Atkı,
Argaç,
Argaç,
Şarf,
Türk Cumhuriyetlerinde ve Rusça: şarf
Dokumacılıkta mekikle enine atılan iplik.
Dokumacılıkta çözgüler arasına gelen ip.
Dokuma tezgahlarında mekikle enine atılan iplik, argaç.
Bir dokumada mekik aracılığıyle enine atılan iplik, argaç.
Dokumacılıkta, halıcılıkta çözgüler arasına gelen ip.
Dokuma tezgahı olan ıstarda dokunan düğümlerin üzerine atılan ve kirkitle sıkıştırılan ipler.
Dokumacılıkta mekikle enine atılan iplik kumaşın en ipliği.
Dokuma kumaşta, kumaş eni yönünde yer alan iplikler.
Atkı sözcüğünün başka anlamları:
Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü.
Soğuğa karşı omuza veya boyna alınan örtü, bir çeşit şal.
Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça.
Toprak damlı evlerde tavana uzatılan kalın, yuvarlak ağaçların her biri.
Kapı ve pencere gibi boşlukların üstüne atılan ağaç, taş veya beton kiriş, lento.
Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik.
Aralarında boşluk bulunan iki ucu birleştirmek için köprü gibi bağlayıcı olarak kullanılan dar ve uzun parça.
Ekin demetlerini yükseğe atmaya mahsus büyük yaba.
Halk dilinde büyük yaba.
Nişan törenlerinde kıza getirilen hediye.
Kadın başörtüsü.
Hallaç yayı.
Büyük yaba.
Vergi.