Bir sözcüğün gerçek anlamının dışında kullanılması, mecaz ...

Metonomi,
Mecaz, (Arapça).
Arapça, mecaz, (ﻣﺠﺎﺯ) 
Arapça, mecaz; cevaz, caiz olmak, geçmek anlamından türetilmiş.
Bir sözü bu şekilde gerçek anlamı dışında kullanma sanatı.
Metafor.( Fr. metaphor).
Osmanlıca Mecazi

Söz sanatı terimi.
Hakiki manası ile değil de ona benzer başka bir mana ile veya istenileni hatırlatır bir kelime ile söylemek. İstenilene benzer bir mana ifade eder.
Bir sözcüğün gerçek anlamının dışında kullanılması.
Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz.
Bir kelimeyi veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma, metafor.
Bir sözcüğü başka bir sözcük yerine kullanma sanatıdır.

Gerçek analmından ayrılmış bir kelimenin anlamı hakkında kullanılır.

Bağışıklık eriyiği ...

Aşı,
İng. vaccine, inoculation, transplant, graft 

Frn. vaccin, Greffe.
İnokulasyon.
Aşılama, 
Bağışıklama,

Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik.
Bağışıklık eriyiğinin uygulanması.
Bazı hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda enjekte edilen ölü ya da zayıf bakteri süspansiyonu. 
İnokulasyon.
Organizmaya verildiğinde bağışık cevabı uyararak enfeksiyon hastalıklarından korunmayı sağlayan immünojen.

Bilinen Aşılar;
BCG, Boğmaca aşısı, 
Çiçek aşısı, Çocuk felci aşısı, 
Difteri (Kuşpalazı) aşısı, 
Gardasil Aşı, Grip aşısı, 
Hepatit A aşısı,  Hepatit B aşısı, Hib Aşısı, 
Kabakulak aşısı, Kızamık aşısı, Kızamıkcık aşısı, Kuduz aşısı, 
Meningokok aşısı- Menenjit aşısı.
Polio aşısı, Pnömokok enfeksiyonları aşısı, 
Rahim Ağzı Kanseri (HPV), Rotavirüs aşısı, 
Sarı Humma Aşısı, Sarılık,  Su çiçeği aşısı, 
Tetanoz aşısı, 
Verem Aşısı-Tüberküloz, 

Uluslararası dolaşım esnasında her ülkenin sıkça görülen ve sakatlık, ölüm gibi hastalıklara karşı aşı yapılmasını zorunlu kılar. Bu aşıların neler olduğuna her ülke kendisi karar vererek duyurur. Aşıların üretildikleri andan, kişilere ulaşana kadar uygun ısıda depolanması ve taşınmasına soğuk zincir denir. Soğuk zincirin bir halkasında meydana gelen bir eksiklik aşının etkinliğini azaltır veya yok eder. Aşılarda asıl etken madde yanında aşının etkinliğini artıran, mikroplardan koruyan alüminyum hidroksit ve bozulmasını önleyen magnezyum klorid gibi maddeler kullanılmaktadır.

Aşılar +2°C ile +8°C arasında, buz dolabı rafında tutulması gerekir. Aşılar buzdolabı kapağında tutulmaz. Aşıların ev buzdolabında saklanması doğru değildir. Aşılar ısı, güneş ışığı ve donmaya karşı hassas olup bir kez olumsuz şartlarda tutulduktan sonra tekrar uygun şartlar sağlansa da meydana gelen hasar düzeltilemez. Soğuk zinciri bozulmuş aşılar kullanılmamalıdır. Aşının tutması için yinelenmesine Rapel denir. Yani diğer anlamda pekiştirme dozudur.

Aşı kelimesinin diğer anlamları; 
Çeşitli tehlikeli hastalıkların önünü almak için aşılanan madde.
Bir şeyden alınıp diğer bir şeye aktarılan madde.  
Aşılanan parça. 
Eskimiş giysilere yapılan yama, yamalık. 
Eskiyen entarinin belden yukarısına geçirilen parça. 
Hayvana sürülen alınışı boya. 
Renkli badana toprağı. 
Açık renkli sincap. 
Armut, 

Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk parçaları kaynaştırma işi. 
Bir ağacın gövdesi ya da dalına daha verimli olması için aşılanan aynı (otograft) ya da yakın bir türe ait (heterograft) bitki parçası. 
Yabani veya cinsi adi bir ağaca, cinsine yakın diğer iyi bir ağaçtan vurulan kalem veya yaprak aşısı.

Eğri olma, eğrilik ...

İvicac.    
İ'vicac, (Osmanlıca).

Eğri olma, eğrilik.
Eğri olma durumu.
Eğrilik, (Fr. incurvationİng. curvature, Osm. inhina ). 
İnhina,
Eğilme, münhani olma, yay biçimine girme, kavislenme.

Eğri, kamburlu, eğilen, eğrilen. 
Eğri büğrü olma, eğrilme, doğru hareket etmeme, eğrilik . 
Arapça girintili çıkıntılı,
İfrat i'vicâcı, Davranış bozukluğu, ahlak düşkünlüğü.

Doğru davranmamak, eğri büğrü olmak. Hamlık.
Hakkı bâtıl, bâtılı hak göstermek.

Kalaylı tencere ...

Çalkara,
Kuşgana,
Kalaylı tencere. 
Küçük tencere. 
Kalaylı tencere.
Anadolu'da kullanılan içi bakır, kalaylı olarak kullanılan bir tür tencereye kuşgana denir.

Bakır elementinin kap kaçak olarak kullanılmasının artmasıyla bakırdan kaynaklanan zehirlenmelere neden olmuştur.  Mutfaklarda kullanılan kalaylanmış bakır kaplardan bakır tuzlarının yemeğe geçmesi ile zehir etkisi artmaktadır. 

Vücuda en az 10 gram bakır sülfat alındığı zaman tehlike oluşmaktadır. Yani bakırdan dolayı zehirlenme olmasına en büyük neden bakır kaplar içinde sirkeli ve yağlı yiyeceklerin pişirilmesidir. Yağlı ve sirkeli yiyecekler bakırın oksitlenmesine neden olmaktadır. Bu oksitlenme zehirlenmenin ana nedenidir. Kusma, mide bulantısı, ishal, karın ağrısı, nabız artışı, dışkının kanlı ve siyah renkte olması, kalp ritminde artış gibi belirtiler gösterir. 

Tedavi için öncelikle teşekküllü bir hastahaneye gidilmesi gereklidir. Bakır zehirlenmesi yaşayan hastanın midesi hemen yıkanır. Sonra potasyum ferro siyanür adında bir madde verilerek zehirlenmeye neden olan bakır tuzunun kan tarafından emilmesini önlemektedir. Ayrıca hastaya tuzlu müshil verilir. Bugün artık eskisi gibi bakır kaplar yemek için pek kullanılmamaktadır. Sadece süs ve dekor amaçlı kullanılmaktadır.

Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü ...

Arpa.
Bağdat Tağarı, Bale, Balya, Basil, Batman.
Binter, Buğday.
Çeki, Çekirdek, (Keçiboynuzu çekirdeği), Çelik.
Denk, Dimin, (Timin), (24 kg.)
Dirhem (Direm); 
Okkanın dörtyüzde birine eşit olan eski bir ağırlık ölçüsü.

Dolu, Dönük.
Emina (Tahıllar için).
Farak, Feddan.
Gödek.
Hilal, Habbe.
Kapak, Kafız.
Kantar (Kintar).
Kıyye-i atika,
Kıyye (Okka), Krat (Kırat), Kıtmir, Kile, Kuranga, Kutu.
Lasta, Libre, Lodra, Ludre.
Mekuk, Mintan, (1/2 Kile).
Miskal, (1,5 Dirhem).
Mut, (50 Şinik).
Okka, (Kıyye-i atika, Okiyye, Kıyye).
Ratl (Rıtl), (130 Dirhem).
Sa,
Şinik.
Tıl, Timin (Dimin) (24 kg.), Tonilato.
Urup.
Vakiye, Vakiyei Şer'i, Vezne, Vezne Ledresi, Vibe. Vukiyye.
Zerre.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılmış olan eski bir ağırlık ölçüsü birimi Okka' dır. Şehir ve kasabalara göre ağırlık değeri farklılık göstermekle beraber, genellikle 1282 gram değerinde kabul edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından, 1 Nisan 1931 tarihinde kabul edilen bir kanunla eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirilmiş olup eski uzunluk ve ağırlık birimleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Eski Ağırlık ölçülerinin Çevrim Tablosu;
1 Okka (kıyye) = 1,282 kg. = 400 Dirhem
1 Tonilato = 4 Çeki = 1000 kg.
1 Çeki = 225,789 kg. = 4 Kantar = 176 okka
1 Kantar = 56,449 kg. = 44 Okka = 100 Ludre.
1 kg = 312,5 Dirhem = 0,781257 Kıyye (okka)
1 kg = 311 Dirhem + 12,5225 Kırat
1 Batman = 7,697 kg. = 6 okka (kıyye)
1 Çekirdek (Keçiboynuzuçekirdeği) = 5 santigram.
1 Dirhem = 4 Dönük = 3,2 gr.
1 Dönük = 4 Kırat.
1 Kırat = 0,2004 gr. = 4 Bakray = 1/24 Miskal.
1 Bakray = 4 Fitil.
1 Fitil = 1/4 Kırat
1 Fitil = 2 Nekir.
1 Nekir = 2 Kıtmir.
1 Kıtmir = 2 Zerre;
1 Habbe = 1/48 Dirhem.
1 Zerre = 0,0015 gr. = 1/48 Dirhem.
1 Miskal = 1,5 Dirhem = 4,8 gr.
1 Vukıyye = 40 Dirhem.
1 Kafız = 2 Mekuk.
1 Vibe = 2928 dirhem.
1 Ratl(Ratıl) = 130 Dirhem = 12 Okka(kıyye).
4 Keçiboynuzu çekirdeği = 1/24 miskal = 0.2004 gr.
1 Dirhem, Şer'an, orta büyüklükte yetmiş tane arpa ağırlığı.

Bugünkü konuşmalarımıza yansımış olan iki dirhem bir çekirdek lafı bu ağırlık ölçülerine göre bir Osmanlı altınını ifade etmektedir. Söylenen kişinin Osmanlı altını değerinde, kıymetinde olduğunun ifadesidir.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ