Pek hoş, çok güzel ...

Nefis,
Arapça: nefs.
Pek hoş, çok güzel.
Pek beğenilen, pek güzel, pek iyi.
Öz varlık, kişilik.
İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü.
Bir kimsenin kendi öz varlığı, öz benliği, kişiliği.
Bedene ait yeme, içme vb. ihtiyaçların bütünü
Bir şeyin içi, merkezi, kendisi.
İnsanı daima kötülüğe, hazır zevk ve isteklere sevk eden duygu.
Kulun kötü, beğenilmeyen, bayağı ve hayvani arzuları, huy ve fiilleri, kibir gazap, kin, haset, hırs, tahammülsüzlük, hasislik, dedikodu, şehvet, ihtiras, heva vü heves gibi zaaflarının merkezi.
Siret,
Darir,
Şeraşir,
Kurune,

Nefis kelimesinin başka anlamları;
Can, ruh, hayat
Asıl, cevher.
Döl suyu, meni, nutfe.
Yün ve pamuk atmak.
Davarların, geceleyin yayılıp çobansız otlaması.
Bir şeyin zatı olan, kendisi.
Göz.
Gülme hususunda ifrata gitmek.
Çok fazla gülmek.
Ruh, hayat, asıl.
Maya.
Hamiyet.

Arapça nefaset çok değerli olmak anlamındaki nefaset kelimesinden türetilmiştir.
Herkes tarafından beğenilen, çok hoşa giden, çok güzel.
Nefs, Üfürmek, üflemek.
Can, kişi, kendi, öz varlık.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ