Akıcı.
Arapça selis (ﺳﻠﻴﺲ).
Arapça yumuşamak, kolaylaşmak anlaında selaset kelimesinden türetilmiştir.
Selasetli.
Selasetli.
Selasetli, düzgün ve akıcı ifade.
Fasih ve beliğ olan.
Düzgün ve akıcı ifade, anlatış.
Fasih ve beliğ olan.
Düzgün ve akıcı ifade, anlatış.
Düzgün ve açık ifadeli, ahenkli ve akıcı (söz, yazı).
Kolay, yumuşak.
Boyun eğmiş, bağlı.
Boyun eğmiş, bağlı.
Akıcı.
Akıcı (söz).
Kalın su buğusu,
Akıcı (söz).
Kalın su buğusu,
Halk şiiri nazım şekli.
Halk edebiyatında aruz ölçüsü kullanılarak yazılan şiirler.
Halk edebiyatında aruz ölçüsü kullanılarak yazılan şiirler.
Saz ozanlarınca aruzun "feilâtün feilâtün feilâtün feilün" ölçüsünde yazılan gazel biçiminde koşuklar.
Halk edebiyatında XIX. yüzyıl başlarında kullanılan ve aruzun “Feilatün feilâtün feilâtün feilün” vezniyle yazılan bir nazım şekli.