İsal,
Ulaştırma.
Ulaştırma.
Bir şeyi bir yere ulaştırma.
İsale hattı.
Ulaştırmak, vasıl etmek.
Yetiştirmek.
Arapça, isal, (ﺍﻳﺼﺎﻝ).
Arapça, vusul, varmak, ulaşmak.
Ulaştırma, ulaştırılma, eriştirme, eriştirilme
Arapça isale, (ﺍﺳﺎﻟﻪ)i
Arapça, seyl, seyelan; akmak'tan isale.
Akıtma.
Ulaştırma, eriştirme.
Bir şeyi bir yere ulaştırma, vasıl etmek.
Yetiştirmek
İsal sözcüğünün başka anlamları;
İshal, ishal, sürgün (Erzurum yöresi)
Tırıh.