Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü ...

Korku,
Kaygı,

İngilizce: fear,
Arapça: khawf.
Arapça, havf etmek, korkmak.
Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü.

Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak.
Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara.
Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, bed, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu. 
Kaygı duymak, endişe etmek
Çekinmek, sakınmak, saygı duymak.
Yapamamak, cesaret edememek.