalet,
Beylerbeylik,
Birçok devletin özel yasalara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir devlet durumunda birleşmeleri yöntemi.
İki ya da daha çok devletin, ayrı ayrı bağımsız olmakla birlikte, kendi gönüllü katılımlarıyla tek bir devlet durumunda birleşmeleri biçimindeki siyasal birlik.
Birçok bağımsız devletin hükümranlık haklarından bir kısmını ortak bir üst otorite olan birleşik bir devlete bıraktıkları siyasi sistem.
Bir çok devletin özel yasalara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir devlet durumunda birleşmeleri yöntemi
Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi.
Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi.
Federalizm, genel bir hükumet; merkezi veya federal hükumet ile bölgesel hükumetleri (eyalet, il, kanton, oblast, bölge vb.) tek bir siyasi sistemde birleştiren ve yetkileri merkezi ve yerel hükumet arasında bölen bir yönetim biçimidir.
Federalizm; İki ya da daha çok devletin, ayrı ayrı bağımsız olmakla birlikte, kendi gönüllü katılımlarıyla tek bir devlet durumunda birleşmeleri biçimindeki siyasal birlik.
Federal devletlerde eyalet başkanı, üniter devletlerde valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il.
Eyalet, bir ülkenin yönetim birimlerinden biridir ve genellikle federal devletlerde bulunur. Türkiye'de ise eyalet kavramı daha çok Osmanlı İmparatorluğu'ndaki idari yapılanmada en büyük yönetim birimi olan beylerbeylik ile ilişkilendirilir.
Bazı federal ülkeler:Amerika Birleşik Devletleri; Avustralya; Almanya.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet bulunur ve her eyaletin kendi hükümeti, yasaları ve anayasası vardır.
Avustralya'da da 6 eyalet ve 2 bölge bulunur.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Anadolu, Rumeli, Mısır gibi büyük toprak parçaları eyaletlere ayrılmıştı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Acıkara, Göller yöresine bir üzüm cinsi. Sık, yuvarlak ve küçük taneli bir üzümdür. Üzüm Çeşitleri; Acıkara, Adakarası, Akgemre-Algerme (I...
-
Avellino, Güney İtalya'nın Campania bölgesindedir. Avellino eyaletinin başkenti olan bir kasaba ve komündür. Napoli'nin 47 kilometre...
-
Thomas More, (1478-1535 Londra) İngiliz yazar, devlet adamı ve hukukçu. Hümanist bir bilgindir. İngiltere'de bir yargıcı oğlu olarak ...
-
Sirke, Fransızca: Larve, İngilizce: nit s . Bit yumurtası. Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası. Baş bitinin (Pediculus capit...
-
Badar, Falak, Ayıgiller (Ursidae), etçiller (Carnivora) takımına ait bir familya' dandır. Küçük ayılar, Procyonidae familyasındandır. Bü...