Ast,
Tali,
İkinci derece,
Sınıflamalarda ikinci derecede olan.
Sınıflamalarda ikinci derecede olan; ast.
Esas kabul edilen bir şeyin içinde ikinci derecede olan, daha küçük bir bölüm sayılan
Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse; madun.
Yörelerimizde halk dilinde alt sözcüğünün başka anlamları:
Bir şeyin yere bakan yanı; zir.
Üst karşıtı: Alt
Bir nesnenin tabanı.
Alt, dip.
Kök,
Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
Bir şeyin yere yakın bölümü.
Örgü çoraplarının alt kısmı.
Yırtılan çorabın tabanına yeniden örülen parça.
Eskiyen çorabın tabanına yeniden yapılan terlik biçiminde bir çeşit yama.
Tarlanın, çukur, su toplanan bölümü.
Halk yazınında bir koşanın ikinci dizesi.
Bir şeyin yere yakın bölümü.
Bir nesnenin yere temas eden kısmı, taban
Aynı hizada olmayan şeylerden yere yakın olanı.
Bir şeyin yukarı sayılan yerine göre aşağı tarafı.
Bulunulan yere göre daha geride, seviye bakımından daha alçakta olan veya daha alçakta olduğu kabul edilen.