Eskiden Devlete ait bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplayan kimse ...

Mültezim,
Arapça: mültezim.
Kesenekçi,
Mültezim, öşür, senyor,
Şövalye, vergi, toplama,
Arapça, gerekli görmek, taraf tutmak anlamındaki iltizam kelimesinden türetilmiştir.
Devlet gelirlerinden birinin toplanması işini götürü olarak üzerine alan kimse, iltizamcı, kesenekçi, kesimci
Gerekli gördüğü şeyi veya kimseyi destekleyen, o şey yahut kimsenin tarafını tutan kimse.

Eski dilde Kesenekçi,
Bir şeyi kendi üzerine lüzum eden.
Eskiden, bir bölgenin vergi, harç ve resimlerini belli bir ücret karşılığında toplayan kişi.
Devlete ait bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplayan kimse.

İltizam eden, üzerine alan, deruhte eden. İltizam yöntemine göre kendi nam ve hesabına vergi toplama görev ve yetkisi verilen kişi. Devlete ait bir mülkün kefil gösterilerek ve belirli bir süre için kiralanmasına iltizam denir, kiralayana yani iltizam sahibine de mültezim denir. Devlet hazinesine maktu, muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan bu kişilerin elde ettikleri gelir doğrudan devlet kasasına gider. Osmanlı döneminde gelirlerin toplanması işi için kullanılan mültezimler, kira aldıkları öşür ve vergi gibi gelirleri toplayarak ayrı bir devlet haline gelmiş gibi oldular. Devletten belli bir bedel karşılığı aldıkları mülkleri fahiş fiyatlarla kara geçmek şeklinde işletip kar elde etmek ana düşünceleri olunca bu sistemden vazgeçilmiştir. İltizam usulünde kar oranı için bir sınır olmadığından yük fakir halkın sırtına binmektedir. Devletten kiraladığı bir mülkü daha alt mültezimlere vererek komisyon aldıkları ve buda halkın daha çok ezilmesine neden olmuştur. Nihayet bu sistem 1694 yılında sınırlandırılarak ortadan kaldırılmıştır. Köylülerden alınan vergiyi toplayan mültezimler gerek duyulduğunda politik ve ekonomik güç olarak devlete her zaman yardım etmişlerdir.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ