Hıra,
Cılız,
Cılız,
Çelimsiz, Çiroz,
Endamsız,
Güçsüz.
Kıl kuyruk, Kürdan gibi,
Lagar,
Nahif,
Sıska,
Zayıf, Zıbıdı,
Zayıf, Zıbıdı,
Zayıf, çelimsiz, cılız,
Zayıf, çelimsiz, sıska.
Zayıf ve cılız
Hıra sözcüğünün yörelerimize göre başka anlamları:
Çok yiyen, obur.
Obur,
Çok yiyen, obur.
Dertli (kimse).
Ağır hareketli, tembel.
Küçük, ufak.
Hırka.
Oğlak.
Yağda kavrulmuş un çorbası, bulamaç.
Kimsesiz çocuk.
Küçük (çocuk için)
Ortanca (çocuk).
Ürün.
Frengi çıbanı.
Hatmi çiçeği.
Hatmi; hindiba.
Herhangi bir nedenle değerini kaybetmiş şey.
Peygamberimize ilk vahyin geldiği mağara, (hıra cura) Hira(Hıra dağı), Harra, Cebel-i Nur.