Ayna...

Mirat,

Gözgü,
Sırlı cam,
Cilalı cam.
Ayna,
Ayine.
Farsça ayine, 
Farsça ayne, ( آینه‎ )
İngilizce: mirror, 
Fransızca: miroir, 
Almanca: Spiegel.

Yansıtaç,
Yansııtıcı,
Işığı yansıtma özelliği taşıyan maddesel yüzey.
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat.
Işığı, ısıyı ve sesi yansıtan araç.
Karşısındaki şeylerin görüntüsünü aksettiren, özellikle insanların kendilerini görmek için kullandıkları, arkası sırlanmış cam veya madenden levha, gözgü.

Ayna sözcüğünün yörelerimize göre diğer anlamları:
Karagöz oyununda perde.
Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha.
Atların diz kapağı.
Argo İyi bir durumda, yolunda.
Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey.
Küreğin yassı uç bölümü.
Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün.
Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı.
Gözü güzel ve iri olan.
Cuma (ayna günü).
Anne (hitap).
Şaşma bildirir ünlem.
Tütün balyalarının düz ve parlak olan yüzü.
Ördek avı için özel olarak hazırlanan temiz gölcük.
Röntgen, radyoskopi.
Tütün kurutmak için özel olarak yapılmış kurutaç.
Işıldak.
Kayıkların kıç tarafındaki düz yüzey.
Ön yön, cephe, antre.
Pulluğun toprağı deviren bölümü.
At koşum takımını parlatmak için kullanılan şimşir aygıt.
Hamudun yan tarafına süs olarak takılan madensel toka.
Sabanın toprağa giren kısmının arka yüzü.
Ceketlerin omuzlara yakın sırt kesimi. 
Büyükbaş hayvanlarda kemiksiz et parçası, tranç.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ