İngilizce: HIV,
İngilizce: Human Immunodeficiency Virus,
Bağışıklık Yetmezlik Virüsü.
Edinilmiş bağışıklık yetersizliği virüsü.
İnsan bağışıklık yetersizliği virüsü, teriminin İngilizce kısaltması.
Vücudun direncini sağlayan lenfositlerin tahribi.
Bağışıklık sistemine zarar vererek AIDS hastalğına yol açan virüs.
AİDS hastalığının etkeni olan retrovirüs, insan immün yetmezlik virüsü.
Uzmanlar, HIV enfeksiyonunun başarılı tedavilerle ölümcül olmaktan çıktığını anlatıyor
Kan veya korunmasız cinsel ilişki sırasında salgılanan vücut sıvılarının, enfekte olan kişiden geçmesiyle bağışıklık sisteminin içine yerleşen ve bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. Bu virüs, bağışıklık sisteminin savunma mekanizmasının temelini oluşturan CD4 hücrelerini parçalayarak bağışıklık sistemini zaman içerisinde zayıflatır. Bağışıklığı zayıflayan birey, zaman içerisinde enfeksiyon ve hastalıklarla mücadele yeteneğini kaybeder ve vücut, tehlikelere karşı savunmasız kalır. HIV pozitif bireyler verem, menenjit, zatürre gibi enfeksiyonlar ve bazı kanser türleri açısından daha yüksek risk altındadır.
HIV Pozitif, (HIV +), kanında HIV bulunan kişilere verilen addır.
HIV, korunmasız cinsel ilişki, direkt kan teması, organ nakilleri ve anneden bebeğine olmak üzere dört yolla bulaşabilir. İlk kez 1980 yılının başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.