Kuşak...

Batın,
Arapça batn, batın (بطن‎ ).
Karın, oba, nesebte derece.
Jenerasyon,
Generation,
Karın,
Kuşak,
Nesil,
Döl.
Soy, nesil.
Soy, nesil, kuşak, göbek.
Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu; batın.
Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği; göbek, nesil, batın, jenerasyon.
(Genellikle) Aşağı yukarı aynı yıllarda doğmuş olup aynı çağın koşullarını, dolayısıyle birbirine benzer sıkıntıları, yazgıları yaşamış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.

Kuşak sözcüğünün başka anlamları:
Bele sarılan uzun ve enli kumaş.
Kayığın kenarını çevreleyen tahta.
Kurdele, şerit, bant.
Mıntıka,
Zone.
Belt.
Sır.

Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ.
Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri.
Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge.
Yeryüzünde benzer özellikler gösteren coğrafi sahaların oluşturduğu bölgeleri ifade etmek için kullanılan genel ad: sıcak kuşak, deprem kuşağı, orman kuşağı vb.
Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi.
Tahta kapıların arkalarına yatay çakılan tahta parçası.
Evin sağlam olmasını sağlamak için, pencere başlarından geçen, evi çevreleyen ağaçlar.
Kapıyı oluşturan tahtaları birbirine bağlamak için arkasına yatay çakılan sağlam ağaç.
Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ.
Aba güreşinde bele bağlanan ve ancak buradan tutulması gereken yün kuşak.
Düveni oluşturan iki tahtayı birbirine bağlayan ön ve arka ağaçlar.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ