Çöküntü...

Kriz,
Gerileme,
Gerileme, kriz.
Depresyon,
Akli bozukluk.
Çöküntü,
Manevi dirençsizlik, ruhsal yönden direnememe, cesareti yitirme.
Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan akli bozukluk, depresyon.
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum; bunalım, kriz, depresyon.

Çöküntü sözcüğünün başka anlamları:
Çökme,
Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
Suyun dibine çöken şeyler.
Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
Jeolojik bir olay sonunda bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması; çökme.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ