Kasa ...

Banka,
Galle,
Kasa,
İtalyanca cassa.
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap.
İçine para, mücevher, önemli evrak vb. değerli şeyler konulup saklanan kilitli, emniyet tertibatlı çelik dolap.
İtalyanca, kasa; Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlerini gören ticari kuruluş.
Ticarethanelerde para alınıp verilen yer.
Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi.
Kumar oyunlarında para işini yöneten ve nakit karşılığı fiş veren kimse. 
Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse.
Büyük mağazalarda, ticarethanelerde para alınıp verilen yer.

Kasa sözcüğünün diğer anlamları;
Kapı ve pencerelerde kanatların takıldığı çerçeve, söve. 
Vagonların şasiye bağlanan üst kısmı, karoseri kısmı.
Matbaalarda içine kurşun dizgi harflerinin konduğu göz göz tabla.
Üzerinde atlama talimi yapılan, beş ayrı parçadan meydana gelmiş, yüksekliği ayarlanabilir spor aleti.
Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı.
Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve.
Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla.
Arkası içerisine girdiğinden arkasını yere koyamayan kadın.
Kabalık (Büyük kalça).
Çanak, kase.
Yemek kabı.
Şiddet.
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık.
Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça.



Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ