Farnese,
Farnese Sarayı,
Roma'da, Tevere ırmağının sol yakasında, Rönesans'ın en ünlü yapıtlarından biri.Yapımına, 1514 yılında kardinal Alessandro Farnese için Genç Sangallo tarafından başlandı. Michelangelo ve Della Porta tarafından tamamlandı. Sarayda 1600 yılında Annibale Carracci' nin aşk her şeyi alt eder (Amor omnia vincit) teması resmedilmiş.
Farnese Sarayı,
Roma'da, Tevere ırmağının sol yakasında, Rönesans'ın en ünlü yapıtlarından biri.Yapımına, 1514 yılında kardinal Alessandro Farnese için Genç Sangallo tarafından başlandı. Michelangelo ve Della Porta tarafından tamamlandı. Sarayda 1600 yılında Annibale Carracci' nin aşk her şeyi alt eder (Amor omnia vincit) teması resmedilmiş.
Roma’ daki Farnese Sarayı pencerelerinin süslemelerine büyük önem verilmiştir. Ortadaki pencere, Farnese ailesinin arması oyulu bir kalkan ile belirtilmiş, sonradan papalık arması ile çevrelenmiştir. Farnese sarayı 1874 yılından bu yana Qui-rinale yakınında Fransa büyükelçiliği binasi olarak kullanılmaktadır. Roma'daki Fransız okulu da 1875 yılında oraya yerleşmiş.
Farnese Sarayı’nın mimari, Antonio da Sangallo' dır.
Antonio Sangallo (1485-1546);
Uzun yıllar Bramante’nin asistanı olarak Roma’da çalışan sanatçının, Roma’daki Farnese Sarayı, Rönesans’ın son, Barok ‘un ilk eseri olarak gösterilmektedir. Bu büyük saray, dikdörtgen planlıdır. Cephede anıtsal büyüklükte bir taç kapı vardır. Buradan, etrafı sütunlarla çevrili, üstü tonozlu geniş bir geçitten esas binaya girilir. Binanın cephesi ve taç kapı rustika türün en başarılı örneğidir.
Kolonlu geçit, geniş sütunlarla çevrili üstü açık, kare şeklinde geniş bir avluya açılmaktadır. Batı avluda, erken Barok stilinin getirdiği yeni anlayış görülmektedir. 15. Yüzyıl Rönesans’ının avlu duvarlarını taşıyan ışıklı yuvarlak sütunlarının yerini, burada dikdörtgen pilpayeler (sütun demetleri) üzerine oturmuş Roma tipi sütunlar almıştır. Sütunları kemerler birleştirmektedir. Sütunlar ve kemerler zengin gölgeler meydana getirmiştir.
Antonio Sangallo (1485-1546);
Uzun yıllar Bramante’nin asistanı olarak Roma’da çalışan sanatçının, Roma’daki Farnese Sarayı, Rönesans’ın son, Barok ‘un ilk eseri olarak gösterilmektedir. Bu büyük saray, dikdörtgen planlıdır. Cephede anıtsal büyüklükte bir taç kapı vardır. Buradan, etrafı sütunlarla çevrili, üstü tonozlu geniş bir geçitten esas binaya girilir. Binanın cephesi ve taç kapı rustika türün en başarılı örneğidir.
Kolonlu geçit, geniş sütunlarla çevrili üstü açık, kare şeklinde geniş bir avluya açılmaktadır. Batı avluda, erken Barok stilinin getirdiği yeni anlayış görülmektedir. 15. Yüzyıl Rönesans’ının avlu duvarlarını taşıyan ışıklı yuvarlak sütunlarının yerini, burada dikdörtgen pilpayeler (sütun demetleri) üzerine oturmuş Roma tipi sütunlar almıştır. Sütunları kemerler birleştirmektedir. Sütunlar ve kemerler zengin gölgeler meydana getirmiştir.