Bakma...

Eserme,
Bakmak,
Ruyet,
Esermek işi veya durumu.
Bakmak, beslemek, yetiştirmek.
Gözleri bir şey üzerine çevirmek.
Görme, bakış, görüş.
Bakma, araştırma.
Yönetme, nezaret etme, çevirme, idare etme.
Görüp incelemek, tetkik etmek.
Bir şeye gereken bakımı yapmak, ihtimam göstermek, emek vermek.
Üzerinde durmak, önem vermek, göz önünde bulundurmak, nazarı itibara almak.
Geçimini sağlamak, beslemek, geçindirmek, yetiştirmek.
Muayene etmek, tedavi etmek.
Görmek, anlamak, idrak etmek
Beslemek, geçindirmek.
Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek.
Bir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak.
Bakışı bir şey üzerine çevirmek
Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak.
Tedavi etmek için ilgilenmek.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ