Rusça: braslet,
Fransızca: bracelet, bague.
İngilizce: bracelet.
Eski Türkçe: bilezük.
Süs için bileklere takılan halka.
Süs için bileğe ve kola takılan halka.
Bileğe takılan süs halka.
Bileğe takılan süs halka.
Bilezik, bilek etrafına takılan süs eşyası.
Kola takılan ve pek çok türü olan, altından yapılmış süs eşyası.
Bilezikler altın, gümüş olabilir. Günümüzde farklı metallerden bilezikler yapılmaktadır.
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka.
Bilezik sözcüğünün başka anlamları:
Kelepçe.
Demir çember.
Gerekli olduğu için veya süs maksadıyle bir şeye geçirilen maden, taş, deri, kemik vb. maddelerden halka.
Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka.
Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç.
Kuyu ağzına konulan ortası delik taş.
Kuyu ağızlarına konulan taş ya da ağaç halka.
İki boruyu eklemek için kullanılan halka.
İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça; yuvgu.
Kağnılarda oku boyunduruk kayışına birleştiren halka.
Bilezik şeklinde harmana yığılmış sap.
Taraktan geçirilip, eğrilmeye hazırlanmış yün topağı.
Sökülme ve takılmayı kolaylaştırmak için, bilyaların üzerlerine yerleştirilen, mazgal biçiminde girintili, yuvarlak gereç.