Eskiden Müslüman olmayan yangın tulumbacılarının giydiği bir tür ipek ipekli mintan...

Pataküta,
Pataküte,
Osmanlılar döneminde yangınları söndürmekle görevli kişilere özgü, yakası kadifeli, ipek gömleklere verilen ad.
Kilise (yangın) tulumbacılarına mahsus, yakası kadifeli, çapraz ipekli bir tür mintanın adıdır.

Tulumbacılar;
Tulumbacılığın şöhret ve revaçta bulunduğu dönemlerde adeta bir spor kolu gibiydi. Bu işe gönül vermiş kimseler tabir-i caizse aşık olmuş gibi kolay kolay ondan feragat edemezlerdi.  Tulumbacılık teşkilatının kurulmasına sebep olan unsur, bilindiği gibi korkunç yangınlardır. İstanbul'da II. Beyazıt zamanında meydana gelen büyük zelzeleden sonra ahşap evler çokça yapılmaya başlandı. Bu tip evlerin rağbet görmesinin en önemli sebepleri ise göze hoş gelmeleri ve ucuza malolmalarıydı. Şehrin herhangi bir ucunda devrilen mangal, yere düşen bir izmarit öbür uca kadar yayılabilen bir yangını başlatacak güçte idi. Başlayan bu yangına bir de sert rüzgar eklendiği zaman, bazen değil mahalleler, semtler bile ortadan kalkmaktaydı.

Tulumba sandığının olmadığı bu devirlerde yangınlar, çeşmelerden, kuyulardan ve yangın için evlerde bulundurulan büyük fıçılardaki suları kovalarla taşıyıp, yanan yere dökmek suretiyle söndürülmeye çalışılır ise de elde edilecek sonuç çoğu zaman hiçten ibaret olurdu. Her sandığın özel bir üniforması vardır. Sırtlarında kendi deyimlerince bir mintan, altta yarım pantolon ve ayaklarda da kamerçin adı verilen kunduralar bulunurdu. Mintanların ağızı düz yapılarak hangi semtin tulumbası olduğunu belli etmesi bakımından üzerine bir işaret konur. Yangına katılan tulumbacılar, yangın dönüşünde muhakkak hamam safası yaparlar. Yangın dönüşü eğer gündüze rastlamışsa hamam sahibi masraf almaz. Eğer dönüş geceye rastlıyorsa hamam kapatılarak eğlenti sabaha kadar devam eder.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ