Zeyil,
Ek.
İlave,
Ek, ilave.
Eski dilde ek anlamında kullanılan sözcük,
Bir yazının sonuna eklenen şey, ek.
Bir yazıya eklenen kısım, zeyil.
Arapça: lahika,
İngilizce: appendix.
Eski dilde ek anlamında kullanılan sözcük,
Bir yazının sonuna eklenen şey, ek.
Bir yazıya eklenen kısım, zeyil.
Arapça: lahika,
İngilizce: appendix.
Fransızca: supplementaire.
Kelime türetmek veya çekimlemek için kullanılan, kelimenin başına, sonuna veya içine eklenebilen, kendi başına anlamı olmayan dil ögesi, lahika.
Bazı dillerde kök veya gövdenin sonuna gelen ek, son ek.
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça; takviye, zeyil.
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça; ilave, ilişik.
Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
Sonradan verilen belge.
İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
Kelime türetmek veya çekimlemek için kullanılan, kelimenin başına, sonuna veya içine eklenebilen, kendi başına anlamı olmayan dil ögesi, lahika.
Bazı dillerde kök veya gövdenin sonuna gelen ek, son ek.
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça; takviye, zeyil.
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça; ilave, ilişik.
Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
Sonradan verilen belge.
İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
Eklenmiş, katılmış.