Riyazat,
Arapça: riyazat.
Fransızca: ascetisme
İngilize: asceticism.
İngilize: asceticism.
Perhiz.
Oruç,
Nefsin isteklerini kırma.
Nefsin isteklerini yapmamak.
Nefsi kırma, dünya lezzetlerinden uzaklaşmaya çalışma.
Nefsinin isteklerine boyun eğmeden yaşama.
Az yiyip içme, az uyuma, çok ibadet etme, nefsin arzuladığı şeylerin aksini yapma, dünya lezzetlerinden sakınmak suretiyle nefsi terbiye etme, ahlakı güzelleştirme.
Fani şeylerden nefsini çekerek kanaat içinde yaşamak.
Az yiyip içme, az uyuma, çok ibadet etme, nefsin arzuladığı şeylerin aksini yapma, dünya lezzetlerinden sakınmak suretiyle nefsi terbiye etme, ahlakı güzelleştirme.
Fani şeylerden nefsini çekerek kanaat içinde yaşamak.
Bir hastalıktan dolayı veya nefsini terbiye maksadıyla çok yemek ve içmeyi terkederek faydalı fikirlerle, ibadet ve ilimle meşgul olmak.
Gelip geçici şeylerden nefsi çekerek, kanaat içinde yaşama; ilim, ibadet ve fikirle meşgul olma.
Nefsi ıslah için az gıda ile yaşama.
Açlıkla nefsi terbiye etme.
Riyazet; cinsel tatmin, gıda tüketimi, alkol tüketimi, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı gibi aktivitelerden uzak durmayı kapsar. Nefsi ıslah için az gıda ile yaşama.
Açlıkla nefsi terbiye etme.
1-Dini riyazet,
2-Tıbbi riyazet,
3-Cinsel riyazet,
4-Tüketimsel riyazet;
a-Tütün ürünleri
b-Uyuşturucu
c-Alkol
d-Zevk ve zaman.
Riyazet:
Yabani bir hayvanı evcilleştirmek, serkeş atı eğitmek; egzersiz yapmak gibi manalara da gelir.