Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı...

Kemer,
Farsça: kemer.
İngilizce: bow, 
Fransızca: arc, 
Almanca: bogen, 
Arapça: qavs, 
Latince: arcus,
Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı.
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı.
Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
Emniyet kemeri.
Tümsekli.
İki sütun ya da ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı gibi biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını iki yanındaki ayaklara bindiren karnı dar tonoz bağlantı.

Kemer sözcüğünün diğer anlamları:
Ev yapılırken direklerin üzerine uzatılan uzun ağaç.
Ocağın üstüne konan eğri ağaç.
Kağnı arabalarında arka yastık.
Köy evlerinde duvar içine yapılan, fazla eşya koymaya yarayan yer, dolap.
Alacalı keçi.
Düzenli odun yığını.
Köprü gözlerinin kemer kısmı.
Misina.
Ayak tabanının çukur yeri.
Kadın fesinin önüne takılan altın dizisi.
Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bk. tekne, kıvrım.
Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
Katmanlı kayaçlarda, katmanları tepeden ters yanlara yatımlı, semer biçiminde kıvrım.
İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı.
Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.

Kemer:
Antalya iline bağlı ilçelerden biri.
Burdur iline bağlı ilçelerden biri.

Kemer çeşitleri;
Eşeksırtı kemer, yüksek kemer, körkemer, ikiz kemer, kemergözü.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ