Rüşvet ...

Yem,
Yemlik,
Arpa,
Argoda Yem, Arpa rüşvet demektir.
 
Rüşvet,
Arapça rüşvet, rişvet (ﺭﺷﻮﺕ) 
Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar.
Kanunen bir iş gördürmek gayesi ile vazifeli olan kimseye, gayr-i meşru olarak verilen para vesair menfaat ve fayda.
Rüşvet, İngilizce, Bribe.
Bir işin yasa dışı olarak daha kolay ve çabuk yapılması için o işte görevli kişiye sağlanan aynî veya parasal çıkar.
Bir görevliye, kanunen yapması veya yapmaması gereken bir işte yasa dışı bir kolaylık sağlaması için verilen para yahut sağlanan menfaat.

Rüşvet ile ilgili sözcükler;
Raiş,  Arapça raiş, (ﺭﺍﺋﺵ) 
Arapça, reyş, rüşvet alanla veren arasında aracılık eden (kimse).
İrşa, Rüşvet verme.
Raşi, Rüşvet veren,
Reşv, Rüşvet alma.
Bertal, Rüşvet almak.
İtave, (Etava) Rüşvet verme.

Orunç, 
Eski Türkçede rüçvet anlamında kullanılan bir sözcük.

İstirşa, 
Bir işi yapmak için bir şey isteme.
Rüşvet isteme.

İrtikap,
Arapça, irtikap, (ﺍﺭﺗﻜﺎﺏ) Arapça rukub, kötü bir iş yapmak.
Kötü bir işi, bir kötülüğü yapma.
Rüşvet alma.

Erş, 
Arapça, erş, (ﺍﺭﺵ)
Sakatlanan bir organ için sakatlayandan alınan şeri diyet, bir organa biçilen maddi bedel.
Satıldıktan sonra kusurlu olduğu görülen bir malın bedelinden indirilen para.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ