Padişah.
Padişah, hükümdar, hakan.
Hükümdar, padişah, hakan.
Mülk ve melekut sahibi.
Mutasarrıf.
Bir kavmin başı.
Arapça: padişah.
Farsça: şah-ı pad, pad-şah,
Arapça, malik olmak, hükmetmek anlamındaki mulk, kelimesinden türetilmiştir.Hükümdar, padişah, hakan.
Mülk ve melekut sahibi.
Mutasarrıf.
Bir kavmin başı.
Sultan.
Melike; Kadın hükümdar veya hükümdar karısı, kraliçe.
Hükümdar.
Kadir.
Malik, Melik,Melike; Kadın hükümdar veya hükümdar karısı, kraliçe.
Hükümdar.
Memleket sahibi.
Taht sahibi veya padişah.
Büyük koruyucu.
Büyük hükümdar.
Osmanlı Devleti’nde hükümdarlara verilen unvan, sultan.
Melik sözcüğünün başka anlamları;
Kilim ve halı dokunurken sarılan atkı ipi.
Culfa adı verilen dokuma tezgahında kullanılan mekik.
Dokuma tezgahlarında kullanılan kelep ve yumaklardan daha küçük ip demeti.
Halk dilinde, Dokunmak için çile, yumak yapılmış ip.
İğden çıkarılan eğirilmiş ip.
İğden çıkarılan ipin aldığı biçim.
Saç örgüsü.
Sakız otunun kökündeki sakız parçaları.
Çok gezen, iş yapmayan ev kadını.
Çam ve çalı diplerinde biten, kırmızı renkli, yenilen bir çeşit mantar.
Menik, Semen, Halı ve kilim ipi.
Büyük koruyucu.
Büyük hükümdar.
Osmanlı Devleti’nde hükümdarlara verilen unvan, sultan.
Melik sözcüğünün başka anlamları;
Kilim ve halı dokunurken sarılan atkı ipi.
Culfa adı verilen dokuma tezgahında kullanılan mekik.
Dokuma tezgahlarında kullanılan kelep ve yumaklardan daha küçük ip demeti.
Halk dilinde, Dokunmak için çile, yumak yapılmış ip.
İğden çıkarılan eğirilmiş ip.
İğden çıkarılan ipin aldığı biçim.
Saç örgüsü.
Sakız otunun kökündeki sakız parçaları.
Çok gezen, iş yapmayan ev kadını.
Çam ve çalı diplerinde biten, kırmızı renkli, yenilen bir çeşit mantar.
Menik, Semen, Halı ve kilim ipi.
