Arapça: muris.
Eski dilde, Osmanlı döneminde muris.
Miras bırakan, kalıt bırakan. Varis,
Mirasçı,
Kalıtçı.
Muris sözcüğü, varis kılmak, varis bırakmak anlamındaki іraѕ sözcüğünden türetilmiştir.
Veren, kazandıran, gerektiren, sebep olan, meydana getiren.
Miras bırakan kimse.
Yazılı vasiyeti olan, vasiyetname sahibi kimse.
Veren, kazandıran, gerektiren, sebep olan, meydana getiren.
Miras bırakan kimse.
Yazılı vasiyeti olan, vasiyetname sahibi kimse.