Fransızca: son
İngilizce: bran, dandruff
Tane yemlerin öğütüldükten sonra elenerek ununun ayrılması sonrası geriye kalan selülozca zengin hayvanlara suyla karıştırılarak verildiğinde dışkının kitlesini artırarak atılmasını kolaylaştıran kabuk kısmı.
Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları.
Kepek sözcüğünün başka anlamları:
Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar.
Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar.
Genellikle yağlı veya aşırı kuru saçlı kişilerde görülen, saç derisindeki ölü veya ölmemiş deri hücrelerinin anormal oranda kuruyarak atılması sonucu oluşan pulsu döküntü.
Tavan kapısı.
Yiyecek, rızık.
Pirinç unu.
Toz gibi yağan kar.
Demir yaylı tahta kapak, kepenk.
Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar.
Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar.
Genellikle yağlı veya aşırı kuru saçlı kişilerde görülen, saç derisindeki ölü veya ölmemiş deri hücrelerinin anormal oranda kuruyarak atılması sonucu oluşan pulsu döküntü.
Tavan kapısı.
Yiyecek, rızık.
Pirinç unu.
Toz gibi yağan kar.
Demir yaylı tahta kapak, kepenk.