Cesaret etmek, cüret etmek ...

Dare,
Devil.
Cesaret etmek, cüret etmek, kalkışmak.
(Argo); meydan okumak.
Meydan okuma.
Cüret etmek, cesaret etmek; kalkışmak; riske girmek; 
Kafa tutmak.
Göze almak.
Vazife, görev, ödev.
Riske girmek
Cüret etmek, kalkışmak
Meydan okumak
Cesaret etmek.
Kafa tutmak, hodri meydan demek.
Yiğitlik, cesaretlendirmek.
Gözüpek kimse, haddinden fazla cesur kimse, yılmayan adam. 

Cüret, cesaret; 
Şat, Yürek, Yiğitlik, Atılganlık, Cüret, Çekinmezlik, Atar, Bezenek.

Dare kelimesinin diğer anlamları;
Ağaç, (Tunceli yöresi)
Tef. (Isparta, Çanakkale ve Kırklareli yörelerinde halk ağzında)
Daire, darbuka.
Sap arabası kanatlarını meydana getiren çubuk bağlar.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ