Necd,
Merza,
Sedy,
Emcek, göğüs, emcik, bicik.
Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı.
Tüfekte kapsülün konulduğu yer.
Meme sözcüğünün diğer anlamları:
Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik.
Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü.
Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı.
Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer.
Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik.
Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü.
Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı.
Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer.
Demir kollarının demir bedenine birleştiği noktanın alt kısmı,
Çapa demirinin kollarının birleşitiği yer.
Püskürtme işlemlerinde, ucundan püskürtme yapılan nesne.
Çocuk yemeği, mama.
Ekmek.
Meme başı:
Memenin ucundaki çıkıntı, bicik