Orta Asya Türk boylarında ölüm, adak ya da dinsel tören nedeniyle kurban edilen, başı, ayakları ve kuyruğuyla birlikte derisi yüzülüp sırığa geçirilen atlara verilen ad...

Baydara,
Orta Asya türk boylarında, ölüm, adak ya da dinsel tören nedeniyle kurban edilen; başı, ayakları ve kuyruğuyla birlikte derisi yüzülüp sırığa geçirilmiş atlara verilen ad.

Baydara, çok eski dönemlerden beri biliniyordu. Herodotos, İskitler' in (İ.Ö. VII-IV. yy.) bunları uzun bir kazığa bağlayarak yarım araba tekerleği üzerine oturttuklarını belirtir, iskitler atlarla birlikte sadık hizmetkarları da boğazlayıp derisini yüzdükten sonra, içini doldurarak atlar üzerine oturtuyor ve bunları ölen hükümdar ya da soylu kişinin kurganı çevresine diziyorlardı. 

X. yy.'da Oğuz ülkesini ziyaret eden ibni Fadlan, şamanist Oğuzlar'ın, ölü gömme törenlerinde, ölenin atıyla birlikte, varlık derecesine göre başka atları da baydara yaptıklarını ve gö-müt üzerine dizdiklerini belirtir. XIII. yy.'da Moğolistan'a giden Van Ruysbroek, bir kıpçak gömütünde on altı baydara gördüğünü yazar. Radloff'a göre de Sibirya' daki kimi türk boyları arasında bu gelenek XIX. yy.'da da sürüyordu. Yakutlar, baydaraya tabık diyorlardı ve onlar arasında yaygın bir uygulamaydı.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ