Arapça: ibtidai,
İngilizce: primitive, native, nonliterate, preliterate,
Fransızca: primitif,
Almanca: Primitiv,
Latin: primitivus.
İptidai (İbtidai),
Primitif,
Primitif,
Başlangıç, ilk.
Başlangıca ait, ilk.
İlk durumda kalmış olan, gelişmemiş, ilerlememiş, tekamül etmemiş, ilkel.
İlk durumda kalmış olan, gelişmemiş, ilerlememiş, tekamül etmemiş, ilkel.
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan; ilkelce, iptidai, primitif.
Eski dilde, İlkokul.
Sıbyan Mektebi.
İlk tahsil veren okul.
İlk mektep.
İptidai mektep.
İptidai mektep.
İlk aşama,
Temel seviye.
Ham, işlenmemiş.
Ham, işlenmemiş.
Yontulmamış,
Mecaz anlanda; Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz.
Yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif.
Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan; primitif.
Ayrıca, karşılıklı atışmalarda hakaret amaçlı da kullanılabilen, kendini geliştirmemiş, yontulmamış insan anlamında kullanılan bir kelime olarak da tanımlanabilir.
Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan; primitif.
Ayrıca, karşılıklı atışmalarda hakaret amaçlı da kullanılabilen, kendini geliştirmemiş, yontulmamış insan anlamında kullanılan bir kelime olarak da tanımlanabilir.
Kültürel evrimin alt basamaklarında bulunan, doğaya büyük ölçüde bağlı olan, geleneklerle göreneklerin oluşturduğu bir düzen içinde yaşamını sürdüren ve tarih öncesi insana benzer kültürel ve toplumsal bir yapıda varlığını yönlendiren birey.