Fek,
Arapça: fekk, fek.
Arapça: fekk, fek.
Ayırma, açma.
Bozma, feshetme.
Kesme, koparma, bozma.
Bir kaydın kaldırılması, kayıtlayıcı bir durumun çözülmesi.
Nakz: Bozma, çözme.
Bir sözleşmeyi yok sayma.
İhlal: Bozukluk, Bozma, sakatlama, halel getirme.
Halel: Bozukluk, eksiklik, fesat, noksan.
Tağyir: Arapça, değiştirmek anlamındaki gayr, kelimesinden türetilmiştir.
Kesme, koparma, bozma.
Bir kaydın kaldırılması, kayıtlayıcı bir durumun çözülmesi.
Nakz: Bozma, çözme.
Bir sözleşmeyi yok sayma.
İhlal: Bozukluk, Bozma, sakatlama, halel getirme.
Halel: Bozukluk, eksiklik, fesat, noksan.
Tağyir: Arapça, değiştirmek anlamındaki gayr, kelimesinden türetilmiştir.
Değiştirme, başka şekle sokma, bozma.
Fek kelimesinin diğer anlamları;
Açmak.
Ayırmak.
Kırmak.
Kaldırmak.
Kesmek.
Umur.
Güç, zor.
El ve bilek, yerinden burkulup çıkmak.
Rehin verilen şeyi kurtarıp çıkarmak.
Köle azadetmek.
Pir-i fani olmak.
Kuş kanadının büyük kalemleri.
Boyunduruktaki kayışın kaymaması için ortaya çakılan tahta.
Fek kelimesinin diğer anlamları;
Açmak.
Ayırmak.
Kırmak.
Kaldırmak.
Kesmek.
Umur.
Güç, zor.
El ve bilek, yerinden burkulup çıkmak.
Rehin verilen şeyi kurtarıp çıkarmak.
Köle azadetmek.
Pir-i fani olmak.
Kuş kanadının büyük kalemleri.
Boyunduruktaki kayışın kaymaması için ortaya çakılan tahta.