Şiirimizdeki “İkinci Yeni” akımının öncülerinden olup “Üvercinka”, “Sevda Sözleri” gibi kitaplarıyla tanınmış şairimiz...

Cemal Süreya,
(D. 1931 - Ö. 1990).
Asıl adı Cemalettin Seber.
1931 yılında Erzincan'da doğdu. 9 Ocak 1990 yılında  İstanbul'da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Cemalettin Seber. Haydar Paşa Lisesinde parasız yatılı olarak okudu. Daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirdi. Maliye Bakanlığında müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevleri yaptı. 

1982 yılında müşavir maliye müfettişliğinden emekli oldu. Üniversite yıllarında Muzaffer Erdost, Sezai Karakoç, Nihat Kemal Eren ve Hasan Basri ile çok yakın arkadaş olur. 1960 öncesinde İkinci Yeni şiir hareketi Garip’e tepki olarak doğmuştur. 

Şiirleri;
Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
Sevda Sözleri (1984)
Uçurumda Açan(1984)
Güz Bitigi (1988)
Sıcak Nal (1988)
Sevda Sözleri (1990)

İkinci Yeni Şairleri;
İlhan Berk, (1918-2008),
Edip Cansever, (1928-1986),
Ece Ayhan, (1931-2002),
Turgut Uyar, (1927-1985),
Sezai Karakoç, (1933- ....),
Ülkü Tamer, (1937- ....).

1954-1964 yılları arasındadır. 1960 yılı öncesinde İkinci Yeni şiir hareketi Garip’e tepki olarak doğmuştur. İkinci Yeni adını Muzaffer Erdost vermiştir. İlhan Berk, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer akımın belli başlı şairleridir. Oktay Rifat da Perçemli Sokak ile gruba katılmıştır. Melih Cevdet'de sonradan gruba katılmıştır. İkinci Yeniciler için önce biçim gelir. Birbirinden çok farklı olan şairlerin tek tek arayış ve sezgileriyle dağınık uçlar vermiş bir şiir akımıdır. 

İkinci yeni şairlerinden Ülkü Tamer'in bir şiiri örnek olarak aşağıda gösterilmiştir.

GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN
Seher Yeli Çık Dağlara
Güneş Topla Benim İçin
Haber İlet Dört Diyara Canım
Güneş Topla Benim İçin
Umutların Arasından
Kirpiklerin Karasından
Döşte Bıçak Yarasından Canım
Güneş Topla Benim İçin
Seher Yeli Yar Gözünden
Havadaki Kuş İzinden
Geceleri Gökyüzünden Canım
Güneş Topla Benim İçin
(Ülkü Tamer)

Kum heykelleri ile uluslararası bir üne sahip Japon heykel sanatçısı ...

Toshihiko Hosaka,
Japon heykel sanatçısı.
Kum heykelleri ile uluslararası alanda ün kazanmış sanatçı.
Tokyo Devlet Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra kum heykelciliği çalışmalarına yönelmiş. Dünyanın dört bir yanındaki yarışmalara katılmış. Bir çok ödül sahibi olmuştur.

Toshihiko Hosaka, 20 yıldır tuval olarak plajları kullanarak kum heykeller yapıyor. Yaptığı iş, genelde kumu süslüyor ve oyuyor. Süreç boyunca hiç kullanılmayan bir kalıp veya yapışkan yok. Sadece kum. Sanatçı, rüzgarın ve güneşin birkaç gün boyunca eserini korumak ve aşınmasını önlemek için, heykeline tamamlandıktan sonra sertleştirici bir sprey uygulamaktadır. Sprey bu sanat uygulayıcıları tarafından sürekli kullanılmaktadır.


2017 Mayıs ayında Fulong Uluslararası Kum Heykel Sanat Festivalinde Kahraman adlı eseri ile birinci oldu. Bu dalda yine çalışan bir diğer sanatçı ise 22. festival birincisi Musashi Miyamoto' dur.

Aşağıda sanatçının kum heykellerinden bazıları;




Muşmulaya benzer bir yemiş ...

Üvez,
Sorbus,
Kuşüvezi,
(Sorbus aucuparia)
Dağüvezi, 
Akçaağaç yapraklı üvez.
Muşmulaya benzer bir yemiş.
Üvez meyveleri top veya armut seklinde, yeşilimsi-sarı, kırmızımsı-esmer renkli olup, buruk lezzette tadı vardır.  

Üvez, Muşmula gibi ham iken sert ve buruk olan meyve olgunlaşınca yumuşak ve tatlımsı bir lezzeti vardır. Türkiye’de 11 kadar türü bulunan üvez, ilkbaharda beyaz çiçekler açan, kışın yapraklarını döken, 5 ila 10 metre arasında boylanabilen, gülgiller (Rosaceae) familyasından 120 yıl yaşayabilen bir ağaç türüdür. Üretimi tohum ekilerek yapılır. Güneş gören, ağır ve derin toprakları sever.  Şeker hastaları rejimi için iyi bir tatlandırıcıdır. Meyvesinin tansiyon düşürücü, kabızlığı önleyeci, idrar söktürücü, regl kolaylaştırıcı etkileri olduğu bilinir. Eski zamanlarda hayvan sürülerini yıldırımdan koruduğuna inanılırmış. Kıtlık dönemlerinde, tohumları çıkarılmış meyvelerde un elde edilirmiş. Ağacı çok sert olduğu için gemicilikte, sırık ve baston yapımında kullanılmaktadır.

Türkiyede Kuzey Anadoluda ve Karadeniz bölgelerinde tabii olarak yayılış gösterir. Dünyada ise kuzey yarımkürede, Avrupa, Afrika ve Batı Asyada yayılım gösterir. 1500-2500 m. kireçli topraklar, koruluklar, çam ormanları, kayalık volkanik yamaçlarda görülür. 

Muşmula.. .

Döngel,
Töngel,
Ezgil.
Muşmula.
Beşbıyık,
Gelin boğan,
Sarı erik,
Japon erik,
Mespilus germanica, 
Muşmulaya benzer bir yemiş, Üvez.

Muşmula, erik, üvez, kiraz ve şeftali gibi Gülgiller (Rosaceae) familyasında yer alan bir meyve ağacıdır. Döngel yada yörelere göre töngel denilen muşmula, şifalı bir meyvedir. Sarı erik, japon erik gibi isimlerle de bilinir. Muşmulanın, gelin boğan gibi çok ilginç bir ismi de vardır. Tarihte ilk olarak Japonya’da yetiştirilmiştir. Türkiye, Hindistan, Ukrayna, Moldova ve dünyanın başka birçok ülkesinde yetiştirilmektedir. 

Ülkemizde de Marmara ve Kuzey Anadoluda yetiştirilen, 2-3 metre boylanabilen, dikensiz, çalı şeklinde bir ağaçtır. Meyveler buruk bir tattadır. 

Meyveleri ekim ayı sonunda toplanır. Muşmula ağaçları bahar geldiğinde beyaz çiçekler açar. Çiçeklerin döllenmesiyle iri birer ceviz büyüklüğünde yuvarlak meyveler oluşur. Her meyve, içinde beş tane taş gibi sert çekirdek barındırır. Meyvelerin önceleri buruk ve acımsı tadı, sert beyaz eti, meyve olgunlaştıkça yumuşayarak kahverengiye döner. İlk bakışta çürümüş gibi görünse de meyveler ancak bu haliyle yenebilir. 

Muşmulanın halk arasında inanılan faydaları şunlardır;

Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. 
Bağırsakların iyi çalışmasını sağlar. 
İnce bağırsak iltihabı, ishal ve dizanteriyi giderir. 
Kan dolaşımını düzenler. 
Sinirleri güçlendirir. 
Mide hastalıklarında faydalıdır. 
Lumbago ve nikriste kullanılır. 
Ana karnındaki ceninin düşmesini önler.
Muşmula meyveleri ishal kesici olarak kullanılır.
Karaciğeri zehirli maddelerden korur. 
Antioksidan özelliği sayesinde zararlı toksinleri yok eder.
Bel ağrılarına çok iyi gelir ve ağrıları azaltır.
Gut hastalığına iyi geldiği bilinir.
Susuzluğu azaltır.
Böbreklere yarar sağlar ve taş dökmeye yardım eder.

Taş ya da tuğladan yapılmış olan, (yapı) ...

Kagir,
Kargir,
Farsça: Kargir.
Taş veya tuğladan yapılmış olan (yapı),
Taş veya harçla yapılmış olan.
Taşıyıcı duvarları taş, tuğla ve beton briket gibi malzemelerle yapılmış yapı türü.

Bu tür yapılardan döşemeleri ahşap olanlar yarım kagir, betonarme olanlar ise yığma kagir yapı denilmektedir. Genel olarak kargir şeklinde söylenmektedir. Kagir yapılar, tuğla, beton gibi organik olmayan malzemeyle inşa edilmiş her türlü yapıya denir. Kerpiç, taş, tuğla kargir yapıda kullanılan malzemelere örnek verilebilir. Kagir bina, esas malzemesi taş olan, inşasında bağlayıcı olarak harç kullanılan yapılardır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ