Arapça: Badira,
Felaket.
Musibet,
Tehlike.
Varta.
Afet,
Bela.
Meşakkat,
Zorluk, güçlük.
Tehlikeli olay, felaket.
Zor durum, sıkıntı.
Ansızın gelen vaka.
Ansızın ortaya çıkan felaket, afet, bela.
Birdenbire meydana gelen hal.
Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum.
Ansızın ortaya çıkan tehlikeli durum, zor durum.
Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum.
Ansızın ortaya çıkan tehlikeli durum, zor durum.
Birden, zahmetsizce söylenen söz.
Beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan büyük tehlike.
Öfke ve düşüncesizlikle yapılan şey veya söylenen söz ve bundan kaynaklanan kötülük.
Badire teriminin başka anlamları:
Badire teriminin başka anlamları:
Sıkıntı.
Kabahat,
Dar boğaz.
Dar geçit,
Zor geçit.
Dar geçit,
Zor geçit.
Ani felaket, zor geçit.
Kılıcın, namlunun veya her çeşit nebatın ucu.