Arapça şehadet, şahadet, (ﺷﻬﺎﺩﺕ)
Tanıklık,
Şehitlik,
Şahitlik, tanıklık.
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma.
Bir şeyin gerçekliğine inanma.
Din uğrunda şehit olma.
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma.
Bir şeyin gerçekliğine inanma.
Din uğrunda şehit olma.
Birinin başkasında hakkı bulunduğunu bildirmek için, hakim karşısında ve iki hasmın yanında, şehadet ederim diyerek haber vermek.
Şahadetname:
Diploma,
Belge, rapor.
Delalet.
Alamet, işaret, iz.