İlzam,
Arapça, ilzam, (ﺍﻟﺰﺍﻡ).
Cevap veremez duruma getirme, susturma.
Herhangi bir iş yerinin gelirlerini toplama işini üzerine alma.
Sabit ve devamlı olmak, borçlunun yakasına yapışmak.
Bir tartışmada kuvvetli delil ve fikirlerle karşısındakini cevap veremez duruma getirme, susturma, susmaya mecbur etme.
Muaraza veya muhakemede delil göstererek muhalifini susturmak, iskat etmek.
Söz ve fikirde galibiyet.
İltizam ettirmek.
İsnad ve isbat etmek.
Arapça, ilzam, (ﺍﻟﺰﺍﻡ).
Cevap veremez duruma getirme, susturma.
Herhangi bir iş yerinin gelirlerini toplama işini üzerine alma.
Sabit ve devamlı olmak, borçlunun yakasına yapışmak.
Bir tartışmada kuvvetli delil ve fikirlerle karşısındakini cevap veremez duruma getirme, susturma, susmaya mecbur etme.
Muaraza veya muhakemede delil göstererek muhalifini susturmak, iskat etmek.
Söz ve fikirde galibiyet.
İltizam ettirmek.
İsnad ve isbat etmek.
Devlet gelirlerinden birini kiraya verme.