Arapça: fal.
Arapça, uğur tutmak anlamındaki fel sözcüğünden türetilmiş.
Çeşitli şeylere bakarak gelecekte olacaklar hakkında anlamlar çıkarma, gaipten haber verme.
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kağıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı.
Remil,
Uğur.
Baht.
Tali,
Tefeül,
Arapça: Tefeül,
Olacak şeyi tahmin etmek.
Hayra yorma, uğur sayma.
Fal tutma, fal açma, fala bakma.
Eskiden bakla, kahve telvesi vs. ile fala bakmak yanında Kuran-ı Kerim’den tefeül etmek de adetten idi.
Tefeül kelimesinin zıddı, Teşeüm' dür.
Uğursuz sayma, şom görme, uğursuz gözüyle bakma.